Ekonomi Manşet Tokattan

“Türkiye İçin Değişim Başlıyor, Tokat İş Dünyası Buluşması…

“Türkiye İçin Değişim Başlıyor, Tokat İş Dünyası Buluşması” toplantısı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın katılımıyla düzenlendi.

Tokat 26 Haziran Atatürk Kültür Sarayı’nda düzenlenen ’Türkiye için ekonomik olarak değişimin başladığı İş Dünyası Buluşmaları’nın 16.sına Vali Dr. Ozan Balcı, Tokat Milletvekilleri Mustafa Arslan, Yusuf Beyazıt, Özlem Zengin, Yücel Bulut, Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, Halk Bankası Genel Müdürü Osman Arslan, Gelir İdaresi Başkanı Bekir Bayrakdar, banka müdürleri ve iş insanları katıldı.

Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Çelik’in konuşmasının ardından kürsüye gelen Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak “Türkiye ekonomisi, bu dönemde, tarihinde olmadığı kadar, örneği olmayan bir koordinasyonla, tüm kurumlarıyla aynı masanın etrafında güçlü birliktelikle, doğru ve koordineli politikalar sergilemesiyle meyvelerini almaya başladığımız bir sürece girdi.” dedi.

Bakan Albayrak, “Küresel turbülanslara karşı, kur ataklarına karşı bağışıklığımızı daha da güçlendirecek sürdürülebilir ve sağlıklı büyüme altyapısını tesis etmek için bir sistem, bir mimari altyapı bir dönüşüm ortaya koymamız lazım. İşte bu çerçevede tüm bu yaşadığımız kur sarmalı, gündeme gelen yaptırım ve tehditleri etkilerini gidermek ekonomimizi turbülanstan çıkartmak için dengelenme dönemi politikalarımızı ve projeksiyonumuzu farklı platformlarda ben 1,5 yıldır defaatle anlatıyorum.  Ve bu sürecin, değişim dönüşüm süreciyle başladığıyla alakalı altyapıları, neler yaptığımızla alakalı süreci iletişimini yürütüyoruz. Türkiye ekonomisi bu dönemde tarihinde olmadığı kadar örneği olmayan bir koordinasyonla tüm kurumlarımız aynı masanın etrafında güçlü bir birliktelik ve doğru koordineli politikalar sergilemesiyle meyvelerini almaya başladığımız bir süreci ve bu noktada 2019 yılını birçok yerli yabancı uluslararası kurumun beklentilerinin ötesinde şükürler olsun ‘eksi şu kadar küçülecek enflasyon şu kadar olacak faizler bu olacak’ demelerinin ötesinde şükürler olsun pozitif büyümeyle bu anlamda faiz ve enflasyonda beklenti ve tahminlerimizin de ötesinde 2019 yılını geride bıraktık. Bu noktada baktığımız 31 Ağustos’tan bu güne kadar yaklaşık yüzde 10 değer kazanan para birimiyle gelişmekte olan ekonomilerin tamamı içerisinde en pozitif ayrışan ülke oldu Türkiye. Bunun yanında aynı dönemde yine 2018 ağustos saldırısından bu güne kadar ülke risk birimleri açısından CDS’leri noktasında 300 puanın üzerinde. İki yıllık devlet tahvillerinde faizinde yaklaşık 1200 puan iyileşme. 5 yıllık devlet faizlerinde 1350 puandan fazla iyileşme. 10 yıllık devlet faizlerinde de yaklaşık 900 puanlık iyileşmeyle çok başarılı ve dengeli bir iyileşme sürecini ortaya koyduk.  Ve bugün gösterge tahvil faizleri devlet tahvillerine baktığımızda 2017 yılından bu yana son 3 yılın en düşük devlet tahvilleri faizlerine doğru hızla yol alıyoruz.” dedi.

2019 Son Çeyrekte Yaklaşık Yüzde 5 Pozitif Büyüme”

2019 son çeyrekte beklentilerin de ötesinde yaklaşık yüzde 5 büyümeyle yılı 0,5 pozitif büyüme rakamıyla kapatacaklarını ifade eden Bakan Albayrak şöyle dedi: “Enflasyonla mücadele en önemli önceliklerimizden bir tanesi olacak.  Yine hatırlayın geçtiğimiz yıl bu dönemlerde 2018 yılında tüketici fiyatlarında enflasyon yüzde 25 civarı üretici fiyatlarında enflasyon yaklaşık yüzde 45 civarı hatırlayalım. Bugün itibariyle baktığımızda 2019 yılında yüzde 12’nin altında yüzde 11.8 seviyelerinde kapatarak şükürler olsun yüzde 12 hedefinin de altında bir iyileşmeyle kapatıyoruz. 2019 yılının 3’üncü çeyreği malum Türkiye tüm bu türbülansın yaşandığı dönemdeki eksi 2’lerdeki küçülmelerden sonra 3’üncü çeyrekte yüzde 1 e yakın büyümeyle geçirdik ve ben buradan tahmini rakam olarak söyleyeyim 2019’un son çeyreği beklentilerin de ötesinde yaklaşık yüzde 5’lik bir pozitif büyümeyle yılı 0,5 civarı artı pozitif büyümeyle kapatacağız.”

“Cumhuriyet Tarihinin Rekoru”

İhracatta 180 Milyar dolar ile rekor kırıldığını söyleyen Bakan Albayrak,“Son aylarda Türkiye ekonomisinin daha iyiye gittiğini güven endekslerinden tutun kapasite kullanımlarına kadar ihracat performanslarını tutun düşen faizlere kadar ve özelde baktığımızda ihracattaki performansı olarak ki yılı, cumhuriyet tarihi rekoru dediğimiz 180 milyar doların da üzerinde bir rekorla kapattık.”diye konuştu.

“Kamu Bankaları Olmasa Reel Sektörün Hali Niceydi?”

Kamu bankalarının önemli bir inisiyatif aldığını ifade eden Bakan Albayrak şunları söyledi. “Kamu bankaları çok önemli bir inisiyatif aldı. Her yerde ifade ediyorum. Birileri çıkmış konuşuyor. O birileri 10 sene önce bu kamu bankaları özelleşsin özelleşsin diye lobi yapıyordu. Ortalığı ayağa kaldırıyordu. Allahtan başbakanımız o dönem bu dönemki Cumhurbaşkanımız kesinlikle kamu bankaları özelleşemez bunlar kalacak piyasa dengelenecek demişti. Soruyorum size 6 yıllık bu saldırılar üzerine kamu bankaları olmasa reel sektörün hali niceydi? Öyle değil mi? Bu özel bankaların insafına bırakılsaydı öyle değil mi başkan. Öyle değil mi? Bu daha başlangıç. Yüzde 40’lar 30’lar 20’ler. Daha başlangıç. Daha da düşecek. Reel sektörün önündeki en büyük engel dediğimiz bu faiz maliyetleri daha da düştükçe yatırım, istihdam, ekonomik büyüme, tüketim ekosistemin daha da büyüdüğünü göreceğiz.

“Türkiye Ekonomisini Dönüştürmek ve Değiştirmek Zorundayız”

Tüm bu gelişmeler Amerika için ticaret savaşları bütün bu ekosistemde bu kadar yoğun bir mücadele o zaman biz buradan çıkardığımız derslerle Türkiye ekonomisini dönüştürmek ve değiştirmek zorundayız. Ama değişimler kolay değil onu söyleyeyim. Zorlu ama değişim sonrası meyvesi tatlı. Tokat’ın da meyveleri tatlı. Bu meyveyi yiyeceksek bu değişime inanmamız lazım. Özellikle katma değerli ihracata ve istihdama dayalı bir ekonomik bir alt yapıyı inşa edeceğiz. Bu programdan sonra bunun detaylarını konuşacağız. Ben bunu daha önceden de ifade ettim. 2020 yılı itibari ile artık reel söktürün dengelenme, faiş faizler, kamu bankaları çok önemli bir inisiyatif aldı. Her yerde ifade ediyorum. Birileri çıkmış konuşuyor. Birileri on sene önce kamu bankaları özelleşsin diye ortalığı ayağa kaldırıyordu. Allah’tan o dönemki başbakanımız şimdiki cumhurbaşkanımız kesinlikle kamu bankaları özelleşemez. Bunlar kalacak dedi. Soruyorum sizlere kamu bankaları olmasa reel sektörün hali nice olurdu ? Özel bankaların insafına bırakılsaydık ne olurdu ? Bu daha başlangıç. Yüzde kırklar, otuzlar, yirmiler daha da düşecek. Yani reel sektörün önündeki en büyük engel dediğimiz bu faiz maliyetleri daha da düştükçe yatırım, istihdam, ekonomik büyüme, tüketim, ekosistemin daha da büyüdüğünü göreceğiz. Ben hep bunu ifade ediyorum. Kaynaklarımızı, ülkemizin kaynaklarını öncelikle teknolojik olarak, katma değeri yüksek olarak, ithalat ve istihdama dayalı üretime kanalize edeceğiz. İthalatın ikamesi istihdamı artıran bu çerçevede zaten duymuşsunuzdur bugün genel müdürlerimizle de onu konuşacağız. İvme kredisi. Ne demek ivme kredisi ? İleri verimli milli ekonomik dönüşümün alt yapısı. Yani ithalatı ikame eden, ihracatı destekleyen, yerli üretimi teşvik eden kanallara kaynaklarımızı aktaracağız. Zaten bu çerçevede bu dönüşüm. Çünkü BDDK tarafından tüm bu dönemde yapılan güncel mali bünye değerlendirme çalışmalarında da tüm bu noktada baktığımızda takip hesaplarının aktarılması gerekiyor. Özellikle ağırlıklı inşaat sektörü, enerji sektörü, bankacılık sektörümüzü güçlendirmemiz lazım. Bilançoları güçlendirmemiz lazım. Özellikle bu noktada 2019 yılını takipteki krediler üzerinde geride bırakacak şekilde 46 milyar liralık büyüklükteki tespit edilen krediler kabaca tasfiye edildi. Artık 2020 yılına sermaye yeterlilik yüzde 17-18 bu noktada daha güçlü bir sermeye yapısına kavuştuğu ve takip tahsili gecikmiş alacaklar yüzde 6’larla artık geride bıraktığımız yeni bir dönem. Tüm bu çalışmalar özelinde baktığımız zaman bankacılık sektörü daha güçlü yapısını koruduğu sermaye yapısının daha aktif bir şekilde yönetebildiği bir noktaya geleceğiz. Detayları sektör üzerinde takip ediyoruz tabi. İşin sonunda bankacılık sektörü reel sektörle hemhal olmadıktan sonra reel sektörün yarasına merhem olmadıktan sonra bir önemi yok. Değişim aslında burada başlayacak. Özellikle Türkiye’de son 17 yılda kaydedilen güçlü ekonomik büyüme ve performans ve bu dönüşüm reel sektörün dönüşümüyle birlikte olacak. Tüm bu değişim, dönüşüm üzerinde reel sektörün borcunu sağlıklı ve sürdürülebilir şekilde bilançoların iyileştirilmesiyle olacak. İşte bu da inşallah düşen faizler, düşen maliyetler daha cazip finansman, yatırım alt yapısı ile ilgili destekler, teşviklerle olacak. Bu manada baktığımızda reel sektörün finansmana, yerel sektörün toplam gayrisafi yurt içi hasılasındaki toplam borç yüzde 60’larda. Bu oran yaklaşık yüzde 100’ün üzerinde olan Avrupa ortalamasının çok altında. Türkiye’deki kur riski tüm bu anlamda bakıldığında reel sektörün kaynaklanmakta bakıldığında,  detaylarına bakıldığında bankacılık sektörü ve hane halkı kur riski açısından Türkiye çok iyi bir noktada. Hane halkının borcu yok. Bunda sıkıntı yok. Reel sektörün özel sektörün yok. Tüm bu borçlanma noktasında Türkiye’nin finansal alt yapısı ve bilançocu bu açıdan çok iyi bir noktada. Ben özellikle hane halkı örneğini hep veriyorum. Hane halkı toplam gayrisafi yurt içi hasılaya oranı borcu yüzde 15’lerde. Dünya ortalaması yüzde 30, yüzde 40, yüzde 60, yüzde 70. Türkiye’de yüzde 15. Burada da sıkıntı yok. Dünyada en düşük borçluluk Türkiye’de. Döviz pozisyonu açığına sahip reel sektör firmalarımızın durumu çok o anlamda bakıldığında. Döviz borcu yönetme noktasında bakıldığında çok sağlam bir alt yapıdan geçtiğimizi ortaya koyuyor ve bunların büyük ölçekli ve önemli ölçüde döviz gelirine sahip olması kur riski karşısında da Türkiye’nin ciddi bir risk taşımadığını ortaya koyuyor. Finansal kesim dışındaki firmaların bir önceki yılın aynı dönemine göre bu rakam 203 milyar doların üzerindeyken bir sene sonra 170 milyar dolarlara düştü. 30-40 milyar düşerken en ufak bir sorun yaşanmadı. Bu da güçlü alt yapıyı ortaya koyuyor. Hatırlayın bir sene önce bu dönemlerde Türkiye Arjantin eyvah batacak şu bu konuşuluyordu. Cumhurbaşkanımız da biz de ne dedik yok kardeşim Türkiye’nin ihtiyacı yok. Başkasına kalsa Türkiye kesin batar. Sonuç ortada. Türkiye anlaşmadı IMF ile. Arjantin anlaştı biliyorsunuz. 50 milyar dolardan fazla da finansman aldı. Aradan bir yıl geçti. Bugün Arjantin çok ama çok sıkıntılı bir noktada. Daha da acısı 2018 yılında 1 dolar 17 pezoydu bugün 60 pezo. Türkiye bir kuruş para almadı. Hiç kimseye de el açmadı. Tıkır tıkır eksi bir iklimde saldırılara rağmen, bir yılda üç seçime rağmen pozitif büyüme ile yoluna emin adımlarla devam ediyor. İnşallah tüm bu göstergelere baktığımızda ekonomideki toparlamanın reel sektöre yansımaya başladığını çok net görüyoruz. Özellikle bu noktada reel sektörün yanında, sanayicimizin, üreticimizin yanında kamu olarak sadece kamu bankalarıyla değil, tüm kamu kurumlarıyla olmaya devam edeceğiz. Allah’ın izniyle ülke olarak biz bir ve beraber olduğumuz sürece neleri başarabileceğimizi gösterdik. Bunu birçok açıdan olduğu gibi ekonomi anlamında da Türkiye bir kez daha ortaya koydu. Elhamdülillah 2020 yılı çok daha olumlu, çok daha pozitif olacak. Bu manada inşallah Tokat’ımızdan da başlayarak 2020 yılı ve önümüzdeki süreci çok daha iyi, ekonomimize, insanımıza tüm bu açıdan güven ortamının daha da güçlü tesis edildiği ve planlanan yatırımların yapıldığı bir yıl olacak. Başkanımız alt yapı üst yapı dedi. O iş kolay. Cumhurbaşkanımız bir söz verdiyse yapar. Ama Tokat için yetmez bu. Daha yeni başladık. Dahası da olacak. Cumhurbaşkanımıza Allah hayırlı ömürler versin o olduğu sürece dünya yansa da bu ülke daha da güçlenerek emin adımlarla hedeflerine yürümeye devam edecek.”

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, konuşmasının ardından toplantıya katılan iş insanlarının sorularını yanıtladı.

 Tokat’taki programlarını esnaf ziyaretleri ile noktalayan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Vali Dr. Ozan Balcı, Milletvekillerimiz ve il protokolü tarafından uğurlandı.

 Gülay KARTAL Haberi

İlgili Yazılar

5 Milyon 200 Bin Kişi Kredi ve Kredi Kartı Borcunu Ödeyemedi: ‘Borç Yapılandırma Fonu Kurulsun’

TOKATtan Haber

İçişleri Bakanlığı başlatmasa akıllarına gelmeyecekti

TOKATtan Haber

Rejim ülkeyi felakete sürüklüyor

TOKATtan Haber

Yorum Yaz