Türkiye’de korona virüs salgınından sonra ortaya konulan ekonomi politikalarının büyük yanlışlar içerdiğini, hükümetin sosyal adalette sınıfta kaldığını ve cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin iflas ettiğini ifade eden Ömer Sağol, “Türk milleti kendi yarasını saracak güçtedir. Fakat hükümet politikaları esnafımızı, işçimizi, köylümüzü yok saymaktadır. Yapılan yanlışlardan bir an önce dönülmesi gerekmektedir” dedi.
Hazine garantili müteahhitler
İYİ Parti Tokat İl Başkanı Ömer Sağol yaptığı yazılı açıklamada, “Bugün ülkemizde ‘Hazine garantili Müteahhitler’ en garantili kişilerdir. Yaptıkları yollardan, köprülerden, havalimanlarından kimse geçmese bile paraları ABD doları ve hatta dolar bazında ABD enflasyonu oranında da artış şeklinde garantilidir. Bu durum böyle devam ettiği sürece Türkiye’nin ekonomik olarak durumu daha da kötüleşecektir. Öte yandan milyonlarca işçi işinden olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Türkiye’de otomobil üretimi yapan fabrikalar üretime ara vermiştir. Esnaf ve sanatkârımızın durumu da işsiz kalanlardan farklı değildir” diye konuştu.
Esnaf ve sanatkar son nefesinde
Esnaf ve sanatkarın ucuz kredi kullanmasının bir çözüm olmadığını, sadece borcunu öteleyebildiğini, halinin ise son nefes olduğunu kaydeden, Ömer Sağol, “İnsanların sokağa çıkmadığı, alışveriş yapmadığı, üretemediği, şehirlerarası yolcu trafiğinin en aza indiği bir dönemde Türkiye’nin kıt kaynaklarının geçiş garantili köprülere, otoyollara, yolcu garantili havaalanlarına ödenmesi sosyal adalete darbe vurmaktadır. Bu duruma acilen bir son verilmelidir. Desteklenmesi gereken kesim esnaftır, işçidir, KOBİ’lerdir. KOBİ’lere faizsiz kredi kullandırılıyor. Fakat durumu kötü olan işletmelere bankalar kredi vermiyor. Kirasını, çalışanının maaşını, enerji parasını, çek ve senedini ödeyemeyen KOBİ’ler iflas noktasındadır” şeklinde konuştu.
Hayal projelerle ülke kaynakları çarçur ediliyor
Kamu kaynaklarının, yedek akçenin hoyratça kullanıldığını kaydeden Ömer Sağol, “Şimdi bize ‘kamu kaynağı yok’ deniliyor. Siz Merkez Bankasının yedek akçesini iktidarda kalma sevdası ile niye kullandınız? Ülkemin kaynaklarını yap işlet devret modelinin en kötüsü olan yolcu, geçiş, hasta garantilerine niye kullandınız? Bir hayal olan, bir şehrin mahvına sebep olacak olan Kanal İstanbul’a hangi kaynakları aktaracaksınız. Anka Park gibi ülkemin milyarlarca lirasına mal olan projelere niye izin verdiniz?” dedi.
Seçkinci cuma namazı ve özrü kabahatinden büyük açıklama
Salgın hastalık sebebiyle camilerde Cuma ve vakit namazı kılınmasını Diyanet İşleri Başkanlığının yasakladığını, fakat bu yasağı kendilerinin çiğnediğini ifade eden Ömer Sağol, “Alınan karara hepimiz uyduk. Peki, bu karara başta Diyanet İşleri Başkanı olmak üzere, Diyanet’in seçkinlerinin uymaması neyin nesidir? Hangi akla hizmettir? Bu bir bakıma dinimize de ruhban sınıfının sokulması girişimi değil midir? Yapılan açıklamaya göre bu Cuma namazı, genel olarak ertelenen Cuma namazlarının affını dilemek maksadı ile ve Ankara ilindeki 35 Müftü davet edilerek kılınmış. Açıklamaya baktığımız özrü kabahatinden büyük. Bu uygulama Hıristiyanlıktaki günah çıkarmaya benziyor. Dinimizi en tepe noktadan tahrip etmeye, hurafeler sokmaya kimsenin hakkı yoktur” ifadelerini kullandı.
Ülke için değil cumhurbaşkanı için bakanlık
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin iflas ettiğini, bakanların halkı değil cumhurbaşkanını memnun etmeye yönelik politikalar yürüttüklerini, sürekli konuştuklarını, icraat yapmadıklarını iddia eden Ömer Sağol, Ulaştırma ve Altyapı Bakanının görevden alınma biçiminin bu duruma en güzel örnek olduğunu aktardı.
Pislikleri halının altına süpürmeyin
Yapılan doğru ve yanlışları sorgulama zamanının geldiğini ifade eden İYİ Partili Sağol, “Eğer pislikleri halının altına atmaya devam edersek acımız büyümeye, sıkıntılarımız sarmalanmaya, olaylar kör düğüm olmaya devam edecektir. Bugünü değil yarını düşünmeliyiz. Göçe zorlanan insanlarımızın gerçeğini görmeliyiz. Esnaf ve sanatkarımızın nasıl bittiğini ve tekrar canlanması için neler yapılması gerçeğini tartışmalıyız. Her yıl milyonlarca eğitimli genç işsizin haline çözüm bulmalıyız. Bu iş artık naralarla, başkalarına suç bindirmeyle olmuyor” diyerek açıklamasını tamamladı.
