Mevcut Küçük Sanayi Sitesini bir tarım arazisine taşımak çok kolay bir seçenektir.
Zor olan seçenek; Tokat’taki tarım topraklarını koruyarak, tarımsal ve katma değeri yüksek üretimi dolayısıyla tarımsal ekonomiyi artırmaktır!
Başkan Sayın Eyüp Eroğlu hangisini seçecek birlikte göreceğiz.
Büyük Ova içeresindeki tarım arazisine sanayi sitesi yapma kolaylığını seçerse, tarım alanlarımızı imara açarak küçülten ilk belediye başkanı unvanına hak kazanacak.
Geçtiğimiz yarım yüzyılda Türkiye’de doğal kaynak olan tarımsal alanlar azalmaya başlamış, kişi başına düşen tarım toprağı yaklaşık 7500 m2 iken, yarı yarıya azalarak 3400 m2 /kişi düzeyine (2018 verisi) gerilemiştir.
Eğer mevcut sanayi sitesini, tarım arazisi niteliği taşıyan 540 bin m2 genişliğindeki alana taşırsa, işte bu gerilemede Sayın Eyüp Eroğlu’nun da rolü olacak ve her daim anımsanacak.
İşin acıklı ve şaşırtıcı yanı, mutlak tarım topraklarının yoğunlukta olduğu Tokat’ta, tarım topraklarının yapılaşmalara açılması, bunu önlemekle sorumlu Toprak Koruma Kurulu marifetiyle uygulamaya alınmış olması/olacağıdır. Oysa İl Toprak Koruma Kurulları, toprak ve tarım alanlarının yerel ölçekte korunması için önemli bir araçtır. Ama ne yazık ki, bu kurulda sadece TEMA temsilcisi ile Ziraat Mühendisleri Odası ve Üniversite temsilcisi tarım arazilerinin amaç dışı kullanımlardan korunması için çaba çalışıyor. Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı, bu kurulda bulunan Tokat Ziraat Odası’nın bile umurunda değil ki, imar talebine “evet” oyu kullanıyor.
Tarım topraklarının dünya genelinde hızla azalmaya devam ettiği bu süreçte, Tokat’taki tarım topraklarının da yapılaşmaya açılması, Tokat’ta da, gelecekte çok daha büyük boyutlu sorunlara yol açacaktır.
Örneğin, kâhin olmaya gerek yok, önümüzdeki süreçte de çeşitli bahaneler ileri sürülerek, Toprak Koruma Kurulu’nun aldığı bu yanlış kararların devamı gelecek, tarım topraklarının korunarak tarımsal amaçlı kullanımını sağlamak olanaksız hale gelecektir.
Önümüzdeki yıllarda, Başkan Sayın Eyüp Eroğlu ya da aynı düşüncedeki başkan seçilen başka birisinin, “tarım alanlarını imara açma” ısrarı sürdüğü sürece, yapılaşmaya konu olan tarımsal toprakların azalış sürecinin devam edeceği gerçeği, giderek artan bir risk olma özelliğini koruyacaktır.
Bu nedenle, bu şehri, bu şehirde yaşayan çocuklarımızın geleceğini düşünen sorumlu bir belediye başkanı, tarım alanlarını imara açma yerine, yapacağı planlamalarda, özellikle sadece Tokat’ı değil; Yeşilırmak Havzası’nı da içeren bölgesel ölçekli planlamalarda, tarım topraklarının korunması için çalışmalıdır.
Tokat’ı ve bu şehirde yaşayanların geleceğini düşünen sorumlu bir belediye başkanı, sanayi sitesini tarım arazisine taşıyarak, tarım topraklarımızın canına okumak yerine, tarımı ve katma değerli tarımsal üretimi özendirecek, gerek üreticiler, gerekse bu iş kolunda faaliyet göstermek isteyen girişimcileri, ekonomik açıdan kazançlı tarımsal ekonomi alanına yönelmelerini sağlaması, üretim yöntemlerinin geliştirilmesi, sürdürülebilir planlamanın vazgeçilmez bir bileşeni olacaktır.
Oysa bugün bunun tam tersine, mevcut sanayi sitesinin tarım arazisi niteliği taşıyan bir alana taşınması, “toprak rantı” nın bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır.
Eğer Tokat’ın karşılaştırmalı üstünlüğe sahip sektörü, “tarım sektörü” ise (ki bugün için kesinlikle öyledir) tarım arazileri ile ilgili tüm planlamaların “tarımsal potansiyelin değerlendirilerek, ekonomik açıdan verimli hale getirilmesi” üzerine kurulmalıdır.
Buna tarımsal ekonomiyi artırma stratejileri de diyebilirsiniz. Bu stratejide tarım alanlarının yok edilmesi değil, tarım alanlarının artırılması ve katma değeri yüksek tarımsal ürünlerin geliştirilmesi hedeflenmektedir ki, memleketimizin ihtiyacı da budur!
Tarım bizim ve ülkenin geleceğidir. Tarımsız bir Tokat’ın geleceği ise karanlıktır.
Bu nedenle en çok, akılla yürütülen işlere, çarpıtılmamış ve şeffaf verilen bilgilere ihtiyacımız vardır.
Geliniz bu geleceği hep birlikte ve aydınlığa dönüşecek şekilde hazırlayalım.
NOT: Değerli okurlar, bu yazıyı farkındalık yaratmak için yazdım. Farkında olursak, kitleler halinde harekete geçebiliriz. Memleketimizin değerlerini koruyabilir, potansiyelini kullanabiliriz. Lütfen bu konuları önemseyeceğini düşündüğünüz kişilere, arkadaşlarınıza gönderiniz. Susmayınız, itirazlarınızı dillendiriniz. Paylaşın bu yazıları!
