Kadir Özbilgin Köşe Yazıları Manşet Tokattan

Şaban Ceylan’dan ayıplı açıklama

Sayın Osman Destebaşı bir basın açıklaması yaparak “Herkes haddini bilsin!” dedi.

Gerçekten de her şey insanın haddini bilmesinde, haddini bilmeyenlere de haddini bildirmekte gizli.

Çünkü haddini bilmeyenlere haddini bildirmezseniz, kendilerini bir halt sanmakta ve başkaca hadsizliklerin de önü açılmakta…

Birkaç gün önce Eğitim Bir Sen 1 Nolu Şube Başkanı Sayın Şaban Ceylan’ın Tokat GOÜ Rektörü için kurumlara harekete geçmeye çağırdığı açıklamasını okudum.

Bu minvaldeki bir yazı, tam seçim arifesinde, dönemin Rektörü Sayın Prof. Dr. Mustafa Şahin için de servis edilmiş, olumsuz propaganda yöntemi ile rektör tayin edilmemesine çalışılmış ama hakkında iftira boyutuna varan yazılar kaleme alanlar hayal kırıklığına uğramışlar, Sayın Şahin tekrar rektör seçilmişti.

Şimdi de böyle bir yazı eğitimci olduğunu söylenen bir sendika şube başkanı tarafından servise konulmuş.

Hiç kuşku yok ki, GOÜ Rektörü de eleştirilemez değildir. Varsa kusurları, eksiklikleri söylenebilir, yazılabilir.

Ancak Sayın Rektörün gerçeklikten uzak, ideolojik yaklaşımlarla eleştirilmesinin haklı hiçbir gerekçesi olamaz.

Sayın Şaban Ceylan’ın şu ifadesine bakar mısınız? Şehre dair hiçbir katkı ve proje geliştirememiş, kampüs içine hafif raylı sistem yapma ve Tıp Fakültesini kampüse taşıma sözünü yerine getirememiş.

Bir eğitimci sırf eleştiri olsun diye böylesine cahilce bir söz eder mi? Hafif raylı sistem yapmak ne zamandan beri üniversitenin görevi oldu? Üniversiteye raylı sistem yapılması söz konusu olduğunda eleştireceğiniz kişi rektör değil, bu şehrin belediye başkanıdır. Ancak ne hikmetse Sayın Ceylan’ın Tokat belediye başkanını eleştiren bir sözüne tanık olmadık.

Şehre dair bir proje geliştirmesi gereken kişi de belediye başkanıdır. Örneğin Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu rektöre gidip, “Sayın rektör sanayi-üniversite buluşmasını sağlayalım. Bu konuda sizinle belediye yasası çerçevesinde işbirliğine hazırım. İşte bu projemiz” demiş de rektör de “hayır” mı demiş?

Bir de Tıp Fakültesi’ni kampüse taşıma konusu varmış. Bu şehirde neler yapılacağına rektör veya bu sendika şube başkanı mı karar veriyor? Aklınıza bunu paydaşlara sormak geliyor mu? Siz kimsiniz de şehir halkının, paydaşlarının görüşlerini almadan böyle önemli bir konuda karar veriyorsunuz? Anlaşılıyor ki, Sayın Rektör göreve başladığında “sizin bu sivri sinir” fikrinizden etkilenmiş ancak bunun yanlışlığını görmüş ve bu taşımadan vaz geçmiş olabilir mi?

Birisine yara açmak için böyle kurusıkı atmakla olmuyor, bu işler. Hem her kesimin güven duyacağı birisi olmak hem de daha ciddiye alınacak savlar ileriye sürmek gerekiyor. Öyle “pek çok sorunla yeni döneme hazırlanıyormuş” şeklinde tümceler kurmakla da olmuyor.

Sayın Şaban Ceylan’ın yaptığı açıklamasında ki başka ayıplarına de gelelim.

Neymiş, yeri önceden belirlenen ve büyük paralar harcanarak zemini hazırlanan camiinin yerini değiştirip, uygun olmayan bir yere Cami tabelası asmış, bugüne kadar camiye tek bir çivi çakmamış. Bu mu kusuru? Peki, Sayın Şaban Ceylan’ın aklına, bu cami yeri neden değişti diye sormak öğrenmek de mi gelmedi? GOÜ’nün rektörü neyi nasıl yapacağını size mi soracak? Üniversiteyi sendika mı yönetiyor yoksa rektör ve çalışma ekibi mi? Size ne oluyor?

Şu ayıba bakın! Güya rektör, bir CHP’nin akrabasını, bir İyi Parti yöneticisinin kızını işe almış. Aslında bu ifade bile, Sayın Şaban Ceylan’ın düşünce dünyasını ele veriyor. AKP’li olup da üniversite de dâhil, hak etmedikleri halde kamu kurumlarında işe başlatılanları, mobbing uygulaması ile sendikalarına üye yapılanları ve bu açıklaması ile kişileri fişlediğini görmezden gelerek “akraba ve yakın arkadaşları kayırma” anlayışından söz ediyor.

“Akraba ve yakın arkadaşları kayırma” söz konusu olduğunda Şaban Ceylan Bey’in şube başkanlığını yaptığı sendika da dâhil, AKP’li sendikaların eline kimse su dökemez. Bu yüzden Sayın Ceylan’ın açıklamasında yaptığı “liyakat vurgusu” boşta kalıyor. İnandırıcılık taşımıyor.

Şaban Bey, üniversiteye rektör atamaya çalışmak yerine, neferi olduğu partinin öğretmen atamaları konusundaki çözümsüzlüğüne odaklansa, Tokat’taki okul müdürlerinin ve müdür yardımcılarının %97’ sinin neden kendi sendikasına üye olduğu konusuna kafa yorsa, kendi sendikasının neden AKP sendikası olarak anıldığını konusuna ve kendisi hakkındaki iddialara makul ve mantıklı açıklamalar getirse daha yararlı bir iş yapmış olur. Kendi sendikasına üye olmayanların dışında “liyakat” sahibi olan yok mu?

Sayın Şaban Ceylan’ın yaptığı açıklamasının özü ve tehlikeli yanı; devletin tüm kadrolarını başkalarının ele geçiremeyeceği, bu kadroları babalarının malı gibi görmeleri ve kendilerine ait bir yer olarak görmeleridir.

Sayın Şaban Ceylan’ın açıklamasında yaptığı bir kışkırtma ve çarpıtma da Tıp Fakültesi Hastanesiyle ilgili olanıdır.

Güya “Sayın Cumhurbaşkanı sağlık hizmetlerinde her vatandaşın ücretsiz ve eşit bir şekilde tüm hastanelerden faydalanması talimatı vermesine karşın,  Rektör Sayın Bünyamin Şahin göreve geldiğinde hastaneyi ticaret haneye çevirmiş.

Hastanenin milyonlarca borcu varken, alanlarında başarılı doktorlar Tıp Fakültesi’nden kaçarken Sayın Şaban Ceylan neredeydi? Bu işler Sayın Cumhurbaşkanını öne sürmekle, hamasi konuşmalarla yürümüyor. Şaban Ceylan bir eğitimci ama konulara eğitimci sorumluluğu ile değil, hapsolduğu dar düşünsel alanı ile yaklaşıyor.

İlaç ücretlerine gelen zamlara, artan katkı paylarına, değinmeyeceksin, sonra da kalkıp hastaneyi ticaret haneye çevirdiler diye gerçek bir eğitimciye yakışmayan suçlamalar yapacaksın.

GOÜ Tıp Fakültesi Hastanesi yakın coğrafyamızdaki hastaneler arasında gerek mali yapısı, gerek verdiği sağlık hizmetleri kapsamında en başarılı tıp fakültesidir. Tıp Fakültesi Hastanesi tüm Tokat ve ilçelerden,  hatta diğer şehirlerden gelen hastalara hizmet vermektedir. Bu hastanede isteyenler poliklinik hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaktadırlar. Dileyenler de, ücret yatırarak özel muayeneden, ya da tetkiklerden yararlanmaktadır. Yani Tıp Fakültesi hem genele, hem de özele hizmet etmektedir. Gecenin üçünde, dördünde hizmet almak istersen elbette ücretini ödeyeceksin. O hastanede çalışanlar sizin köleniz değil. Bu hastanenin ne kadar başarılı bir hastane olduğunu Sayın Şaban Ceylan bu hastaneye giden kaprisli partililerinden değil, benim gibi ayda en az iki defa giden hastalarından öğrenmesini tavsiye ederim. Yeterli bilgiye sahip olmadığı halde sırf Rektör Bünyamin Şahin’e yüklenmek adına hastanenin çalışma yöntemi ile ilgili gerçek dışı ifadeler kullanan Sayın Şaban Ceylan’ı kınıyorum.

Değerli okurlar, hiç kimse eleştirilemez değildir. GOÜ Rektörü Sayın Bünyamin Şahin’in de eleştirilecek yanları, hatalı uygulamaları olabilir. Ancak siyasal iktidarla sıkı bağı olduğu bilinen bir sendikanın, Cumhurbaşkanlığı Makamına gönderme yaparak, insanların kimlikleri üzerinden hareket ederek, tamamen yanlı ve bazen de gerçek dışı savlarla GOÜ’ye rektör atamaya çalışması kabul edilebilecek bir yaklaşım değildir, inandırıcı da değildir.

İlgili Yazılar

Tokat’tan Elazığ’a Gönül Köprüsü

TOKATtan Haber

Dördüncü Tokat Kitap Günleri Fuarı

TOKATtan Haber

Tokat TSO seçimlerini kim kazanacak? Adaylar mı, üyeler mi yoksa Tokat mı?

TOKATtan Haber

Yorum Yaz