Kadir Özbilgin Köşe Yazıları Manşet Tokattan

Adem Çakır ve İl Kültür Turizm Müdürlüğü…

Önce bilmeyenlere anımsatalım, kimdir Sayın Adem Çakır!

Yaklaşık 10 yıl Tokat İl Kültür Turizm Müdürlüğü yapan, bu süre boyunca hakkında hiçbir yolsuzluk, usulsüzlük savı çıkmayan, kamunun çıkarlarını savunmak için tabiri caizse dönemin valilerine diklenen Sayın Abdurrahman Akyüz’ün yerine bu makama müdür olarak atanan kişidir Sayın Adem Çakır.

Ne üzücü ki bu göreve atandığında üniversite camiasında bile pek bilinmeyen bu isim bugünlerde  “etrafına çıkar sağlama” savıyla bilinir oldu.

İleri sürülen sav o ki, Sayın Adem Çakır daha önce ortağı olup da, sonradan ayrıldığı (ki bu şirkete müdürken ortak olduğu anlaşılıyor) bir firmaya “0 kırımla” yani “ bila ücret” karşılığında “kütüphane kırım işini” ihalesiz vermiş.

İlk bakışta “kamu çıkarı” gözetilmiş gibi görünüyorsa da işin aslı öyle değil. Zira bu işleri bilenler, 4 katlı ve 2000m² olan bu kütüphaneden takriben 200 ton demir, kalorifer kazanı vs. gibi muhtelif malzeme çıkacağını ve masraflar çıktıktan sonra kemiksiz 600 bin lira kazanç sağlanabileceğini ifade etmektedirler.

Elbette bu işi yapanlar bedavaya yapacak değiller, bundan para kazanacaklar.

Yanlış olan; bu yıkım işinin Sayın Adem Çakır’ın kuruluşunda ortak olduğu bir firmaya ihalesiz verilmesidir. Ve bu uygulama bu haliyle; yakınlarına çıkar sağlama niyetini akla getiren ayıplı bir uygulamadır.

Ve yine ne yazık ki, bu tür uygulama yeni de değildir.

Kamunun imkânlarıyla ve eşek yüküyle para ödenerek satın alınan, sonrasında bir o kadar daha para harcanarak restore edilen Yüksek Kahve’nin daha sonra adrese teslim, düzmece bir şartnameyle ve 1000 lira gibi komik bir kira bedeliyle Sayın Hasan Erdem’e kiraya verilmesi de yine benzer şekilde ayıplı bir uygulamadır.

Şimdi de bu Yüksek Kahve’nin Sayın Hasan Erdem tarafından devir edildiği ya da devir edileceği söylentileri dolaşmaktadır.

Eğer böyle bir niyet varsa, Yüksek Kahve’yi aynı kira bedeliyle ve hatırı sayılır bir devir ücreti ödeyerek devir almak isteyenler var ben duyurmuş olayım.

Bu kusurlu, ayıplı uygulamaların “Erdem” soyadını taşıyan kişilerin etrafında dönmesi ise bu kişilerin töhmet altında kalmalarına neden oluyor.

***

İl Kültür Müdürlüğü’ne gelirsek…

Sık sık anımsatırım, “yazı yazmak tarihe not düşmektir.”

Kişisel düşüncem, Tokat İl Kültür Turizm Müdürlüğü gerek yüklendiği görevler açısından, gerekse yönetsel etkinlik ve örgütsel verimlilik açısından Tokat’taki en başarısız müdürlüklerden birisidir. Bu saptamamı saha araştırmaları sonucu elde edilen verilerle de destekleyebilirim.

Daha önceden de eleştirdiğimiz noktalar vardı ama bugün ki İl Kültür Turizm Müdürlüğü Sayın Abdurrahman Akyüz’ün yönetimindeki müdürlüğün çok gerisine düşmüştür.

Bu konudaki düşüncelerimi Sayın Adem Çakır’ın bu müdürlüğe atanması sonrasında ilk olarak 23.08.2017 tarihinde “Tokat Turizmi Neden Gelişmiyor?” başlıklı ve 24 sayfalık bir raporla dönemin Valisi Sayın Ömer Toraman, dönemin milletvekilleri Zeyid Aslan, Çoşkun Çakır, Celil Göçer, Yusuf Beyazıt, Kadir Durmaz, Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu,  dönemin İl Genel Başkanı Sayın Adem Dizer, dönemin Rektörü Sayın Mustafa Şahin,  dönemin Tokat TSO Başkanı Ahmet Arat,  dönemin meslek odası başkanları Sayın Mehmet Bekçi, A. Hamdi Aydoğan, dönemin il başkanları Sayın Metin Polat, Feramuz Şahin ve Onur Çalışkan’a göndermiştim.

Bu bilgi notunda, kısa bir açıklamadan sonra, “Tokat Turizmi neden gelişmiyor ya da nasıl gelişecektir?” sorusu sorularak 14 başlıktaki sorun ve öneriler sıralanmıştı.

Bu sorun ve önerilerin “Turizm Gelişiminin Turizm Nosyonuna Sahip Olmayan Kişilerce Yönetilmesi” başlıklı 14 ncü maddesinde Sayın Adem Çakır’ın bu müdürlüğe müdür olarak atanması hakkındaki düşüncelerimi aşağıdaki şekilde ifade etmiştim.

“Söz konusu atama işleminin, Tokat turizm geliştirme çalışmalarına vizyon ve hız kazandıracak bir görev değişikliği olup olmadığını zaman gösterecektir. Bu anlamda, GOP Üniversitesinde eğitimci iken, Tokat İl Kültür Turizm Müdürlüğü’ne ataması yapılan kişi, birey olarak çok iyi bir insan olabilir. Henüz kendisini tanımıyoruz. Derneğimize gönderdikleri ciddiyetten yoksun 07.06.2017 günlü, 34566755/1527 sayılı yazılarına dayanarak olası icraatlarının neler olabileceğine yönelik edindiğimiz bir izlenimimiz olmakla birlikte, henüz kesin bir yargıya sahip değiliz.  Şimdilik şu kadarını söylemeliyiz ki; hangi meslek grubundan olursa olsun, turizm yönetiminden birinci derecede sorumlu olan müdürlüğe atanacak birisi için turizm ilmine, planlamanın önemine ve kendisini kamunun geleneksel davranış kalıplarının dışına çıkaracak yönetişim kavramıyla ilgili bir zihinsel inovasyona sahip olması ya da en azından yabancı olmaması, Tokat’taki turizm geliştirme çalışmalarının alfabesidir ve Tokat turizm çalışmalarında doğru konulara odaklanılmasının önemli şartlarından birisidir.”

Yukarıdaki paragrafta bahsettiğim Adem Çakır imzalı “Ciddiyetten yoksun 07.06.2017 günlü, 34566755/1527 sayılı yazı” ndan da söz etmek isterim.

Anımsarsınız, Vali Sayın Cevdet Can dönemimde Tokat’ta “Yavaş Moda Günleri ve El Sanatları Festivali” yapılmış, fiyasko ile sonuçlanmıştı. Özellikle Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan defileye vali dâhil olmak üzere, hiçbir vekil katılmamış hepsi arazi olmuşlardı.  Sulusokak ’ta yapılan el sanatları sergisine katılan Tokatlı el sanatkârları ise sergilenen ilgisizlikten yakınmış ve etkinliğin ilk gününün akşamı stantlarını toplayıp gitmişlerdi. Etkinlik tam bir başarısızlıktı.

Ben bu etkinlikle ilgili olarak İl Kültür Turizm Müdürlüğü’ne Bilgi Edinme Yasası kapsamında bir yazı yazmış ve “etkinlikte mankenlere kaç lira ödenmiştir?”, “Etkinlikte dağıtımı yapılan kitaplara ne kadar para ödenmiştir?” “Etkinliğe kaç el sanatkârı davet edilmiştir davet edilenlerden kaç tanesi etkinliğe katılmıştır?” ve “Etkinliğin somut ve ölçülebilir çıktıları nelerdir?” sorularını sorarak yanıt istemiştim.

Gelen yanıt içler acısıydı ve yazıyı kaleme alan kişinin ve imzalayan Sayın Adem Çakır’ın bilgi, birikim ve donanım düzeyini özetler mahiyetteydi.

Bana yanıt olarak gönderilen yazıda, “bu etkinliğin somut ve ölçülebilir çıktılarının neler olduğu anlaşılamamıştır” deniliyor ve soruyla ilgisiz yanıtlar veriliyordu. Bir müdürlük düşününüz ki, bir etkinlik düzenliyorlar ama bu etkinliğin somut ve ölçülebilir çıktılarının neler olduğu hakkında en ufak bir bilgileri yok.

Bununla kalsa iyi! Örneğin;  Ben “mankenlere kaç lira ödenmiştir?” diye soruyorum bana ”Takriben, yaklaşık 250 bin lira ödenmiştir” diye yanıt gönderiyorlar. “Takriben, yaklaşık ne demek? Tam olarak ne kadar ödendiğini bilmiyor musunuz da “takriben, yaklaşık” ifadelerini kullanıyorsunuz?

Bu “takriben, yaklaşık” türündeki ifadeleri yukarıda sorduğum soruların tamamında; el sanatkârları sorum için dahi kullanan bir müdürlüğün yetkililerinden söz ediyorum varın siz anlayınız.

Sonuç olarak o dönem, Tokat turizminin gelişimine olumlu bir katkısı olmayan bir etkinlik için 500 bin liraya yakın bir para boşa harcanıp gitti ve kimse de “Bu para babanızın parası mı? Kendi kesenizden mi harcıyorsunuz?” deyip bu başarısızlığın hesabını sormadı.

Sık sık yazıyor ve uyarıyorum. Bir kez daha uyarıyorum. “Tokat’ta turizm gelişirse toplumun ahlakı bozulur” diyen bir il kültür turizm müdüründen, alışılagelmiş düzen içinde yapılan günlük işlerle ve sipariş turlarla oyalanarak, gittikleri turizm fuarlarındaki yemek ziyafetlerini paylaşarak Tokat turizmini geliştireceklerini düşünen diğer alt kademe yöneticilerinden Tokat turizminin gelişmesini bekleyenler çok ama çok yanılıyor.

Eğer bugün tokat turizmi bir arpa boyu yol gidememişse, nedenleri çok açıktır ve gerçek nedenlerini yüreği yetip de öğrenmek isteyenler olursa TUDER (Tokat Turizm Tanıtma Derneği) ’den yahut benden öğrenebilirler.

Şimdilik şu kadarını söylemeliyim ki, Tokat’ta turizm sektörünün gelişmesi için atılacak ilk adım; ilk iktidar değişikliğinde bu müdürlükteki yönetici kadrosunun bütünüyle değiştirilmesidir.

İkinci adım ise; Tokat’ın farklı ağızlardan farklı şekilde tanıtılmasına izin verilmemesi, Tokat’ın turizme yönelik tanıtımının, Tokat’ın 14 farklı medeniyete ve farklı inançlara ev sahipliği yapmış bir coğrafya olduğunu yok sayarak, “Tokat’ın sadece Türk İslam coğrafyası” olduğu algısını “yerel tarihçi” (o da ne demekse) adını verdikleri bir kişi eliyle yapılmasına engel olunmasıdır.

İlgili Yazılar

Sulusokak’ta gezgin kafilesi

TOKATtan Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘İslam bize göre değil, biz İslama göre hareket edeceğiz. Dinimizin hükümlerini yerleştireceğiz’ sözleri tartışma yarattı.

TOKATtan Haber

Gelelim TSO Başkanı Ali Çelik’e…

TOKATtan Haber

Yorum Yaz