Kadir Özbilgin Köşe Yazıları Manşet Tokattan

Tekel arsasına imar plan değişikliği izni verilmeli midir? Esas odaklanılması gereken konu nedir?

Dünkü yazımda bu arsa ile ilgili süreci belgelere dayalı olarak anlattım.

Anımsatmakta yarar görüyorum. Sayın Adnan Çiçek döneminde olmak üzere, Belediyeye yapılan en yüksek teklif; DOP için alanın % 31, 9’ unun, belediyeye hibe olarak da % 20,8 ’inin belediyeye bırakılmasıdır ve bu teklif şartlı imar talebiyle birlikte sunulmuştur.

Sayın Sami Ülkü’nün yazılı ve imzalı beyanında belirttiği “rüşvet” iddialarına hiç girmeyeceğim.

Çünkü Belediyeye yapılan teklifler öyle “rüşvet” iddiası ile masumiyet kazandırılabilecek teklifler değil.

Sonuçta, Ekim 2011’ de Sayın Adnan Çiçek döneminde başlayan süreç, 2021’ in başında hala olumlu ya da olumsuz bir yol alamamıştır.

Sayın Eyüp Eroğlu’ u başkanlığının ikinci dönemini sürdürmesine karşın bu konuda resen resmi olarak bir çalışma da başlatmamıştır. Arsa sahiplerinin de resmi bir girişimde bulunduklarına ilişkin bir bilgim de yok.

***

55 pafta, 1092 parsel ada, 100 parselde bulunan 399.916.59 m² arsanın Ağustos 2019 tarihi itibariyle mülkiyet yapısı ise Ülpaş % 43,4, Lina % 28,1, Toktar % 27,9 şeklindeydi. Bu tarihte Lina’ nın % 28,1 hissesi FETÖ soruşturması nedeniyle TMSF ’de bulunmaktaydı.

Şimdilerde ise Tekel arsası ile ilgili çeşitli söylentiler dolaşıp duruyor. Arsanın mülkiyet yapısında değişiklikler olduğu ve Sayın Mustafa Çevirgen ile Sayın Ali Çelik’in hisse aldığı ve buradan bir getirim (rant) elde etme girişimleri olduğu iddia ediliyor.

Oysa bu arsanın ortaklarında nasıl bir değişme olduğu, ya da buradan hisse alanların nasıl bir getirim peşinde olduklarının zerre kadar önemi yoktur. Özel mülkiyettir. İsteyen satar isteyen de alır. Arsa sahipleri aynı zamanda ticaret erbabıdır. Buradan getirim elde etmek istemelerinden daha doğal bir şey yoktur. Bir sakınca yoktur, buna engel bir durum da yoktur.

Zaten odaklanılması gereken konu da bu değildir.

Odaklanılması gereken konu; Tokat Belediyesi mevcut tepe yönetiminin bu arsadan nasıl bir kamu yararı elde edip edemeyeceği ve bu arsayı kentsel gelişimin hizmetine sokup sokamayacağıdır. Odaklanılması gereken konu, belediyenin (kamunun) ve şehrin ne kazanıp kazanmayacağıdır.

Şimdilik şu kadarını söylemeliyim, bu alanda Tokat Belediyesi tarafından yapılacak bir imar planı değişikliği, Tokat Belediyesi’nin birkaç yıllık yatırım bütçesini (belediyenin sabit giderlerini düştükten sonra kalan miktarkarşılayabilecek boyuttadır”

Zenginin parası züğürdün çenesini yorarmış durumuna düşmüş olmayalım ama elbette arsa sahipleri de bu durumdan çok kazançlı çıkacaklardır. Arsa sahipleri Adnan Çiçek döneminde belediyeye yaptıkları imar plan değişikliği teklifinde; ticaret, konut, KDKÇA, Özel Sağlık ve Özel Eğitim Tesisi alanı ve akaryakıt ve LPG istasyonu için toplamda yaklaşık 320 bin 989,95 m² inşaat alanı planlamışlardır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yayımladığı 2021 inşaat m² maliyetlerinin birinci sınıf betonarme karkas konut inşaatları için ortalama 1.330,19 TL, ticarethane ve işyerleri inşaatı içinse 1.605,82 TL olduğu göz önüne alınırsa kaba bir hesapla hatırı sayılır bir inşaat maliyet hacmi ortaya çıkmaktadır. Bu Tokat ölçeğinde az şey değildir.

Dikkat ediniz sözünü ettiğim, burada yapılması planlanan ticaret, konut, KDKÇA, Özel Sağlık ve Özel Eğitim Tesisi alanı ve akaryakıt ve LPG istasyonu gibi ünitelerin yaklaşık maliyet fiyatlarıdır. Buna gerekli karlar eklendiğinde büyük bütçenin ortaya çıkacağı ve bir getirim sağlanacağı ortadadır.

Ancak Tokat kamuoyunun ve Tokat Belediyesi’nin odaklanması gereken, belediyenin ve şehrin bundan ne kazanacağı ya da ne kaybedeceğidir.

Bir önceki yazımın başında belirtmiştim yine belirteyim, Kişisel görüşüm bu arsada, üstün kamu yararı gözetilerek ve herhangi bir şartlı imar talebine onay verilmeden imar plan değişikliği yapılması ve kentsel gelişim planlamasına alınmasıdır.

Arsa sahiplerinin bu arsayı satın aldıktan sonra tarım ile ilgili projeler geliştireceklerini söyleyip, daha sonra bundan vazgeçtiklerini ileri sürerek, kamu yararına gerçekleştirilecek olası bir imar tadilatına karşı çıkmak, kamu ve şehir yararı açısından sağlıklı bir düşünce değildir. Sade vatandaşlar olarak bizler, konuya öfke, kızgınlık, kıskançlık ya da duygusallıkla yaklaşabiliriz. Bu arsaya imar tadilat izni verilmesini sağlayacak olan taraflar da siyaseten bir pozisyon alabilirler.

Ama kamu konuya “devlet aklıyla” bakmalıdır.

Bu bağlamda biz sade vatandaşların ve konuyla ilgili tarafların odaklanması ve gözden kaçırmaması gereken nokta şurasıdır.

Eğer ki, bu arsa ile ilgili Tokat Belediyesi’ne yapılacak bir imar plan değişikliği talebi teklifi,  Tokat Belediyesi tarafından, önemli oranda bir kamu yararı gözetilmeden kabul edilirse biliniz ki işte o zaman kesinlikle bir hile, leke, kusurlu, ayıplı bir iş vardır.

Yine bu arsa için imar planı değişikliği yapılırken Çevre Düzeni Plan Notlarında istenildiği üzere kamu kurum ve kuruluşlarının görüşlerinin alınması gerekiyor.

Yani bu arsa ile ilgili yapılacak bir plan değişikliği talebi, Tokat Belediyesi’nin ilgisizliği ya da bir karşı teklif sunmamış olmasından dolayı, doğrudan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na yapılır ve yine Tokat Belediyesi önemli oranda elde edebileceği bir kamu yararı kaybı yaşarsa biliniz ki, kesinlikle bir hile, leke, kusurlu, ayıplı bir iş vardır.

Peki, ne yapılmalıdır?

Kişisel düşüncem, Tokat Belediyesi, böyle bir şaibe içinde kalmaya izin vermeden ve hiç vakit kaybetmeden, bu arsayla ilgili imar plan değişikliğini resen gündemine alması ve bu konuyu “söylenti” malzemesi olmaktan çıkarmasıdır.

Arsa sahiplerinin Tokat Belediyesi’ni pay pas ederek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan imar plan değişikliği yaptırmaya yönelik girişimleri olduğu iddiası kulaktan kulağa yayılmaktadır. Eğer böyle bir durum gerçekleşir, imar plan değişikliği Tokat Belediyesi’nin (şehrin ve kamuoyunun) bir kazancı olmadan gerçekleşirse asıl kıyamet o zaman kopar, bilinmelidir.

Ben bu yazıyla tarihe not düşeyim.

Bu bağlamda Tokat Belediyesi arsa sahiplerine, söz konusu arsayla ilgili daha önce öne sürülen “şartlı imar” talebinden vazgeçilmesi ve DOP (kamulaştırma) + % 20,8’ inin Tokat Belediyesi’ne hibe edilmesi halinde, bu yöndeki bir imar plan değişikliği teklifinin Belediye Meclisi’nin onayına sunulabileceğini, bunu da,  Meclis’te yapılacak oylama dâhil kamuoyuyla paylaşacağını bildirmesi uygun bir yaklaşım olacaktır.

Yeni düzenleme ile kamulaştırma payı (DOP) % 40’ dan % 45’ e çıkarılmıştır. Yani belediye bir imar plan değişikliğinde yasal olarak arsanın %45’ ini zaten alacaktır.

Buradaki önemli nokta; arsa sahiplerinin şartlı imar talebinden vazgeçmesi ve DOP %45’ + % 20,8 ’inin Tokat Belediyesi’ne hibe edilmesidir.

 Tokat Belediyesi arsa sahipleri ile bu zeminde anlaşması halinde arsanın % 65,8’ ine sahip olacaktır.

Hatta Tokat Belediyesi, bir imar plan değişikliği sonrası bu alanda yapılması zorunlu kamu alt yapı yatırımı için hesaplanan tutarın bir bölümünü ya da tamamını da arsa sahiplerinin ödemesini de teklif edebilir.

Tokat Belediyesi gerekiyorsa, DOP çıktıktan sonra kalan kısımdan daha fazlasını da isteyebilir, bu onların bileceği iş. Ama bu konuda, sırf olumlu sonuçlanmaması için daha fazla hibe isteyerek, işin yokuşa sürülmesi de doğru olmayacaktır.

Ancak eğer bu imar plan değişikliği Tokat Belediyesi’nin % 45 DOP (kamulaştırma) + % 20,8’  i belediyeye hibe şeklinde, ya da bu oranlara yakın bir değerlendirmeyle gerçekleşmezse, biliniz ki kesinlikle bir hile, leke, kusurlu, ayıplı bir iş vardır.

Diyelim ki, Belediye Meclisi buna karşın, imar plan değişikliğini onaylamadı.

O zaman da şu soru sorulmalıdır.

“Arsa sahipleri daha önce Tokat Belediye’sine 4 teklif yapmışlar ve haklı gerekçelerle; kamu yararı oluşmadığı gerekçesiyle 4’ ü de ret edilmiştir. Şimdi size önemli bir kamu yararının oluştuğu yeni bir teklif sunmuşlardır. Onu da kabul etmediniz! Peki, sizin teklifiniz nedir? Siz arsa sahiplerine bir teklif sunar mısınız?” sorusu sorulmalıdır.

Zira Tokat Belediyesi eski yönetimi arsa sahiplerinin tekliflerini haklı olarak ret etmiş (siyasetin de bunda etkisi olmuştur)  ancak ilk tekliften itibaren aradan 10 yıl geçmesine rağmen, yeni belediye yönetimi de bir karşı teklif öne sürmemiş ve konuyu sürüncemede bırakarak arsa sahiplerini cezalandırmakla kalmamış,  konuyu Tokat’ın gelişimi istikametinde kullanabileceği bir çözüme de dönüştürememiştir. (Belediye Başkanı Sayın Eyüp Eroğlu’nun arsayı satın almak için bir teklif götürdüğü iddiası dışında)

Bu arada bir konuya da dikkatinizi çekmek isterim. Tarım arazisi vasfını taşıyan bir alanda sanayi sitesi yapmayı planlayan ve bunun için tarım arazisine imar izni verilmesi talebiyle Tokat İli Toprak Koruma Kurulu’na başvuran Tokat Belediyesi’nin, imarlı sanayi arsasında, üstün kamu yararı gözeterek neden imar plan değişikliği yapmadığı ya da hangi şartlar altında bir imar plan tadilatı yapacağına dair iki kelam etmemesi size de ilginç gelmiyor mu?

Şunun altını çizerek özellikle belirtmeliyim, Tokat Belediyesi bu arsada imar plan değişikliği yapmak zorunda değildir.

Ancak;

  1. Bu arsada neden imar plan değişikliği yapmadığını,
  2. Bu arsada hangi şartların oluşması halinde imar planı değişikliği için onay vereceğini,
  3. Ya da hangi nedenlerle hiçbir zaman imar plan değişikliğine izin vermeyeceğini

Kamuoyuna açıklamak ve yanlış dezenformasyonların önünü almak zorundadır.

Ya da gücü yetiyorsa (kaynakları yeterli ise) , gerekli pazarlığı yapıp, bedelini ödeyerek bu arsayı sahiplerinden satın alarak belediyeye kazandırmalıdır.

Tokat Belediyesi bunlardan herhangi birisini yapmadığı sürece her türlü bilgi çarpıtmasının ve şaibelerin tek sorumlusu olacaktır.

Arsa sahiplerini ister beğenin, isterse beğenmeyin. İster adam yerine koyun isterseniz koymayın. Onları güvenilir bulun ya da benim gibi güvenilir bulmayın!

Her halükarda bu işler kamuoyundan saklanarak, şeffaflıktan kaçarak, dedikodulara çanak tutarak değil, çağdaş ve uzman belediyecilik anlayışıyla ve her türlü önyargıdan uzak biçimde, üstün kamu yararı gözetilerek çözüme kavuşturulması ya da olumsuz şekilde bile olsa sonuçlandırılması ve “nokta” konulması zorunlu bir konudur.

Son söz; Devlet hisleriyle değil, aklıyla hareket eder. Sorunun değil çözümün parçası olur!

İlgili Yazılar

Mehmet Akif Ersoy’u Niçin Unutmuyoruz?

TOKATtan Haber

Tokat Belediyesi her gün bir mahallede asfaltlama çalışması yapıyor

TOKATtan Haber

Bilgisizlik mi planlı kötülük mü?

TOKATtan Haber

Yorum Yaz