“Marifet iltifata tabidir” demiş atalarımız.
Alanlarında “mükemmel ve farklı” çalışmalar yapan Tokatlıların ödüllendirilmesi, bu yolla motivasyonlarının artırılması, daha kusursuz çalışmalar yapmalarının teşvik edilmesi ve ödüllendirilen bu tipteki insanların yapılacak başka başarılı çalışmalara rol model teşkil etmesi elbette iyi bir girişimdir.
Ancak büyük ve başarılı işler yapanların değil de, sadece gerekeni yapanların hatta yapmayanların ödüllendirilmesi de, hem o ödülü alanlar hem de verenler için bir takım şüpheler doğurmaktadır ki, “Tokat Enler Ödülleri” de bu yönde bir kanaat oluşturmaktadır.
Başarı eylemler “mükemmellik ve farklılık” la tanımlanır ve hayatın arenasında onurlar ve ödüller zaten bu “mükemmelliği ve farklılığı” gösterenlerin elindedir, başkalarının kendilerini ödüllendirmesini beklemezler.
Diğer taraftan” başarılı” olmakla, “mükemmel ve farklı” olmak aynı şey değildir.
Basit bir örnek vereyim. Sınıfını geçen bir öğrenci sadece “başarılı” bir öğrencidir ve başarılı öğrenciye “teşekkür belgesi” ya da “takdir belgesi” verilmez. Ancak “mükemmel ve farklılıkları” olan öğrenciler derecesine göre “teşekkür belgesi” ya da “takdir belgesi” alırlar.
“Tokat’ın Enleri Ödülleri” ni düzenleyenlerin “elimizden geleni yapıyoruz “ demelerinin bir anlamı da yoktur. Eğer Tokat’ın Enleri Ödülü adı altında bir etkinliği geleneksel hale getirmeye çalışıyorsanız, “gerekli olanı” yaparken siz de çok başarılı olmalısınız.
Bu ödülleri düzenleyen arkadaşlarımızı suçlamak gibi bir niyetim yok. Ancak yan etkisi olmayan eylem yoktur. Ve nedeni ne olursa olsun, ödüllerin düzenlenmesinde sergilenen “özensizlik” ne yazık ki eleştiri olarak kendilerine dönmektedir.
Ben ödül alanlar listesinde yer alan isimleri okuduğumda, bu ödüllerin hangi “mükemmellik ve farklılık” diye tanımlanacak çalışmalarından ötürü verildiğini anlamakta zorlandım.
Bu isimlerin her birisi için övgülerimi ya da eleştirilerimi tek tek sıralayabilirim.
Eleştiri getireceklerimi tek tek yazmayayım, onlar için incitici olur.
Ama Sayın Ayla Bağ, Sayın Ayhan Kılıç gibi isimler için hangi “mükemmellik ve farklılık” çalışmaları için ödül aldıklarını, beğeniyle izlediğim çalışmalarıyla neye değer kattıklarını bilir ve övgüyle bahsedebilirim.
Ama listede eleştireceğim ve hangi “mükemmellik ve farklılık” içeren çalışmalarıyla ve anlamsız bir şekilde ödül verildiğini düşündüğüm o kadar çok insan var ki…
Bu etkinliği düzenleyenler beni bağışlasınlar ama bu ödüller verilirken, başarılı akademisyen, başarılı iş insanı, yönetici, gazeteci diye ödül verilmez.
Bir ödül verilirken, gerekçesi de açıklanır.
Alınanlar olur mu bilemem, bir de örnek de vereyim.
Örneğin Tokat’ta “En Başarılı Gazeteci” ödülü alacak birisi varsa en başta geleni Sayın Sevan Çamlıca’dır. Ödül verilirken gerekçesi için de; “Tokatlılar için hayati derecede önemli olan ancak Tokat’taki yerel medyanın manşetlerine taşımadığı haberleri Tokatlılarla buluşturarak objektif ve etik habercilik yapması, yalan haber yapmaması, iftiraya ve hakarete geçit vermemesi, haberle ilgili konuyu sorup sorması, araştırması, yapacağı haberle ilgili olarak, haberi yapmadan haberin muhataplarının da görüşlerini alması, yaptığı haberi takip etmesi, art niyetli değil, yapıcı eleştirel yazı ve haberlere imza atması nedeniyle” denilebilirdi.
Ödül alanlar listesinde yer alan isimlerin hangi gerekçeyle; başarılı akademisyen, başarılı yönetici, başarılı iş insanı, başarılı belediye meclis üyesi, başarılı yönetici, başarılı siyasetçi, gazeteci ya da savcı olduklarını açıklarlarsa bizler de öğreniriz.
“Tokat’ın Enleri Ödülleri” ciddiye alınmayı önemsiyorsa bu konuda doyurucu bir açıklama yapmayı ihmal etmemelidirler.
Sayın Zekeriya Bey’ in ödül törenindeki konuşmasında değindiği “Tokat’ın Envanteri” konusuna ise daha sonra değineceğim.
