Bilirsiniz Sulusokak ‘ta ecdadımızın yaptığı bir “Sık Dişini Helası” var.
Günümüzde restore edilerek turistlerin görmelerine-incelemelerine açılan, , Sulusokak Sokağını gezenlerin görüp şaşkınlıkla ve ecdadımızın kültür mirasından ders alarak inceledikleri tek hela…

Osmanlı döneminde ince bir düşünceyle yapıldığı görülen ve Dünyada günümüze ulaşmış en eski bağımsız bir hela… Bir kültür mirası…
Bugün gezginlerin turizm uğrak noktasına; turizm destinasyonuna dönüşen Sulusokak’ın merkezinde kullanıma açılan bir bağımsız tuvalet halen yokken, Osmanlı döneminde buraya bağımsız bir hela yapılmış olması kültürümüzün, şehre ve insanlarına verilen değerin, ince bir düşüncenin yansıması, göstergesi değil de nedir?

Osmanlı döneminde yoğun bir ticaretin yaşandığı anlaşılan bu sokak, bugün de gezginlerin görmek için geldikleri, yoğun bir insan trafiğinin oluştuğu bir sokaktır.
“900 Adımda 900 Yıllık tarih” diyerek turizm dünyasına sunduğumuz, Türk mimarisi ve mirasının tamamının görülebildiği Sulu Sokak’ta Selçuklu, Danişmend ve Osmanlı dönemlerine ait 32 tarihi yapı bulunmaktadır. Bu alana günümüzde de yoğun bir ilgi vardır. Kimi etkinliklerin de yapıldığı eşi benzeri olmayan, seçkin bir kültür-turizm destinasyonudur.
Peki, Osmanlı döneminde ince bir düşüncenin ürünü olarak buraya bir hela yapılmış olmasına karşın, 21.yüzyılda buraya ziyarete gelenlerin kullanabilecekleri bir modern tuvaletin olmayışına ne demeli?
Gökmedrese, Taşhan, Halit Sokak (Yahudi Sokak) üzerinden gelen, Sulusokak’taki üç müzeyi (Arkeoloji Müzesi, Şehir Müzesi ve Kültür Evi) gezen gezginlerin sıkıştıklarında kullanabilecekleri bir tuvaletin bu çağda ve böyle bir destinasyonda olmayışı kimin ayıbıdır? Ecdadımızdan da mı ders almadık? Kültürel kodlarımızı mı yitirdik?
Bu destinasyonu birkaç saatte gezmek mümkün de değildir. Yalnızca “Şehir Müzesi’ni hakkıyla gezeyim” deseniz 1,5 saatten önce çıkamazsınız. Bu destinasyondaki gezi uzun zaman almaktadır. Gezi yapan insanların içinde her yaştan ve cinsiyetten insan var. Uzun süren kimi etkinlikler de bu alanda yapılmaktadır. Ama sıkıştıklarında kullanabilecekleri bir tuvalet halen yoktur!
Sulusokak ’ta bağımsız umumi bir tuvaletin olmayışından geçtim, Şehir Müzesi’ndeki tuvalet dahi gezginlerin kullanımına uygun değildir. Buranın da sağlıklı bir şekilde kullanılabilmesi için eksikliklerin giderilmesi, sağlıklı kullanıma uygun hale getirilmesi gerekmektedir.
Konu basit değil, üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir konudur. Bu tür sorunlar turizm gelişiminin önündeki en büyük engellerden ve ziyaretçilerin haklı olarak yoğun şekilde yakındıkları tatsız bir konudur.
Bu alanda insanların gezi sonrası yorgunluklarını atabilecekleri, oturup dinlenebilecekleri, çay kahve içebilecekleri, bir şeyler yiyebilecekleri bir mekân da yoktu. Çok şükür bugünlerde bu alanda böyle bir mekânın açılması için çalışmalar yapılıyor. Girişimcileri ve sebep olanları kutlarım.
Sıkma Dişini Helası
Osmanlı döneminde yoğun ticaret yaşandığı Sulusokak ‘ta yapılan bu bağımsız hela, belki de tek tuvalet olması nedeniyle esnaf ve vatandaşın önünde uzun kuyruk oluşturarak beklerken birbirlerine “sık dişini” denmesinden dolayı bu ismi almıştır.
Ama artık günümüzde bu destinasyonu gezen gezginlere de “sık dişini” demek bizlere ve kültürümüze hiç yakışmıyor.
Bize düşen, Sulusokak ‘ta uygun bir yere, mümkünse “Sık Dişini Helası” nın bulunduğu bir alana modern bir hela yaparak, gelen gezginlere “Sıkma Dişini” diyebileceğimiz, ecdadımıza nazire yaparcasına bir “Sıkma Dişini Helası” yapmaktır. Eminim bu uygulama hem gezginlerin ilgisini çekecektir, hem de sürekli dile getirilen şikâyetlerin önüne geçilecektir.
Buna ek olarak, yoğun ziyaretçi alan “Şehir Müzesi” nin mevcut tuvaletinin de iyileştirilmesi biz Tokatlılar ve muhtemel gezginleri çok memnun edecektir.
Umarım sorumlular, sorumlu davranır ve bu BÜYÜK sorunlar giderilir.


FOTOĞRAFLAR: Süleyman ÜZÜMCÜ