Manşet Yaşam Yurttan

İlber Ortaylı’nın Cumhuriyet’in Türkiye’ye Neler Kazandırdığını ve Eksiklerimizi Anlattığı 13 Düşüncesi

İlber Ortaylı, Tuhaf dergisine Cumhuriyetin bizlere neler kazandırdığını ve eksikliklerimizin neler olduğunu yazdı.

 “Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, en başta bir büyük imparatorluğun, geleneksel bir monarşinin şekil değiştirmesidir.Bu büyük bir ideolojik yapılanmadır ve toplumsal kurumlarda da kendini tamamlayacak gelişmeleri yaratmıştır.”

 “Bunlardan birincisi, eğitim alanındaki radikal reformdur. Eski bir imparatorluğun bu alandaki dini yapılara, cemaatlere yönelik teşkilatlanmasını hizaya getirmiştir. “

“Herkes eski tip okulların, medreselerin kapandığının üzerinde durmakta; oysa böyle bir kontrol gayrimüslim okullar için de, yabancı menşeli olanlar için de söz konusuydu. “

“Asıl önemli gelişmeyse, hukuk alanında romanizasyonun başlamasıdır. Bu romanizasyon, 1926’da nihai noktasına ulaşmıştır: Kanun-i Medeni. Bütün bunlar, yeni cemiyette yeni bir teşkilatlanma ortaya çıkarır.”

“1920’lerin Türkiye’si, şüphesiz eski imparatorluğun topraklarına, imkânlarına ve zenginliklerine sahip değildi. Dahası, bütün dünyayı sarsan bir cihan harbinden çıkmış aktif savaşçılardan biriydi. Bizim durumumuzda olan Fransa, harpten evvelki durumuna dönmek için 1950’leri beklemiştir âdeta.”

“İktisadi üretim bakımından, harp öncesi duruma 1930’lardan evvel döndüğü söylenebiliyor. Ama asıl onarılamayan bölüm, kaybettiğimiz insan hazinesidir.”

“Cephelerde erittiğimiz sağlıklı, üretici gençlik ve bilhassa aydınlarımızın telafisi, çok geç zamanlara kadar mümkün olmamıştır. “

“Kültürel hayatımızın renkliliği için, Doğu ve Batı kültürünü birleştiren ve bunu bir arada götüren bir gençliğin yaratılması için hâlâ uğraşıyoruz.”

“İki harp arasında, dünyada eğitim eşitliği diye bir şey yoktu. Sovyetler Birliği bu konuda bir eşitlik yaratmaya kalktı ama kolay değildi. Türkiye Cumhuriyeti bu anlamda bir atılımı ifa- de eder ki eğitim konusunda saflarını, Cumhuriyet çok geniş bir şekilde açmıştır. Ordunun masrafları kısılmış; Milli Eğitime yoğunlaşılmıştır. Cumhuriyet idaresinin büyük adamları, eğitimcilerdir.

“Salgın hastalıklar ve fakirlikten bunalan bir dünya deyince, aklınıza sadece Afrika ve Asya gelmesin; Avrupa da bunun içindeydi. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti, sağlık alanında şaşılacak bazı sorunları çözmüş, gerçekten inançlı bir sağlık ordusunun faaliyetiyle ayakta kalmıştır. ” (Bunu da yine cumhuriyet bürokrasisinin başta Refik Saydam olmak üzere tıbbi otoritelerine borçluyuz.”

“Sadece verem ve sıtma değil, müzminleşen diğer bulaşıcı hastalıkların da üstesinden geldiler.”

“Bugün bazı konularda kuruluşun çok ötesinde olduğumuz kesin, fakat bazı konularda geriledik. Gerileme alanlarımızdan biri maalesef eğitim. “

“Eğitimde, her şeyden önce yargı alanında, insanlarımızı daha iyi yetiştirmek zorundayız. Tarih ve sosyal bilimlerdekileri de daha iyi seviyeye çıkarmak zorundayız. Bunları kısa zamanda da telafi edebiliriz.

KAYNAK: ONEDİO

İlgili Yazılar

Medyanın içler acısı vahim durumu

TOKATtan Haber

Şükrü Sargın: “Şiarımız; ‘kul bilmezse Allah bilir’ anlayışı ile hizmet etmektir”

TOKATtan Haber

Dünya Kadın Hakları Günü Programı

TOKATtan Haber

Yorum Yaz