ManşetYurttan

Türkçe Şurası-2 Hukuk Dili Programı

Anayasa Komisyonu Başkanı ve Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt’ın da katıldığı Türkçe Şurası 2 Hukuk Dili programında konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkçe Şurası’nda Hukuk Dilini Konuştu

Türkçeyi hukuk dilinde güçlü kılmanın bir hukukçunun vicdani ve mesleki sorumluluğu olduğunu vurgulayan Bakan Yılmaz Tunç,  “Yargı kararlarının, vatandaşın doğrudan kavrayabileceği açıklıkta yazılması bir zorunluluktur. Bu, yalnızca dilin değil, aynı zamanda hukukun da demokratikleşmenin de anahtarıdır” dedi.

“Hukuk dilinde berraklık ve anlaşılırlığı arttırmak için hukuk fakültelerinde sınavların test olması yerine yazılı sınav uygulamasının tercih edilmesine yönelik çalışmaların yapılması lazım’ diyen Adalet Bakanı Tunç, bu yöndeki tavsiyenin YÖK Başkanlığına iletileceğini kaydetti.

Türkçe kadim bir hazinedir

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’ndaki, “Türkçe Şurası-2 Hukuk Dili” programına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanı sıra Anayasa Komisyonu Başkanı ve Tokat Milletvekili Yusuf Beyazıt da katıldı.

Hâkim ve savcı adaylarının kişisel gelişimine katkıda bulunmak, hukuk dili konusunda farkındalığı arttırmak, mahkeme kararlarının doğru, açık ve anlaşılır olmasını sağlamak amacıyla “hukuk dili” temasıyla gerçekleştirilen şuranın, 2 gün boyunca süreceğini bildirdi.

Programda, Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, dili; “toplumun kimliği ve bir halkın varlık nedeni” olarak gördüğünü anımsatan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkçenin, asırlara yayılan tarih mirası, geniş bir coğrafyaya yayılan güçlü bir dil olduğunu söyledi.

Bakan Tunç, Türkçenin yalnızca bir iletişim aracı değil, aynı zamanda, bilgi birikimini aktaran, düşünce dünyasını şekillendiren ve kimliği inşa eden kadim bir hazine olduğunu vurgulayarak, “Dil meselesinin siyasi, ideolojik veya başka açılardan ele alınması yalnızca dile karşı zarar verici hamleler değildir. Türkçeye sahip çıkmanın yalnızca geçmişe bir vefa borcu değil, geleceği inşa etmenin de en sağlam yoludur” dedi.

Adalet Bakanı Tunç, hukuk ve yargı dilinin, milletin kimliğini, toplumsal değerlerini ve kültürel birikimini doğru bir şekilde aktarması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

“Toplumda adaletin sağlanabilmesi, sadece kanunların doğru uygulanmasıyla değil, aynı zamanda o yasaların, dilin ve kavramların halkla olan iletişimiyle de doğrudan ilişkilidir. Yargı dilinin sade, anlaşılır ve toplumun geniş kesimleriyle uyum içinde olması, hukukun evrensel prensibi olmasının yanında, o milletin kültürel ve toplumsal yapısına saygı göstermek demektir. Bundan hareketle, hukuk dilinin de dil bilinciyle şekillenmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum. Çünkü her dil, bir halkın düşünce tarzını, değerlerini ve inançlarını yansıtır. Yargı dili, bu anlamda bir köprü işlevi görmeli, milletin kimliğini anlamada ve yaşatmada önemli bir rol oynamalıdır. Bu nedenle Türkçeyi hukuk dilinin omurgası olarak görmek, sadece bir tercih değil, tarihimize, kültürümüze ve kimliğimize duyduğumuz sadakatin gereğidir”

Etkinlikte, yargı mensupları, hukukçular, Türkiye Adalet Akademisi’nde eğitim gören hâkim ve savcı yardımcıları, edebiyatçılar ve yazarlar bir araya gelerek, hukuk dilinin daha anlaşılır hale getirilmesi için çözüm önerilerini paylaştı

Related posts

Tokat Özel İdaresi’nden Park Sorununa Etkin Çözüm

TokattanHaber

Tokat Merkez Veterinerlik uluslararası katılımlı kongrede…

TokattanHaber

AK Parti’nin genel siyasetteki ittifak stratejisi, Tokat’ta da MHP ile ittifak mı?

TokattanHaber

Yorum yaz