Sayın Ali Çelik’in yaptığı basın açıklamasının detaylarına girmeyeceğim.
Seçildiğinden bu güne neler yapıp yapmadığına ya da ne denli başarılı olup olmadığına yapılacak TSO seçimlerinde üyeler karar verecektir.
Bunlar başka bir yazının konusu…
***
Benim yazımın konusu ise basın toplantısında dağıtılan “TSO Ekonomi Raporu” ve içeriği…
Peşinen söylemeliyim ki, Sayın Ali Çelik’in “TSO Ekonomi Raporu” başlığıyla dağıttığı ve bir A4 boyutundaki kısa açıklama bir ekonomi raporu olmaktan çok uzaktır.
Bir “ekonomi raporunun” nasıl hazırlanacağını bilmeyenler, “TSO Ekonomi Raporu” başlığıyla sunulan 1 sayfalık metnin “ekonomik rapor” olduğunu düşünebilir.
Ancak bir ekonomi raporu hazırlamak, hem de ülke ekonomisiyle ilgili bir ekonomik rapor hazırlamak ciddi bir iştir, bilgiye, belgeye ve veriye dayalı olması gerekir. Rapor nesnel bir çalışmadır; bireyin kişisel görüşünden bağımsızdır. Bilgiler kaynaklara dayanmalıdır. Bir araştırma, inceleme ve istatistik bilgilere dayalı olmalıdır. Kaynakçası olmadır. Giriş, gelişme sonuç bağlamı içinde hazırlanmalıdır.
Rapor hazırlamada elbette “uzunluk” kuralı yoktur ancak ekonomi gibi ciddi bir konuda hazırlanacak bir rapor, en iyimser bir yaklaşımla 10 sayfa ve daha üstü olmalıdır.
Kaldı ki sadece yapılmış inceleme ve araştırma bilgilerini kapsaması yetmez, konu ile ilgili farklı düşünce ve yorumları da kapsar. Konu ile ilgili söz konusu Türkiye’deki ya da dünyadaki durumun da, duruma göre özetlenmesi ya da betimlenmesi gereklidir.
Hele ekonomi söz konusuyla bu yönde hazırlanacak rapor teknik bilgilerle donanmış olmalıdır yoksa çok basit kaçabilir.
Ben “TSO Ekonomi Raporu” başlığı ile dağıtılan bu metni gördüğümde, geniş kapsamlı bir raporun özeti olabileceğini düşündüm ve raporu elde etmeye çalıştım. Ama araştırmalarım sonucu anladım ki, bu TSO basın sorumlusu tarafından hazırlanan, hazırlayanın ya da hazırlatanın görüşlerinin özetlendiği bir metinden başka bir şey değil. Bu tür metinlerin “TSO Ekonomi Raporu” başlığıyla değil, bir “bilgi notu” başlığıyla verilmesi daha yakışık alırdı.
Gönül arzu eder ki, Tokat TSO hazırlanmasında yarar bulunan birçok konuda; “TSO Ekonomi Raporu”, Tokat TSO Pandemi Raporu”, “Kültür Endüstrisi veya Ekonomisi Raporu”, “TurizmSektör Raporu”, ”Tarım Sektör Raporu” , “Kentsel Gelişim Raporu”, Tokat Outdoor Turizm Raporu” gibi raporları ciddi araştırmalar sonucu hazırlar ve şehrin gelişimi için kullanır.
***
Gelelim raporda özetlenen kişisel görüşlere…
Sayın Ali Çelik gibi AKP’ye yakınlığı (AKP’li olduğunu kesin bilmediğim için bu tanımlamayı kullandım) ile bilinen bir oda başkanının siyasal erki eleştiren ve yanlışlıklarını dile getiren böyle bir metin hazırlamasını şaşkınlıkla karşıladım.
Yanlış anlaşılmasın! İlave edilmesi gereken daha çok fazla husus bulunsa da, yapılan saptamalar çok gerçekçi saptamalardır.
“İktidarın toplumsal desteğinin azalması, iç ve dış gelişmelerde olumsuzlukların yaşanması, seçim ekonomisi uygulanması, cari açığın ve işsizliğin artması, iç ve dış politikadaki olumsuzluklar, iş dünyasının duyduğu çekinceler, pandemi sonrasında nakdi yardımların hatalı dağıtılması, SGK ve stopaj ödemelerinin çözüme kavuşturulması yerine ötelenmesi, ülke ekonomisi için önemli olan sektörlerin yeterince desteklenememiş olması, ekonomi yönetiminin liyakatsizliği…”
Bu açıklamalar eğer bir yerlere gönderme yapmak, ya da birilerine mavi boncuk dağıtmak amacıyla yapılmamışsa ciddi, gerçekçi ve önemli açıklamalardır.
Bu saptamaları TSO Başkanının yaptığını bilmesem, “CHP İl Başkanı Sayın Çağdaş Kurtgöz mü yaptı?” diye düşünürdüm.
Sayın Ali Çelik siyasal erki eleştiren bu metni sahiplenmese, metin de yer alan saptamalara katılmasa, yerel basına dağıtmayı da düşünmezdi herhalde.
AKP ekonomi kurmaylarının çizdiği pembe tabloyu yalanlayan bu saptamalar Sayın Ali Çelik’i sıkıntıya sokar mı, AKP Tokat yerel siyaset kurmaylarından Sayın Ali Çelik’e bir tepki gelir mi, gelirse nasıl bir tepki gelir, bunun Tokat’ın gelişimine olumlu yansımaları olur mu, Sayın Çelik bu tepkileri umursar mı, yoksa her zaman olduğu gibi havada kalır, unutulur gider mi bilmiyorum.
Ama bunun bir sonucu olması ve bir AKP yanlısı tarafından dile getirilen bu “kötü tablonun” , bu açıklamanın dayanak yapılması suretiyle, hiç değilse AKP yanlısı olmayanlarca her fırsatta yerel topluma anımsatılması gerekmektedir.
Elbet Tokat Yerel basınına da bu konuda büyük bir görev düşmektedir. Umarım, bu konulara biraz kafa yorar, kendi çıkarları için gerçekleri söyleyemeyen, araştırıp sormayan, şehrin gelişiminden sorumlu olanları her koşulda alkışlayan yerel medyamız, tüm bunlardan kendileri için bir ders çıkarabilir.
