Kadir Özbilgin Köşe Yazıları Manşet Tokattan

Tokat’taki kurumlar ve saydamlık…

Eski deyimle “şeffaflık”, yeni deyimle “saydamlık.”

Tokat’taki kamu ya da yarı kamusal nitelikteki kurumlarda “seçilmiş yönetici” konumunda olanların genellikle dillerinden düşürmedikleri ama uygulamaya almaya da pek sıcak bakmadıkları moda deyim…

Belediye başkanlarından, yarı kamusal nitelikte ki meslek örgütlerine kadar her yöneticinin aslında gereksiz gördüğü ama sırf cafcaflı olsun diye konuşurken dillerinden düşürmedikleri bir kavram…

Bu kurumlardan sorumlu olanlar toplum önünde konuşurken saydamlık konusunda mangalda kül bırakmıyorlar ama sıra uygulamaya gelince tek bir adım atamıyor, çalışmalarını ayrıntılarıyla kamuoyuyla ne yazık ki paylaşamıyorlar.

Saydamlık (şeffaflık); kamuoyuna hesap verme bilincidir.

Sorumluluk duygusuna sahip olan her yönetici bu bilince önem ve değer vermelidir ama inançlı olanlar daha da hassas olmak zorundadır.

Çünkü “iman etmek” aslında “hesap verme” bilincidir.

Bu bağlamda, Tokat merkez ölçeğinde gerek Tokat Belediyesi’nin, gerekse yarı kamusal nitelikte meslek odalarının bu konudaki takındıkları kurumsal tutum ne yazık ki saydamlıktan uzaktır.

Hangimiz Tokat Belediyesi ya da yarı kamusal nitelikte meslek odalarının içinde bulunduğu durumdan, gelir-gider tablolarından, varsa stratejik eylem planlarından, faaliyet raporlarından ve önümüzdeki günlerde bu kurumları, dolayısıyla bizleri nelerin beklediğinden haberdarız?

Bütün bu kurumlar kapalı birer kutu gibiler ve bu nedenle de gerçek bilginin çarpıtılmasına (dezenformasyona) ve dedikoduya da kapı aralamaktadırlar.

Örneğin Tokat Belediyesi’ni ele alalım.

Bu kurumun mali yapısı; gelir-gider tablosundan bilgisi olan vatandaşımız var mı? Tokat Belediyesi’nin 2019-2024 dönemi için hazırladığı bir stratejik eylem planı ve performans programı var mı? Varsa kamuoyunun incelemesine açılmış mıdır? Tokat Belediyesi’nin 2019-2020 Faaliyet Raporu hazırlanacak mı? Hazırlanacaksa halka açılacak mı? Soruları daha da çoğaltabiliriz.

Bu konularda gerçek olmadığı hâlde kulaktan kulağa yayılan ve yeni eklemelerle herkes tarafından anlatılan şehir efsaneleri bu bilgisizlikten ve dedikodulardan beslenmektedir.

Aynı durum Tokat merkezdeki yarı kamusal nitelikteki meslek odaları için de geçerlidir. Örneğin bu meslek odalarının da hazırlamış oldukları bir stratejik eylem planları var mıdır? Varsa kamuoyuyla paylaşmış mıdırlar?

Bu planlar neden önemlidir?  Bu planlar ait olduğu kurumun temel ilke ve politikalarını, amaçlarını, kısa, orta ve uzun vadede ne yapacaklarını, hedef ve önceliklerini, bunlara nasıl ulaşacaklarını, performans ölçütlerini, takvimini, bunlara ulaşmak için izlenecek yol ve yöntemleri ve gerekli kaynak ihtiyaçlarını içeren önemli planlardır.

Bu kurumların başına seçimle gelenler, seçim dönemlerinde bir takım vaatlerde bulunabilir, proje sözleri verebilirler ama gerçekte neyi, nasıl, hangi sürede ve hangi kaynakla yapacakları bu plan çalışmalarıyla belirlenir.

Sonra da bu planlar vatandaşla paylaşılarak, icraatlarının takip edilmesi, Tokatlıların Tokat’la ilgili karar ve uygulamalara etkin katılımı beklenir.

Buradaki amaç, yerel demokrasiyi güçlendirmek, vatandaş-kurum-çalışanlarla işbirliği ve katılımcılığı sağlayarak, kent ve kentli için sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak, dedikodu ve art niyetli eleştirileri önlemektir.

Ancak sayılan kurumlar bu konuda çok isteksiz davranmakta, zaman zaman bu konularda havalı konuşmalar yapsalar da, “katılımcı yönetişimi” yaşama geçirmekte ayak diretmektedirler.

Bir de şu var.

Benim gibi bu konuları dile getirenler olduğunda genellikle “Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde ne öğrenmek istiyorsanız sorun, bilgi verelim” türünden açıklamalar yapılıyor.

Oysa açıklık, saydamlık (şeffaflık), bilgilendirme; yasa, tüzük, yönetmelikle yani mevzuatla düzenlenebilecek bir şey değildir. Açıklık, saydamlık ve bilgilendirme belli bir tutum değişikliği, idare olarak yapılanları paylaşma, faaliyetleri gösterme ve tartışmaya açık halde tutma yönünde bir gönüllülüğü gerektirir.

Kaldı ki, bu kurumların hazırlayacakları stratejik planlar ve faaliyet raporları aynı zamanda iletişim araçlarından birisidir.

İşte bu nedenle saydamlığa sözde değil, özde inanan kurumlarımız (belediyemiz ve meslek odalarımız başta olmak üzere) yıllık faaliyet raporlarını yeni bir anlayışla hazırlamalı, gelir gider tablolarını detaylarıyla ve sade vatandaşların anlayabileceği şekilde, internet ortamında vatandaşların incelemesine açmalıdırlar.

İlgili Yazılar

Ayasofya İslamcılar için neden önemli ve muhalefetin vahim yanılgısı ne?

TOKATtan Haber

Engelli ve Otizmli Çocuklara Ziyaret

TOKATtan Haber

Ümit Özdağ’a hakaret bir komplo ürünü mü?

TOKATtan Haber

Yorum Yaz