Kadir Özbilgin Köşe Yazıları Manşet Tokattan

Tokat OSB’ de 5 yılda 5 bin istihdam yaratılabilir mi?

Peşinen belirtelim, zülfü yâre dokunmak niyetinde değilim.

Benimkisi Hacı Bektaş-İ Veli’nin dediği gibi “dile ve söze değil, ‘öze ve hale bakmak” la ilgili…

O nedenle yazımız konusu özne değil, eylemdir.

Konumuza gelirsek…

Seçilmiş milletvekillerinin biz seçmenlere sürekli vaatlerde bulunduğuna alışkanız da, atama ile gelen valilerin “yapacağız, edeceğiz” türünden vaatlerde bulunmalarına alışkın değilim.

Alışkın değilim çünkü Vali Recai Akyel’den başlamak üzere, Tokat’a gelen valilerinin sürekli olarak “yapacağız, edeceğiz” türünden açıklamalarda bulunduklarını da pek anımsamıyorum.

İlk kez bu dönem bir valinin Tokatlılara vaatte bulunduğuna tanık oluyorum.

Bu kimilerine “iyi gibi” gelebilir. Fakat bana iyi gelmiyor ve bende, yine yıllarımız heba oluyor hissi uyandırıyor.

Çünkü seçildiğinde biz Tokatlılara vaatte bulunun milletvekillerinin yeniden seçilme ihtimalleri olduğu için onların orta ya da uzun vadeli vaatlerde bulunmasını anlıyorum da (inanmasam da), en fazla 2 ya da üç yıl görev yapıp gidecek olan bir valinin, gerçekçi bir eylem planı olmaksızın “5 yılda 5 bin istihdam” gibi vaatlerde ( ki buna benzer başka vaatleri de var) bulunmasını anlamakta zorluk çekiyorum.

Aklınıza ”bir valinin başlattığı bir projeyi, gelen diğer vali devam ettirir, olur biter. Devlette devamlılık esastır” düşüncesi gelebilir.

Yok, ben de arzu ederdim ama ne yazık ki öyle olmuyor!

Birincisi; Bugüne kadar edindiğimiz deneyimler gösteriyor ki, gelen valilerin tamamına yakını Tokat’ı, “devlette devamlılık esastır” ilkesi ile değil,  kendi bakış açılarıyla yönetmektedirler. Bugüne kadar ki yaşanmışlıklar göstermiştir ki, gelen valilerin planlama prensiplerini askıya alarak, kendi karar ve politikalarını uygulamaya sokma arzuları çalışmaları sürekli kesintiye uğratmıştır.

Hatta gelen valilerimiz içerisinde bir “önsöz” yazarak, yönetişim kavramına parmak basan, bu haliyle bizi de sevindiren bir valimiz, bu iyi niyetli çabasına karşın, Tokatla ilgili konuları, doğru veriye dayalı gerçekçi hedefleri belirleyerek ve bunları belli bir yönetim aklıyla ama ilgili tüm taraflarla işbirliği ve istişare içinde ve planlama dahilinde ne yazık ki uygulamaya alamamıştır.

Sonrasında gelen valimiz de, geldiği güne kadar yapılan eylem planlarına itibar etmemiş, kendi planlamalarını uygulamaya bile alamadan ataması çıkmıştır.

Yanılmayı çok isterim ama göreceksiniz bu dönem valimiz tarafından verilen kimi vaatler ya da uygulamaya henüz alınamayan projeler de, gelen başka bir vali tarafından rafa kaldırılacak, biz yine başka denizlere rotamız olmadan açılmaya devam edeceğiz.

İkincisi; Bazı hedeflerin tutturulabilmesi için, ona uygun şartların oluşturulması gerekmektedir.

Örneğin valimizin Tokat Organize Sanayi için “5 yılda 5 bin istihdam oluşturacağız” sözü gerçekleşmesini çok arzu edeceğimiz bir vaat. Ancak biliyoruz ki, her şeyden önce valimizin Tokat’ta bir 5 yıl daha görev yapması ihtimal dâhilinde olsa da çok zor. Biz yine de iyi niyetle düşünelim ve valimizin bizim önümüze “ 5 yılda 5 bin istihdam” hedefini koyduğunu düşünelim.

Mümkün mü? Bunun yanıtını yine valimiz vermiş ve “OSB’yi genişletmeyi hedefliyoruz” demiş.

Çok doğru! Tokat OSB’yi genişletmeden istihdamı artıramazsınız.

Peki, bu nasıl olacak? Tokat OSB’ye cami, sosyal alan, kreş, anaokulu, meslek okulu yaparak, OSB ve şehrimiz için elzem olan arıtma sistemini tamamlayarak, itfaiye ve sağlık birimi istasyonu yaparak, alt ve üst yapıyı iyileştirerek mi?

Hiç kuşku yok ki, bu sayılanlar bir OSB için “olmazsa olmazlardır” ve yapılmasında çok geç kalınmıştır. Geç de olsa yapıldığında OSB’ye çok olumlu katkıları olacaktır.

Ancak Tokat OSB’nin “genişletilmesi” için bunların çok ötesinde ve bunlarla eşgüdümlü adımlar atılması gerekmektedir.

Çünkü Tokat OSB’nin bundan çok daha önemli ve ağır sorunları vardır.

Yukarıda saydıklarımız olası yatırımcılar için bir cazibe unsuru olabilir. Ama Tokat OSB’ de “genişlemenin “ asıl unsuru sanayici niteliği taşıyan mevcut yatırımlar ve sanayicilerdir ve asıl genişletilmesi gereken de bu unsurlardır.

Tokat OSB’deki mevcut yatırımların her açıdan (finansman-üretim-yönetim-kurumsallaşma pazarlama satış ) genişletilmesi halinde istihdamın da genişletilmesi mümkün olacak ve ortaya çıkacak başarılı örnekler yeni yatırımların önünü açacaktır.

Böylelikle Tokat OSB’ye yeni yatırımcıların gelmesi de arzu edilen “genişlemeye” katkı sağlayacaktır.

Ancak mevcut sanayicilerimizin hali hazırdaki sorunları giderilmedikçe, yeterli duruma gelmiş bir kar (kar optimizasyonu) ile işletme olarak üretim ve satış hacimleri genişletilmedikçe, 5 yıl gibi uzun vadede bile olsa, hedeflenen istihdam artışı sağlamak bir temenniden öteye geçemez.

Hele de ekonominin çıkmaza girdiği, girdi ve üretim maliyetlerinin olağan üstü arttığı bir dönemde bırakınız istihdam artışını, istihdam da azalma bile yaşanabilir.

Tokat OSB bugün sanayici olmayan girişimcilerin, ticaret erbabının cirit attığı bir alan haline gelmiştir.

Sanayi Sicil Belgesi’ne sahip olmayanlarından geçtim, bir Organize Sanayi Bölgesi’nde sanayi ile ilişkisi olmayan firmaların,  marketler zinciri olan markaların satış-dağıtım depolarının, daha açıkçası sanayici olmayanların ne işi vardır?

***

Valimiz “Devletin hibe ve kredileri” nden de söz etmiş.

Devletimiz sağ olsun, “akmasa da damlıyor.”  

Ancak anlaşılıyor ki, valimizin “hibe” den geçtim, kredi veren kuruluşların (bankaların) ekspertizlerinin düzenledikleri bilirkişi raporlarıyla, sanayicileri “tesadüfi sanayiciler”, “tesadüfi endüstriciler” konumuna soktuklarından bilgisi yok.

Sanayiciler bu tür finansmanlara erişimde ciddi sorunlar yaşıyorlar.

Bilirkişiler, sanayicinin yatırımını, mülklerini 1/ 4 oranında değerlendiriyor veya % 50 altında bir değer çıkarıyor. Bazen, bu şekilde hesaplanan ekspertizler bile bankalarda karşılık bulamıyor ve sanayici finansman sorunu yaşıyor.

Böyle bir ortamda sanayicinin malı mülkü, bilançosu değerli değilse, yapmış oldukları yatırım gerçek finansal bir değer taşımıyorsa nasıl büyüyecekler? Nasıl finansman ve istihdam yaratacaklar?

Kredi taleplerindeki bilirkişi ve ekspertiz süreçleri şeffaflıktan uzaktır ve yanlış yönetilmektedir. Sanayicinin yatırımı zaman zaman dörtte üçe varan oranlarda düşük gösterilmekte, bu da yatırımcının finansmana erişimini engel olmaktadır.

Rekabet üstünlüğünü sekteye uğratan bu ekspertiz süreçleri ile ilgili sorunlar nasıl çözülecektir de sanayicilerimiz uygun koşullarda finansman bulacaklardır?

Bunlar yetmezmiş gibi, biraz yağmur yağmaya başlayınca bütün bankalar şemsiyelerini topluyorlar.

Daha yanıtlanması gereken çok soru vardır.

Bu soruları da bir sonraki makalede yazacağım.

İlgili Yazılar

Zile Belediye Başkanı TOGÜ öğrencileriyle buluştu

TOKATtan Haber

İki kafadar; Başkan Eyüp Eroğlu ve Ahmet Dökülen

TOKATtan Haber

Turizmcilerden corona’ya karşı acil eylem planı talebi

TOKATtan Haber

Yorum Yaz