Gençlerin çalışma hayatına katılımında yaşanan zorluklar, işsizlik ve güvencesiz çalışma koşulları emekçiler için büyük sorun oluşturuyor. DİSK/Genel-İş’in hazırladığı rapor, bu sorunların çözümü için emekten yana politikalar gerektiğini vurguluyor.
DİSK/Genel-İş Araştırma Dairesi’nin (emar) hazırladığı “Türkiye’de Genç İstihdamı Raporu”na göre, her 10 gençten 6’sı istihdama dahil olamıyor. Raporda, gençlerin işsizlik sorunu, güvencesiz çalışma koşulları, genç yoksulluğu, sendikalaşma ve genç istihdamının dünyadaki durumu ayrıntılı şekilde inceleniyor. Araştırmaya göre, genç işçilerin yüzde 91’i sendikasız.
Türkiye Genel Hizmetler İşçileri Sendikası’nın (Genel-İş) hazırladığı raporda, gençlerin çalışma hayatındaki durumu analiz ediliyor. Meslek lisesi mezunlarının, üniversite mezunlarından daha çok istihdam edildiği belirtiliyor. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin (NEET) sayısının giderek arttığı ifade ediliyor. Araştırmaya göre, geniş tanımlı genç işsizliği yüzde 37,3 seviyesinde ve üniversite mezunu her 4 gençten biri işsiz.
Onurlu ve güvenceli yaşam için emekten yana politika şart
Raporda şu ifadeler yer alıyor:
“Türkiye’de genç istihdamı, neoliberal politikaların ve sermaye yanlısı ekonomi anlayışının mağduru durumundadır. 15-24 yaş arasındaki milyonlarca genç sistematik olarak işsizliğe, güvencesizliğe ve kayıt dışı çalışmaya mahkûm edilmektedir. Devletin kamusal istihdamı küçültmesi, eğitim ile üretim arasındaki bağların zayıflaması ve iş piyasasının tamamen piyasa koşullarına bırakılması gençlerin geleceğini belirsizlik ve yoksulluk içinde bırakmaktadır. Henüz çocuk sayılacak 15 yaşındaki bireylerin dahi işgücü istatistiklerine dahil edilmesi çocuk emeğinin sömürülmesine yol açmaktadır. Bu durum, yapısal bir krizdir ve gençlerin onurlu, güvenceli bir yaşam sürdürebilmesi ancak emekten yana politikalarla mümkündür.”
Her 10 gençten 6’sı istihdama katılamıyor
Türkiye’de 15-24 yaş aralığındaki genç nüfusun sadece yüzde 39,5’i istihdama katılabiliyor. Geriye kalan yüzde 60,5 ise iş gücüne dahil olamıyor. Ancak 15 yaşın çocukluk sınırı olduğu unutulmamalı.
Genç kadınların istihdama katılımı erkeklerin yarısı kadar
Cinsiyet eşitsizliği iş gücü piyasasında da kendini gösteriyor. Erkeklerin istihdam oranı yüzde 51,7 iken kadınlarda bu oran yüzde 26,4 seviyesinde. Kadınların düşük iş gücüne katılımının nedenleri arasında toplumsal cinsiyet rolleri, aile sorumlulukları ve ayrımcılık bulunuyor.
Meslek lisesi mezunları üniversite mezunlarından daha çok istihdama katılıyor
15-24 yaş arası verilerde meslek lisesi mezunlarının istihdam oranı yüzde 57,3, üniversite mezunlarının ise yüzde 56,5. Genel lise mezunlarının ise istihdam oranı sadece yüzde 36,4.
Türkiye OECD ortalaması altında
Genç istihdam oranı OECD’de 2023 yılında yüzde 37,6 olarak ölçülürken, AB ortalaması yüzde 35,8, OECD ortalaması ise yüzde 43,7 seviyesinde.
Her 4 gençten 1’i ne eğitim ne istihdamda
15-29 yaş arası ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerin oranı yüzde 25,9’a yükseldi. Türkiye, bu konuda Avrupa’da ilk sırada.
Genç işsizliği yüzde 37,3!
15-24 yaş grubunda geniş tanımlı genç işsizlik oranı yüzde 37,3 olarak kaydedildi.
Üniversite mezunu 4 gençten 1’i işsiz
Yükseköğretim kurumlarının sayısı artarken, üniversite mezunu gençlerin işsizlik oranı yüzde 24,9. Eğitim seviyesi düştükçe işsizlik oranı azalıyor.
Ggenç işçilerin yüzde 91’i sendikasız
15-29 yaş arası sigortalı işçilerin yalnızca yüzde 9’u sendika üyesi. Kayıt dışı çalışan gençlerin durumu ise daha da kötü.
Yoksulluktan en çok çocuk ve gençler etkileniyor
25 yaş altındaki her 5 kişiden biri yoksulluk sınırında. 15-24 yaş arasındaki gençlerde yoksulluk oranı yüzde 17,1, çocuklarda ise yüzde 21,8.
Sürdürülebilir politikalar şart
DİSK/Genel-İş, gençlerin çalışma hayatına katılımını artırmak ve sosyal haklarını güvence altına almak için sürdürülebilir politikalar talep ediyor. Bu kapsamda üniversitelerde özerk eğitim sistemi, kamu yatırımları, sendikal hakların güvenceye alınması ve cinsiyet eşitliğine dayalı politikalar isteniyor.
KAYNAK: Cumhuriyet