Eğitim Kadir Özbilgin Köşe Yazıları Manşet Tokattan

Tokat Eğitim İş Şube Başkanı Ümit Doğan’ın, öğrenciler arasında uzaktan eğitime katılımı etkileyen maddi olanakların fırsat eşitsizliğine neden olabileceği, ilişkin yaptıkları anket sonuçlarını basınla paylaştığı metni aşağıda siz değerli okurlara sunuyoruz.

Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 hastalığı ülkemizde de ağır bir şekilde etkilerini göstermeye devam etmektedir. Hayatın her alanını etkisi altına alan Covid salgınından ülkemiz eğitim sistemi ve eğitim faaliyetleri oldukça olumsuz etkilenmiştir. Eğitimde fırsat eşitliği sağlamak adına taşımalı eğitim, yatılı okullar, özel eğitim okulları gibi uygulamalar yapılmasına rağmen istenen düzeye gelememişken pandemi döneminde fırsat ve imkân eşitliği iyice sekteye uğramıştır. Okulların kapanmasıyla birlikte uzaktan eğitim süreçleri başlamış olup bu süreçlerden öğrencilerin ne derecede faydalandığı önemli bir tartışma konusudur. Öğrencilerin öğrenme faaliyetlerinin değerlendirilmesi de ayrıca bir tartışma konusu olarak karşımızda durmaktadır.

Eğitim İş Sendikası Tokat Şubesi olarak uzaktan eğitim sürecinden öğrencilerin ne düzeyde istifade ettiğinin belirlenmesi ve ölçme değerlendirme faaliyetlerine yönelik öğretmen görüşlerini içeren saha araştırması yapılmıştır. Araştırmanın amacı; uzaktan eğitim faaliyetlerinde özverili bir şekilde canlı dersler yaparak öğrencilerine eğitim vermeye çalışan öğretmenlerimizin bakış açısından içinde bulunulan sürecin değerlendirmesini yapmaktır. Araştırmadan elde edilen sonuçlar iki ana başlık altında toplanmıştır.

Uzaktan Eğitim Sürecinde Yaşanan Sorunlar

Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya SELÇUK tarafından çizilen olumlu tablonun ve Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan verilerin Tokat ili genelinde çalışan öğretmenlerden elde edilen veriler doğrultusunda öğrencilerin büyük çoğunluğunun uzaktan eğitimden yararlanamadığı görülmektedir. Gerçekleştirilen anket çalışmamızda ulaştığımız öğretmenlerimizin % 94,2’si canlı ders yaptığını, % 2,5’i hiç canlı ders yapamadığını, % 3,3 ise bazen ders yapabildikleri belirtmektedirler. Bu sonuçlara göre öğretmenlerin neredeyse tamamı EBA üzerinden canlı ders yaparken öğrencilerin katılım oranlarının düşük olduğu tespit edilmiştir. Bu durumun eğitime erişimdeki fırsat eşitsizliğinin giderek arttığı sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Araştırmada elde edilen öğretmen görüşlerine göre; canlı derslere katılan öğrenci sayısının sınıf mevcuduna oranının %10’un altında olduğunu düşünen öğretmenlerin oranı %23,2 olduğu, %11 – %30 arasında olduğunu düşünen öğretmenlerin oranı %26,4 olduğu ve %31 – %50 arasında olduğunu düşünen öğretmenlerin oranı %22,4 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlara göre öğretmenlerin %72’si sınıflarında canlı derse katılım oranının %50’nin altında olduğunu belirtmektedirler. Bu durum oldukça dikkat çekici bir sonuçtur ve öğrencilerin yarısından fazlasının canlı derslerden istifade edemediğini açıkça ortaya koymaktadır. Buna göre özellikle dezavantajlı grup içinde bulunan öğrencilerin zaten var olan eğitime erişim problemlerinin artarak devam ettiği söylenebilir. Uzaktan canlı ders uygulaması esnasında taşrada ve köyde ikamet eden öğrencilerin yetersiz alt yapı sorunu nedeni ile eğitim sürecine hiç katılamadığı ya da katıldığı esnada etkin öğrenme ortamının sağlanamadığı öğretmenlerin süreç hakkındaki değerlendirmelerinden ortaya çıkmaktadır. Öğretmenler uzaktan eğitim ile müfredat konularının eğitim öğretim dönemi içerisinde bitirilemeyeceği görüşünde olduklarını, bilhassa sekizinci sınıfta LGS sınavına hazırlanan ve on ikinci sınıfta YKS sınavına hazırlan öğrencilerin sınav hazırlığı sürecini etkili bir şekilde yapamadıkları belirtmektedirler. Öğretmenler öğrencilerinin girecekleri sınavlarda mağduriyet yaşayabilecekleri konusunda kaygılanmaktadırlar.

Millî Eğitim Bakanlığının bir sınav yapılarak karne notu oluşturulması kararı öğretmenler arasında tartışma konusudur. Yapılacak sınavın öğrenciler için adaletli olmayacağı ve canlı derse katılan öğrencilerle canlı derse katılamayan öğrenciler arasında fırsat eşitsizliği oluşturacağı düşüncesi öğretmenler arasında yaygındır. Ayrıca öğretmenler salgın koşullarında yapılacak bir sınav esnasında öğrencilerin ve kendilerinin sağlıkları hakkında endişe duymaktadırlar. Öğretmenler düşük sosyoekonomik düzeyde olan ailelerin öğrencilerin uzaktan eğitim için ihtiyaç duyulan cihaz ve internet ihtiyacını karşılayamadıklarını, Millî Eğitim Bakanlığı’nın tablet dağıtımını henüz gerçekleştiremediği için de ailelerden gelen sorulara tatmin edici cevap veremediklerini belirtmektedirler.

Uzaktan Eğitim Sürecinde Öğretmenlerin Yaşadığı Sorunlar

Uzaktan eğitim sürecinde öğretmenlerin yaşadığı sorunların başında canlı derslerin etkili bir şekilde yapılmasını sağlayacak teknolojik yetersizlikler (cihaz ve internet bağlantısı) bulunmaktadır. Öğretmenlerin ikamet ettiği yerlerdeki alt yapı kaynaklı sorunların uzaktan canlı derslerin yapılamamasına ya da ders sürecinin olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır.  Öğretmenlerin eğitim hakkında hızlı alınan kararlarından olumsuz etkilendiği ve olumsuz güdülenme yaşamaktadırlar. Yaşanan bu durum öğretmenlerin aile ilişkilerine de yansımaktadır. Öğretmenler aynı zamanda hem veli hem de öğretmen konumunda olabilmektedirler. EBA canlı ders saatleri çocuklarının ya da eşi de öğretmen ise eşinin canlı dersi ile aynı zamana denk gelebilmekte bu durum aile içi olumsuzlukların yaşanmasına sebebiyet verebilmektedir. Millî Eğitim Bakanlığının canlı ders saatlerini düzenlemesi ve cihaz ve internet bağlantısı sağlaması sağlıklı çalışma ortamı oluşması için elzem bir konudur. Anket çalışmamıza katılan öğretmenler gelirlerinde azalma yaşadıklarını, özellikle ek ders gelirlerinde yaşanan azalmanın hayat kalitesini ve çalışma huzurunu olumsuz etkilediklerini beyan etmişlerdir. Uzaktan Eğitim sürecinde ihtiyaç duyulan bilgisayar, tablet ihtiyacı giderleri öğretmenleri ekonomik olarak zorlamaktadır. Ülke geneli yaşanan enflasyon sonucunda maaşlarının alım gücünün azalttığını belirtmektedirler.

Araştırmamızda kullanılan anket sonuçlarını genel olarak değerlendirdiğimizde; öğretmenler yürütülen uzaktan canlı ders uygulamalarına öğrenci katılım oranlarının düşük olduğunu, teknik ve teknolojik eksiklikler nedeni ile de sürecin etkin yürütülemediğini beyan etmektedirler. Salgın koşullarında birinci dönem ders notu verilmesi amacı ile Millî Eğitim Bakanlığının öğrencilere sınav yapma kararının yanlış olduğunu düşünmektedirler. Bu durum öğrencilerinin ve kendilerinin sağlığını etkileyeceği konusunda endişe duyduklarının göstergesidir. Millî Eğitim Bakanlığının sosyoekonomik düzeyi düşük öğrencilere cihaz ve internet bağlantısı sağlamasının uzaktan eğitim sürecinde artarak derinleşen eğitime erişimde fırsat eşitliğini bir nebze de olsa azaltacağını görülmektedir.

               Şengül Bayram                                                              Ümit DOĞAN

Eğitim İş Tokat Şubesi Eğitim Sekreteri                         Eğitim İş Tokat Şube Başkanı

İlgili Yazılar

Anlıyoruz ki AKP’li vekillerimiz Tokat’ın ağır sorunlarını çözemeyecekler

TOKATtan Haber

Ömer Sağol: 20 yıldır iktidarda olanların çözemedikleri sorunları biz çözeceğiz

TOKATtan Haber

Bu memleketin çocuklarına öğrenimlerini sürdürmeleri için 3 – 5 bin tablet, alamadıktan, köylerine internet götüremedikten sonra, ne aldığınız develerin, ne diktiğiniz fidanların ne de döktüğünüz asfaltın zerre miskal kıymeti yoktur!

TOKATtan Haber

Yorum Yaz