ManşetYurttan

“Herkes adalet önünde cezası kesilene kadar masumdur ilkesinin ihlali söz konusudur”

Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Avukat Süleyman Kaya Akit TV’de katıldığı Ters Kutuplar adlı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Avukat Süleyman Kaya program sunucusu Yusuf Ozan Demir’in “İmamoğlu Cumhurbaşkanı olmasaydı başına bunlar gelmezdi iddiası var. Sizin hem hukukçu hem de siyasetçi kimliğiniz var. Ne dersiniz söylersiniz?” sorusu üzerine “Öncelikle yüce Türk Milletinin ve İslam âleminin kurban bayramını kutlarım “diyerek sözlerine şöyle devam etti.

Dikkat edilmesi gereken masumiyet karinesinin ihlal edilmemesidir

“Sorunuzu şu şekilde cevaplamak isterim. Burada biraz önce Zeki Bey de bahsetti. Gizlilik kararı olan bir soruşturma dosyasından bahsediyoruz. Bu soruşturma dosyasının da kişiler bazında değerlendirmesini yaparak Cumhuriyet savcısının yapmış olduğu işlemlerden bir muhalefet partisinin liderinin yapmış olduğu tepkilerle birlikte, soruşturma dosyasındaki meseleleri farklı bir şekilde değerlendiriyoruz bence. Beni değerlendirmem şudur. Bir defa ortada bir ceza soruşturması var. Ve soruşturma dosyasında verilmiş bir gizlilik kararı var. Cumhuriyet savcıları FETÖ den stajlılar. Nereden stajlılar. Etkin pişmanlık meselesi var. Oradan neyin nasıl yapıldığını bildiklerinden, pişmanlıktan yararlanmak isteyen gizli tanıkların tanıklıklarını değerlendirebilecek donanıma sahip olduklarını düşünüyorum.  Bence bu soruşturmada asıl bakılması gereken temel mesele işin hukukiliği, hukuki boyutu, insan hak ve özgürlüklerine dikkat edilmesi yani masumiyet karinesinin ihlali meselesidir”

Tutuklanan belediye başkanları sıraya diziliyor, insanlık dışı muameleye tabi tutuluyorlar

Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Avukat Süleyman Kaya herkesin adalet önünde cezası kesilene kadar masum olduğu ilkesinin ihlalinin söz konusu olduğuna vurgu yaparak, “ Bu dosyada gizlik kararı olduğu için mahiyetinin ne olduğunu bilmiyoruz. Kendisini tanırım. Bu sadece Akın Gürlek Bey’in yaptığı bir iş değildir. Bunlar İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü bir soruşturmadır. Bu suç dosyasındaki toplanan deliller ve onların çerçevesinde yürütülen bir soruşturmadır. Savcılık bir talepte bulunuluyor, bunun çerçevesinde de hâkimler tutuklama kararı veriyor. Herkes şunu bilsin. Türk Hukuku, Türk Adalet sistemi tamamen mükemmel bir şekilde yürümektedir. Son HSYK yapılanmasında göreve başlayanlara hayırlı olsun diyorum. Benim burada asıl dokunmak istediğim konu şurasıdır O da sistemdeki yanlış uygulamalar. Bir defa 80 ihtilalinde uygulanan manzaraları görüyoruz. Tutuklanan belediye başkanları sıraya diziliyor, insanlık dışı muameleye tabi tutuluyorlar. Demokrasi ve hukuk hepimize lazım…Adalet hepimize lazım. Şunu unutmayalım 1980 ihtilalini yapan Kenan Evren denilen kişi er olarak öldü ve gömüldü. Bu ülkede hukuk her zaman işler. Adaleti yıpratmayalım. Muhalefet partisinin lideri şunu söylemiş, bunu söylemiş. Eğer hakaret varsa onun da hesabı hukuk önünde sorulur. Eğer yaptığı suçsa onu Türk adaleti, hukuku değerlendirir” dedi.

Biz asaletin yıpranmasına izin vermeyelim, yıpratmayalım

Tutuklu İBB İmamoğlu konusuna da değinen Avukat Süleyman Kaya değerlendirmelerinde şunları söyledi.

“Suçludur suçsuzdur onu bilemeyiz. Biraz önce de söylediğim gibi gizlilik kararı alınan bir dosya. Bu dosyadaki deliller nasıl toplanıyor bilmiyoruz. İmamoğlu hakkında bir iddianame düzenlenecek, yargılanacak belki berat edecek belki ceza alacak. FETÖ dosyalarının çoğunda gördük. Gizli tanıklar çıktı bir sürü ifadeler alındı, bir sürü insan suçtan kurtulmak için etkin pişmanlıktan yararlandı. Sonuçta ne oldu? Adalet tecelli etti. Biz asaletin yıpranmasına izin vermeyelim. Be hem siyasi hem hukukçu kimliğimle şunun altını çizmek istiyorum. Hiçbir şekilde siyaseti kirletmeyelim, adaleti de yıpratmayalım. Gündemi değiştirmek için siyasi iktidarın ya da muhalefetin halkın birçok sorununu, hain terör örgütünün gelmiş olduğu noktaları konuşmayıp, içerde dışarda yangın var biz kalkıyor hukuki dosyaları tartışıyoruz. Hukuk mutlaka kararını verecektir. Hukuk hepimize lazım bunu da kirletmeyelim

Hem iktidar hem de muhalefet yasada olmayan bir şeyi medya aracılığı ile gündeme getirerek bence bundan besleniyorlar.

CHP’nin kurultayın iptali ve kayyum atanması ile ilgili görüşü sorulan Genel Başkan Yardımcısı Avukat Süleyman Kaya önce size bir kronoloji sunayım diyerek sözlerine şöyle devam etti.

“Kurultay’ın iptali için başvuranların iddiası şudur. ‘4-5 Kasım 2023’te olağan kurultay başta olmak üzere, CHP İstanbul İl Kongresi gibi süreçler, akçeli ilişkiler, hukuka aykırı uygulamalar ve demokratik iradeyi sakatlayan müdahalelerle gölgelenmiştir. Bu kurultaylarda alınan kararlar yok hükmündedir. Bu yokluk hali üzerine inşa edilen 6 Nisan 2025 tarihli Olağanüstü Kurultay da baştan sona hükümsüzdür.’

Soruşturmadan bir hafta önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin Manisa İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, ‘’Seçimlerin faturasını Bay Kemal’e çıkartıp şaibeli bir kurultayla kendisini tehcir ettiler’ demişti. Sonrasında da soruşturma açtılar.

Parti yönetimi bu iddiaları ret ediyor. CHP Parti Meclisi üyesi Mahmut Tanal, ‘Seçim öncesindeki ve sırasındaki işlemlere bakmakla yetkili asliye hukuk mahkemeleri değil, ilçe seçim kuruludur. Mahkeme görevsiz ve yetkisizdir’ diyor ve davayı bir ‘kumpas davası’ olarak nitelendirerek, ‘AKP’nin düzeni bozulduğu için bu dava gündeme gelmiş. Bu davayı açanlar, AKP ile birlikte hareket edenlerdir’ diye konuştu.”

Avukat Süleyman Kaya “İptal edilir mi konusuna gelince, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’na ilişkin başlatılan soruşturmada hazırlanan iddianame, görevsizlik kararı nedeniyle Ankara 26. Asliye Mahkemesi’nden ağır ceza mahkemesine gönderildi” diyerek, “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın şikâyeti üzerine Özgür Özel’in CHP Genel Başkanı seçildiği CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’ndaki “şaibe” iddiaları üzerine yürüttüğü soruşturmada hazırlanan iddianame, ağır ceza mahkemesine gönderildi. Hazırlanan iddianamede, aralarında CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu 12 kişi hakkında 3 yıla kadar hapis istendi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Ekrem İmamoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Erzurum İl Başkanı Serhat Can Eş’in de aralarında bulunduğu 12 kişi hakkında, “siyasi partiler kanununa muhalefet” suçundan iddianame düzenlendi” dedi.

CHP’ye bu olaydan dolayı kayyum atayamazlar

Genel Başkan Yardımcısı Avukat Süleyman Kaya “ Gelelim kayyum sorunuza. Siyasi partilere kayyum ataması yasa gereği ancak Olağanüstü Hal, sıkı yönetim ya da Anayasa Mahkemesi’nde devam etmekte olan kapatma davalarında olabilecek yöntemdir” diyerek söyle devam etti.

Bu demektir ki CHP’ye bu olaydan dolayı kayyum atanamaz. Hem iktidar hem de muhalefet yasada olmayan bir şeyi medya aracılığı ile gündeme getirerek bence bundan besleniyorlar. Böyle bir durum yoktur.  Mevcut duruma gelirsek benim tespitlerim şudur. CHP içerisindeki bir aile meselesidir. Müşteki CHP’nin eski genel başkanı, Hatay Belediye Başkanı Lütfi Savaş, olayın mağduru Kemal Kılıçdaroğlu, şüpheliler de biraz önce söylediğim isimler. Bence Türk yargısı gerekeni yapacaktır. İddianamenin sanıkların suçlu oldukları anlamına da gelmez. En kötü ihtimalle, yani hadise mutlak butlan sayılırsa CHP seçime gider ve kendi içinden başkanını seçer.

Halkın tepkisi yürüyen işlere değil, adaletin tek yanlı uygulanmasınadır

“Ortada bir yargı süreci vardır. Bu süreçte birçok konu aydınlığa kavuşacaktır” diyen Avukat Süleyman Kaya,” Masumiyet karinesi ihlal edilmemelidir. İnsan hak ve özgürlükleri asla ihlal edilmemelidir. Sayın Özışık biraz önce bazı mukayeselerde bulundu. Elbette halkın tepkisini de önemsemek ve göz önüne almak gerekir. Halkın tepkisi yürüyen işlere değil, özellikle adaletin uygulanmasında tek yanlı bir sistemin uygulanmasında bir sıkıntı vardır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili konuya bakarken Ak Partili diğer belediyelerinin de gündeme getirilmemesi, özellikle eski Ankara Büyükşehir Belediye başkanı için ileri sürülen iddiaların da araştırılması gerekirdi” dedi.

Dış politikada Atatürk’ün ‘Yurtta sulh cihanda sulh” sözü ilke edinmelidir

Program sunucusunun Ukrayna krizini kast ederek “Siz de Türkiye’nin oyun kurucu olduğuna inanıyor musunuz?” sorusuna verdiği cevapta “ Türkiye’nin oyun kurucu olduğuna inanıyoruz. Siyaseten de bu gözüküyor. İyi bir strateji izleniyor” diyen Avukat Süleyman Kaya sözlerini şöyle sürdürdü.

“ Başbuğ Atatürk’ün vermiş olduğu ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ prensibini iktidarın uyguladığı, barış anlaşmasının iki taraf için sağlanması, sıkıntıların giderilmesi anlamında gereken çabayı üstlendiğini görmekteyiz. Bunun da en büyük göstergesi oluşan platform. K43 uçağın düşürülmesi, köprünün bombalanması. Meseleye bizim bakış açımızla, ABD nin bakış açısı. Rusya’dan kötü örnek almamamız gerekir. Halkını yönetirken despot bir yönetimle yönetiyor. Demokrasiyi ve hukuku bir tarafa kaldırıyor. Bunun örneklerini kendi dünyamızda yapmadan dengeli götürmemiz lazım. Trump’a dost gibi bakıyoruz, bazen de farklı değerlendiriyoruz. Biliyorsunuz Amerika’da sistem farklıdır. Rusya Ukrayna savaşı ile Rusya’nın da ikinci bir güç olduğu algısı ortadan kaldırılmaktadır. Dünya’da Rusya artık bir güç değildir. Amerika’nın karşısında artık güç Çin’dir. İngiltere ile işbirliği içerisinde Amerikan destekli Siyonizm’i güçlendirme çabaları, Türk Dünyası’ndaki gelişmelerin değerlendirilmesi önemlidir. Rusya’nın, Ukrayna ya da ABD nin ve kendi sınırımızdaki dengelerin de gözetilmesi gerekir. Suriye’deki yeni yapılanma, Anayasa’da değişlikle birlikte gündeme getirilen çözüm süreci, anayasal değişiklik, Azerbaycan’ın konumu çok uzun sürecek bir değerlendirmedir.”

Related posts

Bebekler yoksulluk içerisinde doğuyor

TokattanHaber

Eski ve yeni başkanlar bir açılışta bir araya geldi

TokattanHaber

Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nde müzik dolu gün

TokattanHaber

Yorum yaz