Kadir Özbilgin Köşe Yazıları Manşet Tokattan

Tokat TSO seçimlerini kim kazanacak? Adaylar mı, üyeler mi yoksa Tokat mı?

05.10.2022 tarihinde Sayın Ahmet Sami Ülkü’nün Tokat TSO Başkanlığına adaylığı çerçevesinde düzenlediği basın toplantısında neler yapacağını dinledim.

Bir yerel gazete bu basın toplantısını “Tokat TSO ’nun 4 yıllık yönetim sürecinde hiç görülmemiş bir profesyonellikte hazırlanan toplantıda projeler slayt sunumları ile de desteklendi” tümcesiyle okurlarına duyurdu.

Oysa Sayın Sami Ülkü’nün anlattığı projelerinin 3 ‘ü dışında (Oda Web TV, Avantaj Kart, TSO Binası) hepsi 2018 yılında yapılan Tokat TSO seçimleri öncesi Sayın Ahmet Arat tarafından üyelere ve topluma vaat ettiği projeleriydi. Dileyenler bunu linki tıklayarak inceleyebilirler.

2018 yılında seçim döneminde hazırlanan bu projelerden bugün Tokat TSO’ ya aday olan Sayın Erol Can Bey’ de haberdardır. O dönem ekibin içindeydi. 2018 de hazırlanan kitapçık incelenirse Sayın Erol Can’ın da fotoğrafı da görülür.

Peki, Sayın Sami Ülkü tarafından basın toplantısıyla duyurulan bu projeler bir intihal (aşırma) mıdır?

Bu proje başlıklarını ve sunumu hazırlayan kişi benim değer verdiğim birisidir. Bu durumu kendisine bildirdiğimde, 2018 de Sayın Arat için hazırlanan bu projelerden haberi olmadığını, benim uyarım üzerine Ahmet Arat’ın proje vaatleri kitapçığını incelediğinde pişti olduğunu ama hazırladığı bu projeleri, bunları uygulamaya alan başka odalardan elde ettiklerini buna ait sitelerin linklerini de göndererek açıkladı. 2018 yılında bu projeleri hazırlayan kişinin vizyoner bir bakış açısına sahip olmasını takdir ettiğini de sözlerine ekledi.

Ben değer verdiğim bu dostuma inandım. Bu projelerin 2018 de kamuoyuyla paylaşıldığından haberi olsaydı benimle istişare edeceğinden de kuşku duymadım. O nedenle açıklanan projelerin bir intihal (aşırma) değil, rastlantı olduğuna ikna oldum.

2018 yılında yapılan Tokat TSO seçimleri öncesi Sayın Ahmet Arat tarafından üyelere ve topluma vaat edilen projelerin, 2022 yılında bir başkan adayı tarafından uygulamaya alınacağını duymaktan da memnun oldum.

Zira Sayın Ahmet Sami Ülkü, 2018 yılında adaylığını koyduğu dönemde öylesine uçuk projeler yapacağını anlatmıştı ki, neredeyse hiçbiri ciddiye alınacak projeler değildi.

Örneğin Tokat Tarım ve Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi kurarak, 10 bin kişilik istihdam ve dolaylı olarak 200 bin kişinin kalkınmasını sağlayacağını, Tokat’ın yıllık ihracatını 500 milyon dolara çıkaracağını, Tokat OSB’ de 30 bin kişilik istihdam oluşturacağını, Mermer OSB, Fuar alanı ve TCDD Lojistik Merkezi kuracağını söylüyordu. Bayağı uçmuştu yani…

Anlaşılıyor ki ayakları yere değmiş.

Demek ki, Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yokmuş.

***

Diğer taraftan Sayın A. Sami Ülkü Bey, sunumun dışına çıkarak, Tokat TSO’ ya kayıtlı üye / firma sayısını 2 binlerden, 5 binlere çıkaracaklarını söylüyor. Ancak bunu nasıl ve ne kadar sürede gerçekleştireceği hakkında bilgi vermiyor. Bu erişebilir ve gerçekleştirilebilir bir hedef de değildir.

Nedenini de söyleyeyim. Örneğin Tokat OSB’yi ele alalım. Tokat OSB’deki mevcut yatırımların her açıdan (finansman-üretim-yönetim-kurumsallaşma pazarlama satış vs. ) genişletilmesi halinde istihdamın da genişletileceği ve ortaya çıkacak başarılı örneklerin yeni yatırımların önünü açacağını varsayalım.

Bu varsayım, bırakınız yenilerinin gelmesini, mevcut sanayicilerimizin hali hazırdaki sorunları giderilmedikçe, yeterli duruma gelmiş bir kar (kar optimizasyonu) ile işletme olarak üretim ve satış hacimleri genişletilmedikçe, hedeflenen iş yeri artışını sağlamak bir temenniden öteye geçemez.

Hele de ekonominin çıkmaza girdiği, girdi ve üretim maliyetlerinin olağan üstü arttığı bir dönemde bırakınız işyeri, artışını, azalma bile yaşanabilir.

Sayın Sami Ülkü’nün tuzu kuru mudur bilmiyorum.

Çünkü sanayicilerin bugün en büyük sorunlarından birisi finansmana erişimde yaşadıkları sorunlar ve yüksek kredi faizleridir. Bugün kredi verecek banka ekspertizlerinin düzenledikleri raporlarla sanayicileri “tesadüfi sanayiciler”, “tesadüfi endüstriciler” konumuna soktuklarından haberi yok mu?

Ekspertizler, sanayicinin yatırımını, mülklerini 1/ 4 oranında değerlendiriyor veya % 50 altında bir değer çıkarıyor. Bazen, bu şekilde hesaplanan ekspertizler bile bankalarda karşılık bulamıyor ve sanayici finansman sorunu yaşıyor.

Böyle bir ortamda sanayicinin malı mülkü, bilançosu değerli değilse, yapmış oldukları yatırım gerçek finansal bir değer taşımıyorsa nasıl büyüyecekler? Nasıl finansman ve istihdam yaratacaklar? Ve yeni yatırımcıların, girişimcilerin gelmesi için başarı örneklerini nasıl oluşturacaklar?

Yatırım yapmak isteyen ama bu durumu gören bir girişimci yatırım yapmaktan vaz geçmez mi?

Sayın Sami Ülkü kredi taleplerindeki bilirkişi ve ekspertiz süreçleri sonucunda,  sanayicinin yatırımını zaman zaman dörtte üçe varan oranlarda düşük gösterildiğini, bunun da yatırımcının finansmana erişimini engel olduğunu bilmiyor mu?

Rekabet üstünlüğünü sekteye uğratan bu ekspertiz süreçleri ile ilgili sorunlar nasıl çözülecektir de sanayicilerimiz uygun koşullarda finansman bulacaklardır ve Tokat OSB’ye geleceklerdir?

Gelişmiş bir Tokat OSB için yanıt bulması gereken sorular yanıtlanmadıkça, Tokat TSO üye / firma sayısının 5 binlere çıkarılacağı sağlıklı bir öngörü değildir, hayaldir!

***

Sayın A. Sami Ülkü’nün Tokat TSO’ nun bütçe olanaklarından da bilgisi olmadığı anlaşılıyor.

Bunu nereden anlıyoruz? Çünkü yeni bir TSO binasının yapılmasından söz etmektedir. Çok iyi olurdu! Ancak bunu hangi kaynakla ve hangi takvimle yapacağını da söyleseydi biz de bilseydik.

Sayın Sami Ülkü seçilse bile, bugünkü Tokat TSO kaynaklarıyla sıfırdan yeni bir hizmet binası yapılması uzun vadede (+5) mümkün görünmemektedir.

***

Tokat’ta çeşitli alanlarda üretim yapan firmalar, firma bünyesinde gerekli olan kurumsallaşma çalışmalarını yapabilir ve kurum çapında kaliteli ve uygun maliyetli ürünler ortaya çıkarabilir. Bu mümkündür. Yapılmalıdır da.

Ancak, Tokat’ta karşılaştırmalı üstünlüğe sahip tarım sektörü (tarımsal üretim ve tarımsal sanayi) ile turizm sektörü dahil, tüm diğer sektörlerde geniş kapsamlı sürdürülebilir bir gelişme kaydedilebilmesinin yolu makro ölçekteki sorunların giderilmesiyle mümkündür.

Bunu bir tasarımsal süreç olarak düşünebiliriz. Örneğin ulaşım ağı makro sorununu çözmeden, rekabetçi pazarlara ulaşmak gibi mikro sorunu çözemeyiz, rekabetçi fiyatlardan ve bir kar optimizasyonundan ve işletmelerin sağlıklı bir gelişiminden söz edemeyiz. Bu işler fason üretim yaparak olmuyor!

***

Tokat TSO çalışanlarının, üyelerinin ve memleketin gelişimi ile Tokat TSO’  ya seçilecek Başkan arasında yakından bir ilişki vardır. Seçilecek başkanın kapasitesi ve vizyonu önce başında bulunduğu kurumun, sonra üyelerinin ve en sonunda da memleketin gelişimi için elzemdir. Tokat Ticaret ve Sanayi Odası’nın yönetilmesi ile bir işyerinin yönetilmesi arasında dağlar kadar fark vardır. Bir kişinin İş yaşamında başarılı olması, oda başkanlığında başarılı olacağı garantisini vermez.

O nedenle Tokat’ın her alanda gelişmesi bilgi, birikim, deneyim, donanım ve toparlayıcı kazanımlara sahip bir oda başkanının, yerel dinamiklere yönelik dengeleri hassasiyetle gözetmesi, güvenilir olması, güven vereceği sağlam işbirlikleri yapması ve kurum çalışanlarının motivasyonlarını artırıcı bir iletişim ve yönetişim uygulaması yapmasına bağlıdır.

Ancak bu özelliklere sahip bir kişi Tokat TSO’ nun kurumsal kimliğinden güç alarak, kendi kazanımlarının peşine düşmez, kurumun kimliğine zarar vermez, önce çalışanlarının, sonra üyelerinin ve daha sonra da memleketinin kazanımlarının peşine düşer.

Sahi siz de merak etmiyor musunuz? Tokat TSO seçimlerini kim kazanacak? Adaylar mı, üyeler mi yoksa Tokat mı?

İlgili Yazılar

Başkan Eroğlu, Bahçelievler Mahallesi sakinleriyle buluştu

TOKATtan Haber

Tokat tüm spor branşlarında yükselen bir değer olmaya devam ediyor

TOKATtan Haber

Adem Çakır ve İl Kültür Turizm Müdürlüğü…

TOKATtan Haber

Yorum Yaz