Manşet Tokattan Turhal

Yalçın Bekler ’den Özlem Zengin’in iddialarına yanıt

Milletvekili Özlem Zengin’in Turhal Pancar Ekicileri Kooperatifi ve eski yöneticileri hakkındaki iddialarına bir basın açıklamasıyla yanıt veren Yalçın Bekler, AKP Milletvekili ve dönemin Grup Başkanı Naci Bostancı ile AKP Milletvekili ve dönemin Grup Başkan Vekili Özlem Zengin’in birlikte Tarım ve Orman Bakanlığı’na giderek kendisinin görevden alınması konusunda girişimde bulunduklarını öğrendiğini belirtti.

Yalçın Bekler Özlem Zengin’i kast ederek “Bu kadar gerçekle alakası olmayan rakamların ve ithamların seçilmiş bir vekil ve aynı zamanda hukukçu olan birisi tarafından söylenmiş olması düşündürücü olup manidardır” dedi.

Yönetim Değişikliğinin gerçekleştiği 18.10.2014 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında yapılan seçimle göreve geldiğini vurgulayan Yalçın Bekler, bu tarihten önceki 31 yıl görevde kalan eski yönetim kurulunun yanlış yönetim ve icraatları neticesinde kooperatifin tüm mal varlıklarının ve şirketlerde bulunan hisselerinin satılmış olduğunu söyledi.

Kendi dönemimden önceki yönetim kooperatifin tüm varlıklarını satmıştı

Kendi döneminden önceki yönetimin Şekerbank T.A.Ş’ deki % 6,61, Kayseri Şeker Fabrikaları A.Ş.’ deki % 3,13, Kömür İşletmeleri A.Ş.’ deki % 3,30, Şeker Sigorta’ daki (Liberty Sigorta) % 7,11 hisseleri ile satıldıktan sonra adı Olca Salça Fabrikası olarak değiştirilen Türsant Salça Fabrikası, satıldıktan sonra adı Aytaç Süt Fabrikası olarak değiştirilen Pancar Süt Fabrikasının satılmış olduğunu kaydeden Yalçın Bekler,  Turhal Pancar Yem Fabrikası A.Ş.’nin zarar ettirilerek kapatıldığını ve şirketin 2006 yılında 423 bin TL borçla tasfiye edildiğini, fabrikanın 22 Dönüm arazisinin de borçlar nedeniyle, SGK tarafından icra uygulanarak el konulmuş vaziyette olduğunu ifade etti.

Kooperatifi 18.10.2014 tarihinde devir aldıklarında tek maddi değerinin, Tokat ili, Turhal İlçesi hudutlarında Celal Mahallesi, Zile Caddesi 52/52 Ç Pafta, 301 ada, 2 no.lu parselde bulunan 7.751,15 m2 taşınmaz olduğunu, bu taşınmaz da Ziraat Bankası’ndan kullanılan kredilere ipotek olarak verildiğinin altın çizen Yalçın Bekler, hisse olarak da Amasya Şeker Fabrikası’nda % 23,87 oranında hissesi bulunduğunun altın çizdi.

Kooperatifi 5 milyon dolar borçla devir aldık, 35 milyon dolarlık yatırım yaparak 5 milyon borçla kayyuma devrettik

Kooperatifi ticari ve mali borç tutarı olan 11.240.891,51 TL karşılığı 4.995.951,78 dolarla devir aldıklarını belirten Yalçın Bekler, “Göreve geldiğimiz 18.10.2014 tarihinden,  görevden el çektirildiğimiz Aralık 2019 tarihine kadar, yani 5 yıllık zaman dilimi içerisinde bugünkü değerleri ile yaklaşık 450 milyon lira karşılığı 35 milyon dolarlık tesisleri ilimize ve çiftçimize kazandık ve kooperatifi devir aldığımız 5 milyon dolarlık borçla kayyuma teslim ettik. İlave borç yapmadık” dedi.

Ticaret Bakanlığı’nca yapılan tüm teftişlerden aklandık, kayyum süreci siyasetçiler ile yaşadığımız sıkıntılar sebebiyledir

Gerçekleştirdikleri tüm yatırımların yapım ve ihale aşamaları yapılan şikayetler üzerine Ticaret Bakanlığı Denetimine tabi tutulduğunu, tüm ihale süreçlerinin incelendiğini, hak ediş ve ödemelerin tetkik edildiğini, Ticaret Bakanlığı’nın ilgili raporlarında sonuç olarak ‘Kurulan tesislerin ve satın almaların yapım ve alımına ilişkin hususların müfettişliğimizce incelenmesi neticesinde, ihale süreçlerinde, hak ediş raporlarında ve ödemelerde herhangi bir usulsüzlüğe rastlanmamıştır’ şeklinde tespit yapıldığını söyleyen Yalçın Bekler, “Kooperatifimizdeki kayyım süreci, Amasya Şeker Fabrikası ile bağlantılı olup bu fabrikada bulunan %23,87 oranında hisseyi temsilen orada da görev almamızdan kaynaklı, o ilin siyasetçileri ile yaşadığımız sıkıntılar sebebiyledir” dedi.

Yalçın Bekler, Amasya Şeker Fabrikası’ndaki kooperatif hissesini temsilen Başkan Vekili olarak 2017 yılından, 2018 Temmuz ayına kadar görev yaptığını, zararda olan fabrikayı görev aldığı ilk yıl 4.223.048,82 TL kara geçirdiğini, şirket bünyesinde olan ve uzun yıllardır kullanılmayan Gıda Alkol Tesisi ’ni tüm itirazlara rağmen 09.08.2017 tarihinde aldıkları karar ile aktif hale getirdiklerini kaydederek şunları söyledi.

Fabrika işleri ile alakalı bazı konularda Naci Bostancı ile ters düştüm

“Covid-19 Pandemi döneminde de bu tesis gerek ülkemize gerekse fabrikaya büyük katkılar sağlamıştır. Amasya Şeker Fabrikası’nda aldığım görev nedeniyle o ilin siyasetçileri ile yani Amasya Milletvekili Naci Bostancı ile sık sık fabrika işleri nedeniyle bir araya geliyorduk.      Fabrika işleri ile alakalı bazı konularda kendisi ile ters düştüm. Bunların başında Fabrikanın kurulu olduğu 426.772,54 m2 alanlı arsanın, 16.362,68 m2 Etil Alkol Fabrikası ile 298.428,34 m2 fabrika sahası dışında kalan 111.981,52 m2 arsasının ticaret alanı ve konut alanı olarak imara açılması, bunun 6.104.92 m2 ve 1.001,98 m2 parsellerinin terk edilmesi, bir miktar arsanın da Suluova Belediyesi’ne meydan projesi yapılmak üzere verilmesi, geriye kalanların da satılması işlemlerine, bu işlemlerin gerek fabrikanın bütünlüğünü, gerekse ileride bu daralmadan dolayı fabrikanın yaşayacağı diğer sıkıntıları görerek ve imara açılan alanların fabrikada rant kavgasına dönüşeceği kaygılarımdan dolayı itiraz ettim ve konuyu iptal edilmesi için mahkemeye taşıdım. Yönetimde iken de yapılan bu imar değişikliklerinin iptal edilmesi ve tapu iptalleri yapılması gerektiğini ifade ettim. Diğer bir husus da, Amasya Kooperatif yönetiminde olan kayyım heyetinin fabrika kasasından kendilerine kullanmak üzere ev eşyası alması ve masraflarını da fabrikaya ödettirmeleri sebebiyle kendileri hakkında suç duyurusunda bulunmam ve görevden alınmalarını istemem oldu. Zira adı geçen milletvekili, bana bu işlemleri yargıya taşımamam için telkinde bulunmasına rağmen ben, çiftçinin cebinden alınan bu usulsüz işlem için suç duyurusunda bulundum ve ilgilileri hakkında alacak davası açtım. Başka bir husus da, fabrikada yapılan tüm ihaleleri kameralar önünde, azami rekabet koşulları çerçevesinde fabrikanın karını gözeterek ihale yapmam sebebiyle, yereldeki firmaların bu konuyu vekil nezdinde şikâyete tabi tuttuklarını ve bu yüzden kendilerine bu yönde gelen şikâyetlerin çokluğu nedeniyle bana karşı mesafeli olunduğunu gördüm.

Naci Bostancı randevu vermedi, Özlem Zengin telefonlarıma ve attığım mesaja cevap vermedi

Yaşanan gelişmeler hakkında doğru bilgilendirme yapmak üzere randevu isteği Naci Bostancı’nın kendisine randevu vermediği, attığı mesaja da cevap vermediğini söyleyen Yalçın Bekler, kendisine uygulanan mobbing, sıkıntılar ve kooperatifin seçimi sebebiyle Temmuz 2018 de fabrika yönetiminden istifa ettiğini belirtti.

Fabrika yönetiminden ayrılırken fabrikayı 20.539.434,36 TL para fazlası, 4.223.048,82 TL bilanço karı ile bırakmasına rağmen, görevden ayrıldığı ilk sene fabrikanın 34.746,784 TL zarar ettirildiğini ve basına yansıyan haberlere göre de fabrikanın 240 milyon civarında banka borcuna sokulduğunu kaydeden Yalçın Bekler, “Fabrikanın %23,87’si Tokat çiftçisine ait olup fabrikada yapılan her yanlış işlem veya zararına uygulama kooperatifimizi yakından ilgilendirmekte, yapılan zararlardan da direkt kooperatifimiz maddi olarak etkilenmektedir. Yaptığım tüm itirazları Tokat çiftçisi adına yaptım ve kooperatifimizin menfaatlerini ön planda tuttum. Makam kaygısı ve gelecek kaygısı duymadan doğru olduğuna inandığım işlemleri yaptım. Naci Bostancı’nın Grup Başkanı, Özlem Zengin’in de Grup Başkan Vekili olmasından sonra ikisinin birlikte Tarım ve Orman Bakanlığı’na giderek benim görevden alınmam noktasında taleplerinin olduğunu öğrendim. Özlem Hanımı Tokat’ın vekili olması sebebiyle telefonla birkaç kez aradım ama telefonuma bakmadı. Şahsımla ilgili bir usulsüzlük tespit edemeyen Bakanlık, asil ve yedek üyeleri sudan gerekçelerle üyelikten düşürdükten sonra şahsımı da memuriyetim sebebiyle Turhal’dan uzaklaştırmak adına Samsun Pancar Ekicileri Kooperatifi’ne tenzili rütbe ile isteğim dışında tayin etmiştir” dedi.

Kayyım heyeti genel kurulu toplayıp yeni bir yönetim kurulu seçilmesini sağlamak dışında birçok işleme imza atmıştır

Kayyum heyetinin kooperatifte personel eksikliği bulunmadığı halde, yetkileri bulunmamasına rağmen, siyasi saiklerle yeni personel alımı gerçekleştirdiğini, kooperatifin mal varlıklarında azalışa sebebiyet verecek şekilde yüklü miktarda kredi kullandıklarını, ödemesi gelen kredi borçlarını temerrütte bekleterek kooperatifin yüklü miktarda faiz yüküne katlanmasına ve bu faizlerin de, bankalar ile yeni protokoller imzalayıp anaparaya dönüşmesine ve böylelikle kooperatifin zarara uğramasına sebebiyet verdiklerini vurgulayan Yalçın Bekler sözlerini şöyle sürdürmüştür.

“Heyet, kooperatife ait olan Pazar ilçesinde bulunan Yaş Sebze, Meyve Tasnif ve Paketleme Tesisi ile Soğuk Hava Deposunu amacının dışında çiftçi ve ortaklarla alakası olmayan bez üretimi yapan bir firmaya kiraya vermiş, kooperatifin zarara uğramasına sebebiyet vermişlerdir. Kiraya verilen tesis tarım tesisi olup, tarım tesisinin bu şekilde kullanıma açılması bile başlı başına bir suçtur. Heyet, Kooperatife ait olan Balıkesir İli, Edremit İlçesi, Çamlıbel Mahallesi (Akçay’da Denize Sıfır Konumda) 302 ada, 12 parselde bulunan 36.130,15 m2 alanlı Dinlenme Kampının %7,5 hissesi 2.709,76 m2 arsasını değerinin çok altında satış için karar almıştır. Heyet, Mısır kurutma tesisini bir şahsa sezon için 250 bin TL kiraya vermiş, kiraya verilen tesiste bu sezon 25.000 ton mısır kurutması yapılmıştır. Ortalama 22 nem ile gelen mısırlar için, 3.500.000TL+KDV tahsilat yapılması gerekirken 250 bin TL gibi küçük bir rakamla yetinilmiş, kooperatif 3.250.000 TL+KDV kardan mahrum bırakılarak zarara uğratılmıştır.          Heyet, kooperatife ait olan kooperatif iştiraki Turpan A.Ş. adına tapulu bulunan Tokat Yolu üzeri, Bölge Trafik arkasında 22.396 m2 alanda kurulu bulunan,   Saatte 25+25 Ton Üretim ve 15.000 Ton Ham madde depolama alanlı Yem Üretim Fabrikası, Saatte 5+5  Ton Üretim ve 60 Ton Ham madde depolama alanlı Arpa Ezme ve Mısır Flake Tesisi, Saatte 40 Ton Kurutma ve 20.000 Ton Depolama (Çelik Silo) alanlı Mısır Kurutma Tesisi ile Ürün Analiz ve Değerlendirme Laboratuvarını, 100.000 m2 alanda kurulu bulunan 1 MW (998 KW) Elektrik Üretim Kapasiteli GES ile, Karadeniz Bölgesinin en büyük, Ülkemizin ilk beş tesisi içerisinde yer alan 250 Baş/Gün B.Baş, 1.000 Baş/Gün K.Baş Kesim Kapasitesine Sahip Et Kombinası ve Parçalama Tesisini yeni 35 milyon dolarlık tesisleri satışa çıkarmıştır.  Kayyım heyetinin kanuna ve mahkemece kendilerine verilen yetkiye aykırı düşecek bu uygulamaları şahsım tarafından suç duyurusu yapılarak ve kayyım yetkisi veren mahkemeye şikâyet konusu yapılarak yargıya taşınmıştır.”

Aldığımız duyumlar kayyum heyetinin kooperatifi seçime götürmek istedikleri ancak bu taleplerinin siyasiler tarafından kabul görmediği yönündedir

Aldıkları duyuma göre, tüm bu konuların yargıya intikal etmesi ve basına yansıması sebebiyle kayyım heyetinin satışlara imza atmak istemediği, çekindiği, kooperatifi genel kurula götürmek istedikleri, ancak bu taleplerinin siyasiler tarafından kabul görmediğini kaydeden Yalçın Bekler, “Talepleri kabul görmeyen kayyım üyeleri bunun üzerine mahkemeye kayyımlıktan çekilmek istedikleri yönünde talepte bulunmuşlardır. Ancak kendileri mahkemeye yukarıda belirttiğim satışlardan bahsetmemişler, iş yoğunluklarını gerekçe göstererek kayyımlıktan ayrılmak istediklerini beyan etmişlerdir. İki yıl önce kooperatife kayyım olarak atandıklarında iş yoğunluğu olmayan kayyımın, değeri 35 milyon dolar olan tesislerin tam da satışı gündeme gelir gelmez iş yoğunluğunu bahane ederek kayyımlıktan çekilmek istemeleri manidar olup bu husus, düşünülmesi ve irdelenmesi gereken bir husustur.  Kayyımın görevden çekilmek istemesine ilişkin talepleri kayyım kararını veren Turhal 2.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedilmiş ve buna ilişkin karar kayyımlara tebliğ edilmiştir. Bunun üzerine kayyımlar mahkeme kararını kabul etmeyerek bu kez kararın bozulması ve çekilme taleplerinin onaylanması için üst mahkeme olan istinafa başvurmuşlardır. Ancak bu şekilde eylemlerde bulunan kayyım bu kez istinaf talebinden vazgeçtiklerine dair aynı mahkemeye dilekçe sunmuş ve mahkeme de bu nedenle istinaf taleplerinin feragat nedeni ile reddine karar vermiştir” dedi.

Kayyımın önce çekilmek isteyip ret ile sonuçlanan karar aleyhine yasal yollara başvurmasına rağmen hızlı bir şekilde bu taleplerinden vazgeçmeleri sonrasında aynı mahkemeye Bakanlıktan bir yazı geldiği ve mevcut kayyım heyetinin iş yoğunluğu gerekçe gösterilerek görevden ayrılmak isteyen bu heyetin yerine Tokat Valiliği’nden bakanlığa bildirilen, Şenyurt Beldesi Belediye Başkanı Cafer Ünal Arslan, Tokat Merkez Çamlıbel Beldesi Belediye Başkanı Adem Akgül, Niksar Serenli Beldesi Belediye Başkanı Nurettin Keleş, Tokat İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Recep Gökçe ve Tarım ve Orman İl Müdürü Orhan Şahin’ in atanmasının uygun olacağının bildirildiğine işaret eden Yalçın Bekler sözlerini şöyle sürdürdü.

04 Şubat Cuma akşamı yapılan talep, 07 Şubat Pazartesi günü sabah erken saatlerde mahkeme tarafından kabul edilerek atamaları ivedilikle yapılmış ve hemen tedbiren göreve başlatılmıştır. Halk arasında yargının hızlı çalışmadığı ve uzun süren davalar olduğuna ilişkin serzeniş ve şikâyetler olmasına rağmen bu dosya özelinde kayyım değişikliği talebi ve kararı arasındaki süreye bakılırsa bu düşüncenin yerinde olmadığını, aslında yargımızın çok hızlı çalıştığını söyleyebiliriz.

Yalçın Bekler aşağıda tam metni verilen basın açıklamasını Özlem Zengin tarafından cevaplamasını istediği sorular yönelterek sonlandırdı.

YALÇIN BEKLERİN BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ AŞAĞIDADIR

BASIN AÇIKLAMASI

            Sayın Özlem Zengin, 06.02.2022 tarihli basın açıklaması ile S.S. Turhal Pancar Ekicileri Kooperatifi ve eski yöneticileri hakkında bazı iddialarda bulunmuştur. Yapmış olduğu açıklamalar Kooperatifin önceki dönem başkanı ve aynı zamanda Kooperatifin ortağı olarak şahsımı da yakından ilgilendiriyor olması münasebetiyle bu iddialara cevap verme zarureti hâsıl olmuştur.

Sayın Özlem Zengin yaptığı açıklamalarda ÖZETLE;

  • Kooperatifin 2014 yılında 67 milyon lira borç yaptığını,
  • Aylık 7 milyon lira kredi taksit ödemesi olduğunu ve bu parayı ödeyemediğini,
  • Yıllık 10 milyondan fazla zarar ettiğini,
  • 2019 yılında kendisinin de Bakan ile görüşmesi neticesinde Kooperatife kayyım atandığını, Bakan Beyle bu konu hakkında birkaç kez bir araya geldiğini, Kooperatif ile ilgili 10’ dan fazla şikâyet dilekçesinin olduğunu ve bu nedenle kayyım ataması yapıldığını, şikayet konularının suistimal ve yolsuzluk olduğunu,
  • Her şeyi suiistimal eden bir ekibe güvenildiğini, devlete güvenilmediğini, yalancılara inanıldığını, kendisine inanılmadığını,
  • Kooperatifin yapmış olduğu Yem Fabrikası, Et Entegre Tesisinin atıl olduğunu ve çalışmadığını, bu tesisleri almak için taliplilerinin olduğunu, satılarak değerlendirilmesi gerektiğini,
  • Kooperatifteki bu süreçleri kendisinin yakından takip ettiğini ve basın mensuplarının da bu hususları takip etmeleri gerektiğini beyan etmiştir.

            Öncelikle belirtmek isterim ki Özlem Hanım’ın basına vermiş olduğu bilgilerin hiç birisi gerçeği yansıtmamaktadır. Bu açıklamaların hangisini düzelteyim bilemedim. Bu kadar gerçekle alakası olmayan rakamların ve ithamların seçilmiş bir vekil ve aynı zamanda hukukçu olan birisi tarafından söylenmiş olması düşündürücü olup manidardır. Bunun tek bir açıklaması olabilir, ya kendisine bu konu ile alakalı bilgi getiren haber kaynakları kendine doğru verileri vermiyor ve kendisini yanıltıyor, ya da kendisi gerçekleri bildiği halde kamuoyunda farklı algılar oluşturmak için kötü niyetli olarak bu açıklamaları yapıyor.

            Öncelikle şunu ifade edeyim, İnandığımız doğruları her zaman her yerde söyleyeceğim. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Kendimden eminim ve gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. Güneş balçıkla sıvanmaz bunun herkes tarafından bilinmesi gerekir. İnsanların hasbelkader elde etmiş olduğu unvanlar unvan sahibine, bir başkasına iftira atma ve töhmet altında bırakma hakkı tanımaz. Kimin daha sadık ve daha faydalı partili olduğunu, hasbelkader elde ettiği makamlar değil, idealist tavırlar, yaptığı uygulamalar ve icraatlar ile halk nezdinde aldığı kabul ve sevgi kanıtlar.

Bu nedenle gerçeği yansıtmayan bu açıklamalar ve ithamlar için cevap verme gereği ve zarureti hâsıl olmuştur.

             S.S. Turhal Pancar Ekicileri Kooperatifi 68.000 çiftçi üyesi bulunan, özelde ilimiz Tokat’ın, genelde ülkemizin en büyük sivil yapılanmalarından birisidir.

Kooperatifte 18.10.2014 tarihinde yapılan seçimli kongrede yönetim kurulu değişikliği olmuştur. Yönetim Değişikliğinin gerçekleştiği 18.10.2014 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında yapılan seçimle göreve geldim.

Ben ve yönetim kurulum, göreve geldiğinde nasıl bir Kooperatif teslim aldık öncelikle bunu sizlerle paylaşmak istiyorum.

18.10.2014 tarihinden önce 31 yıl görevde kalan eski yönetim kurulu zamanında yanlış yönetim ve icraatlar neticesinde Kooperatifin tüm mal varlıkları ve şirketlerde bulunan hisseleri satılmıştı.

Açıklayacak Olursak;

Bizden önce Kooperatifin satılan bazı hisseleri ve Fabrikaları;

Şekerbank T.A.Ş Hissesi % 6,61,

Kayseri Şeker Fabrikası A.Ş. Hissesi % 3,13,

Kömür İşletmeleri A.Ş. Hissesi % 3,30,

Şeker Sigorta (Liberty Sigorta) Hissesi %7,11

Türsant Salça Fabrikası (Tamamı Turhal Pancar Ekicileri Kooperatifi’ne ait iken satılmış ve satıldıktan sonra alan firma Olca Salça Fabrikası olarak isim değişikliğine gitmiştir.)

Pancar Süt Fabrikası (Tamamı Turhal Pancar Ekicileri Kooperatifi’ne ait iken satılmış ve satıldıktan sonra alan firma Aytaç Süt Fabrikası olarak isim değişikliğine gitmiştir.)

Turhal Pancar Yem Fabrikası A.Ş. zarar ettirilerek kapatılmış ve şirket 2006 yılında 423 bin TL borçla tasfiye edilmiştir. Fabrikanın 22 Dönüm arazisi borçlar nedeniyle, SGK tarafından icra uygulanarak el konulmuş vaziyette idi.

Tasfiye sürecine sokulan Yem Fabrikasının yeni yönetime devir edildiği zamana ait görüntüleri incelediğinde içler acısı durum izaha gerek kalmadan ortaya çıkmaktadır.

Şahsım, Kooperatifte ilk olarak 18.10.2014 tarihinde yönetim kurulu başkanlığına seçilmiş olup Kooperatifin Ticari ve Mali borç tutarı olan 11.240.891,51 TL borçla (Döviz olarak 4.995.951,78 Dolar Kur:2.25 TL), devir almıştır. Kooperatif yönetimini devir aldığımızda kooperatif merkezinin bulunduğu ve varlıkları içerisinde tek maddi değeri bulunan Tokat ili, Turhal İlçesi hudutlarında Celal Mahallesi, Zile Caddesi 52/52 Ç Pafta, 301 ada, 2 no.lu parselde bulunan 7.751,15 m2 taşınmaz mevcuttu. Ve bu taşınmaz da Ziraat Bankası’ndan kullanılan kredilere ipotek olarak verilmişti. Diğer taraftan hisse olarak da Amasya Şeker Fabrikası’nda % 23,87 oranında hissesi bulunmakta idi.

 Bizden önceki yönetim kurulunun almış olduğu yönetim kurulu kararında da kooperatifin içinde bulunduğu borç yükü ve mali durumu açıkça ifade edilmiştir.

 Dönemin yönetim kurulu 14.07.2014 tarih ve 64/07 sayılı kararının 5 nci maddesinde; “Pankobirlik’in 09.07.2014 tarih ve E.9/21270 Faks:1972 sayılı yazısı ile kooperatifimize bildirilen, kooperatifimizin Konya Şeker ve iştiraklerine olan borçlarını kapsayan ilgi sayılı yazı gereğince, biriken borçların kısa vadede ödenemeyeceği, ancak uzun vadede kredi çekilerek ödenebileceği, bunun yapılabilmesi için de kooperatifin hali hazırda bankaya olan taksitli kredi borcunun Ekim 2014 tarihinde son bulacağı, ancak bu tarihte boşalan limite kredi çekilerek bu borçların ödenebileceği, bu nedenle Pankobirlik’e bu taahhüdün bildirilmesine” şeklinde karar almışlar ve kararlarında bu ifadeleri kullanmışlardır. Sadece bu karar bile nasıl bir Kooperatif devir aldığımızın ispatıdır.

18.10.2014 tarihinde göreve gelen ve Temmuz 2018 tarihinde yapılan seçimde tekrar seçilen yönetim kurulumuz, görevden el çektirildiğimiz tarih olan Aralık 2019 tarihine kadar, yani 5 yıllık zaman dilimi içerisinde; TKDK Ipard programları, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı hibe programları ile Ekonomi Bakanlığı Yatırım Teşvik programları içerisinde yer alan ve destek almaya hak kazanan, uzun vadeli yatırım kredisi ve hibe desteklemeleri ile (5 milyon dolar borç ile devir alınan kooperatifimizde) aşağıdaki yatırımları gerçekleştirmiştir.

1)  25+25 Ton/Saat Üretim Kapasiteli Yem Üretim Fabrikası (Ülkemizde bulunan yaklaşık 600 adet ruhsatlı yem üretim fabrikaları arasında gerek modernizasyon, gerek iş akışı, gerekse makine ve ekipman parkı ve hammadde depolama alanı ve silosu olarak ilk 15 fabrika içerisinde yer alacak son derece teknolojik ve son sistem bir fabrikadır.),

            2) 40 Ton/Saat Kurutma ve 20.000 Ton Depolama Kapasiteli Mısır Kurutma ve Çelik Silo Depolama Tesisi, (Kurutma Makinesi ABD’den ithal edilmiş, Ülkemizde bulunan birkaç kurutma tesisinden birisidir.)

            3) 5+5 Ton/Saat Ezme/Mısır Flake Tesisi, (Buhar ile flake yapabilen, ülkemizdeki birkaç tesisten birisidir.)

            4) Turpan A.Ş.ye ait, Yem Üretim Fabrikası, Çelik ve Beton Depolar ve Arpa Ezme ve Mısır Flake Tesisi, Mısır Kurutma ve Depolama Tesisinin yer aldığı Tokat ili, Turhal ilçesi, Pazar Mahallesi, Köyönü mevkii, 56.52.K pafta, 201 ada, 103 parselde bulunan 22.396 m2 arsa. (Bu arsa kooperatife ait iken SGK tarafından borçlar nedeniyle haciz edilen arsa olup SGK borçları ödenerek yeniden Kooperatife kazandırılmış ve zikredilen tesisler buraya yapılmıştır)

            5) 250 Baş/Gün B.Baş, 1.000 Baş/Gün K.Baş Kesim Kapasitesine Sahip Et Kombinası ve Parçalama Tesisi (Bu Kombina 1.500 Ton Donuk Et, 1.200 Ton +2 Derece Et Saklama, Günlük 250 Büyük Baş Hayvanı Parçalama ve İşleme Tesisi’ne sahiptir. Karadeniz Bölgesinin en büyük, ülkemizin ilk 5 tesisi içerisinde yer alan bu tesis, ilimize kazandırılmıştır)

            6) Kombina ve GES Tesislerinin yer aldığı, Arzupınar sınırları içinde, 174 ada, 18 parselde bulunan, Turhal mücavir alanı içerisinde yer alan 100.000 m2 arsa,

            7) 1 MW (998 KW) Elektrik Üretim Kapasiteli GES (Güneş Elektrik Santrali, dolar bazlı satış yapan ülkedeki birkaç tesisten bir tanesidir. Maliyetlerin düşürülmesi ve ek gelir kaynakları yaratmak için yapılmıştır. Aylık takriben 200 bin TL’lik elektrik üretimi yaparak, döviz bazında (dolar) satış yapan ülkemizdeki birkaç tesis içerisindedir. Çünkü döviz bazında satış yapan tesis sayısı sayılı olup, bu manada döviz kuruna bağlı olarak geliri de artmaktadır. 29 yıl bağlantı anlaşması bulunmaktadır),

            8) Tokat ili Yeşilyurt İlçesinde, Eriklidere Mevkii H.36D250 pafta 3519-3520-3521 parselde bulunan, 574 m2/427m2/453 m2 olan, Toplamda 1.454 m2 alanlı, içerisinde 3.000 Ton Ürün Alım Merkezi, Akaryakıt İstasyonu (Köy Pompası) ve Tarım Market Olan Tesis.

            9) Turhal ilçesi; Hapan yeri olarak bilinen iki adet akaryakıt istasyonu ruhsatı bulunan ve projeleri tamamlanmış olan,

-H.36a12cla Pafta, 1111 ada, 8 parselde bulunan 4.446 m2 arsa,

-H.36a12cla Pafta, 1111 ada, 7 parselde bulunan 4.485,55 m2 arsa,

-H36a12b4c pafta, 813 ada, 12 parselde bulunan 4.758,59 m2 arsa,

-H.36a12b4c pafta, 813 ada, 13 parselde bulunan 11.045,95 m2 arsa

olmak üzere toplam arsa miktarı 24.726,09 m2’dir. (Bu arsalar çiftçilerimiz için uygun fiyatlı akaryakıt satışı yapmak için Akaryakıt İstasyonu ve tarımsal mekanizasyon için tarım market yapılmak üzere satın alınmıştır.)

            10) Tokat ili, merkez (Çamlıbel) beldesi Köyiçi mevki, H.36C20B pafta, 1077 parselde bulunan 8.150 m2 arsa, (Bu arsa Ürün Alım Merkezi ve tarım market yapılmak üzere satın alınmıştır.)

            Hibe programları kapsamında desteklemeli ve uzun vadeli yatırım kredileri ile kooperatife kazandırdığımız bu tesisler için yapılan kredi borçlanmaları ise;

-Turpan A.Ş. 22.880.950,20 TL (Turpan A.Ş. 31.12.2020 tarihli mizan),

-Topek A.Ş. 9.261.716,01 TL (Topek A.Ş. 31.12.2020 tarihli mizan),

-Kooperatif 34.836.623,80 TL (Kooperatif 2019 Bilançosu),

Olmak üzere toplamda 58.679.290 TL’dir.

Atıl olduğu iddia edilen Topek A.Ş.’nin 2020 ilk altı aylık ara bilanço karı 1.693.447,47 TL’ dir. (Topek A.Ş. 30.06.2020 Tarihli Bilançosu).

Kooperatifin ve iştirakleri olan Topek A.Ş.ve Turpan A.Ş.şirketlerinin tüm bankalara olan borçları ise ödeme vadesi sonuna göre yani faizler dâhil şu şekildedir:

            ■Kooperatif Vakıfbank Turhal Şubesi aylık kredi taksit ödemesi 178.422,82 TL x 47 taksit = 8.385.872,54 TL’dir.

            ■Kooperatif TC Ziraat bankası Turhal Şubesi;

 1) Aylık taksit tutarı 555.537,50 TLx12 taksit = 6.666.450,02 TL,

2) Aylık taksit tutarı 621.915,62 TLx36 taksit =22.388.962,32 TL

olmak üzere Ziraat Bankası kredileri, faizler dahil genel toplamı 29.055.412,30 TL’dir.

            ■Turpan A.Ş. TC. Ziraat Bankası Turhal Şubesi aylık taksit tutarı 313.627,65 TL x 36 taksit = 11.281.406,13 TL,

            ■Turpan A.Ş’nin Halk Bankası Turhal Şubesi

1) Aylık taksit tutarı 110.098,88 TLx36 taksit =3.963.558,99 TL,

2) Aylık taksit tutarı 174.180,90 TLx41 taksit =7.141.416,99 TL

Olmak üzere Halk Bankası genel toplamı 11.104.976,00 TL’dir.

            Topek A.Ş. T.C. Ziraat Bankası Turhal Şubesi aylık taksit tutarı 246.121,99 TLx36 taksit=8.860.391,51 TL’dir.

            Bu üç firmanın yani kooperatif, Topek A.Ş. ve Turpan A.Ş.’nin aylık toplam düzenli ödenmesi gereken kredi taksit tutarı faizler dahil 2.199.905,36 TL’dir. Toplam faizler dâhil geri ödeme tutarı ise 68.688.058,40 TL’dir. Kullanılan krediler düşük faizli yatırım kredileridir.

            Yani kısaca kooperatifi görevden alındığımız tarihte 59 milyon TL banka kredisi borcu, Topek A.Ş.’nin ilk altı aylık 1.693.447 TL karı ve takriben güncel değeri 450 milyon TL (35 milyon dolar) olan ve yukarıda yer alan bizim dönemimizde satın alınan ve yapılan tesisler ile atanan kayyım heyetine teslim ettik.

            Yukarıda yer alan veriler resmi kayıtlarda yer alan verilerdir. Kontrol edebilmeniz açısından arsaların ada parsel bilgileri, paylaşılan rakamların resmi evrakları şeffaf bir şekilde sizlerle paylaşılmıştır. Özlem Hanım belgeye dayanmayan ve gerçekle alakası olmayan, basın açıklaması olarak sizlere sunduğu o verileri keşke sizlerle paylaşmasa idi. Bu kadar yanlış ve hatalı bilgi ile sizlerin karşısına çıkmasına kendisi adına şahsen üzüldüm.

                        Yukarıda kısaca izah ettiğim üzere, 4.995.951,78 dolar yani yuvarlayacak olursak 5 milyon Dolar borçla devir aldığımız kooperatifte 2015-2019 yılları içerisinde güncel değeri takriben 450 milyon TL (35 milyon dolar) değerindeki tesisler ilimize yani çiftçimize kazandırılmıştır. Yapılan tüm bu tesislerin gerek projelerinin takibinde, gerek destek ve hibe alınması hususlarında, gerek yatırım kredilerinin onaylanması ve kullandırılmasında emeği ve katkıları olan dönemin milletvekilleri, belediye başkanları, Tokat İl Özel İdaresi Başkanı ve dönemin il valisine,

                        Bu tesislerin yapıldığı ve alımların gerçekleştirildiği dönemde, yapılan tüm işlemlerde imzası bulunan, Topek A.Ş.ve Turpan A.Ş. şirketlerimizin yönetim kurullarında görev alan önceki dönem yönetim kurulu üyelerimiz Tokat Belediyesi Ak parti Meclis Üyesi ve Komisyon Başkanı Yusuf Tosun, Tokat İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Recep Gökçe,  Tokat İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Saffet GÜNGÖR, Tokat İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Mühendis Serdar ÇİNKILIÇ, önceki dönem Ak Parti İl Başkanı Adem Çelik, Sulusaray Ak Parti İlçe Başkanı Bahattin Uygun, önceki dönem Ak Parti Pazar Belediye Başkanı Şerafettin PERVANLAR, önceki dönem Ak Parti Pazar İl Genel Meclis Üyesi İsmail KAYNAR, önceki dönem Ak Parti Turhal Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf Geniş, önceki dönem Ak Parti Pazar İlçe Başkanı Mehmet Erdal Anaç’a vermiş oldukları büyük destek ve katkılar için teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum.

                         Yukarıda yer alan tesislerin yapım ve ihale aşamaları yapılan şikayetler üzerine Ticaret Bakanlığı Denetimine tabi tutulmuş ve tüm ihale süreçleri incelenmiş, hak ediş ve ödemeler tetkik edilmiş, bunun neticesinde Ticaret Bakanlığı’nın 17.09.2018 Tarih ve 67300147-431.99-E-00037279592 ve 17.09.2018 Tarih ve 67300147-431.99-E-00037280289 sayılı teftiş raporları kooperatifimize gönderilmiştir.

            Ticaret Bakanlığı’nın ilgili raporlarında sonuç olarak ‘Kurulan tesislerin ve satın almaların yapım ve alımına ilişkin hususların müfettişliğimizce incelenmesi neticesinde, ihale süreçlerinde, hak ediş raporlarında ve ödemelerde herhangi bir usulsüzlüğe rastlanmamıştır.’ şeklinde tespit yapılmıştır.  

            Kooperatifimizin ve iştiraklerinin tüm ihale aşamaları Ticaret Bakanlığı tarafından incelenip herhangi bir usulsüzlüğe rastlanmağı bildirilmiş iken, kooperatifimizdeki kayyım sürecinin yaşanmasının sebepleri nelerdir diye sorgulamak istiyorum ve tam da burada isyan etmemek elde değil diyorum. İdealist olmanın, memlekete faydalı olmaya çalışmanın, ilimize ve çiftçimize tesisler kazandırmanın, çiftçinin hakkını aramanın suç olduğunu bu süreci bize ve kooperatife yaşatanlardan öğrenmiş oluyorum.

            Aslında kooperatifimizdeki kayyım süreci, Amasya Şeker Fabrikası ile bağlantılı olup bu fabrikada bulunan %23,87 oranında hisseyi temsilen orada da görev almamızdan kaynaklı, o ilin siyasetçileri ile yaşadığımız sıkıntılar sebebiyledir.

            Amasya Şeker Fabrikası’nda hissemizi temsilen Başkan Vekili olarak 2017 yılından, 2018 Temmuz ayına kadar görev yaptım. Zararda olan fabrikayı görev aldığımız ilk yıl 4.223.048,82 TL kara geçirdik. Şirket bünyesinde olan ve uzun yıllardır kullanılmayan Gıda Alkol Tesisi tüm itirazlara rağmen 09.08.2017 tarihinde aldığımız karar ile aktif hale getirilmiş, Covid-19 Pandemi döneminde de bu tesis gerek ülkemize gerekse fabrikaya büyük katkılar sağlamıştır. Amasya Şeker Fabrikası’nda aldığım görev nedeniyle o ilin siyasetçileri ile yani Amasya Milletvekili Naci Bostancı ile sık sık fabrika işleri nedeniyle bir araya geliyorduk.

            Fabrika işleri ile alakalı bazı konularda kendisi ile ters düştüm. Bunların başında Fabrikanın kurulu olduğu 426.772,54 m2 alanlı arsanın, 16.362,68 m2 Etil Alkol Fabrikası ile 298.428,34 m2 fabrika sahası dışında kalan 111.981,52 m2 arsasının ticaret alanı ve konut alanı olarak imara açılması, bunun 6.104.92 m2 ve 1.001,98 m2 parsellerinin terk edilmesi, bir miktar arsanın da Suluova Belediyesi’ne meydan projesi yapılmak üzere verilmesi, geriye kalanların da satılması işlemlerine, bu işlemlerin gerek fabrikanın bütünlüğünü, gerekse ileride bu daralmadan dolayı fabrikanın yaşayacağı diğer sıkıntıları görerek ve imara açılan alanların fabrikada rant kavgasına dönüşeceği kaygılarımdan dolayı itiraz ettim ve konuyu iptal edilmesi için mahkemeye taşıdım. Yönetimde iken de yapılan bu imar değişikliklerinin iptal edilmesi ve tapu iptalleri yapılması gerektiğini ifade ettim.

            Diğer bir husus da, Amasya Kooperatif yönetiminde olan kayyım heyetinin fabrika kasasından kendilerine kullanmak üzere ev eşyası alması ve masraflarını da fabrikaya ödettirmeleri sebebiyle kendileri hakkında suç duyurusunda bulunmam ve görevden alınmalarını istemem oldu. Zira adı geçen milletvekili, bana bu işlemleri yargıya taşımamam için telkinde bulunmasına rağmen ben, çiftçinin cebinden alınan bu usulsüz işlem için suç duyurusunda bulundum ve ilgilileri hakkında alacak davası açtım.

            Başka bir husus da, fabrikada yapılan tüm ihaleleri kameralar önünde, azami rekabet koşulları çerçevesinde fabrikanın karını gözeterek ihale yapmam sebebiyle, yereldeki firmaların bu konuyu vekil nezdinde şikâyete tabi tuttuklarını ve bu yüzden kendilerine bu yönde gelen şikâyetlerin çokluğu nedeniyle bana karşı mesafeli olunduğunu gördüm.

            Ben, tüm bu konular ve usulsüz uygulamaları nedeniyle şikâyet ettiğim Amasya Kooperatifi kayyım heyetinin milletvekilini yanlış bilgilendirdiğini düşündüğüm için kendisini doğru bilgilendirmek adına randevu istedim. Ancak kendisi bana randevu vermedi. Ben de kendisine konuyu özetleyecek bir mesaj attım, ancak kendisi mesajıma da geri dönmedi. Sonuçta orada yaşadığım mobbing ve sıkıntılar nedeni ve kooperatifimizin seçimi sebebiyle, Temmuz 2018 tarihinde fabrika yönetiminden istifa ettim.

            Fabrika yönetiminden ayrılırken fabrikayı 20.539.434,36 TL para fazlası, 4.223.048,82 TL bilanço karı ile bırakmama rağmen, görevden ayrıldığım ilk sene fabrika 34.746,784 TL zarar ettirilmiştir. Basına yansıyan haberlere göre de fabrikanın 240 milyon civarında banka borcuna sokulduğu yönündedir.

            Fabrikanın %23,87’si Tokat çiftçisine ait olup fabrikada yapılan her yanlış işlem veya zararına uygulama kooperatifimizi yakından ilgilendirmekte, yapılan zararlardan da direkt kooperatifimiz maddi olarak etkilenmektedir. Yaptığım tüm itirazları Tokat çiftçisi adına yaptım ve kooperatifimizin menfaatlerini ön planda tuttum. Makam kaygısı ve gelecek kaygısı duymadan doğru olduğuna inandığım işlemleri yaptım. Naci Bostancı’nın Grup Başkanı, Özlem Zengin’in de Grup Başkan Vekili olmasından sonra ikisinin birlikte Tarım ve Orman Bakanlığı’na giderek benim görevden alınmam noktasında taleplerinin olduğunu öğrendim. Özlem Hanımı Tokat’ın vekili olması sebebiyle telefonla birkaç kez aradım ama telefonuma bakmadı. Ben de kendisine konu ile alakalı telefondan mesaj gönderdim. Gönderdiğim mesaja da geri dönmedi.

Dolayısı ile kendisinin de basın açıklamasında ifade ettiği üzere Tarım Bakanı ile yaptığı görüşmeler neticesinde kooperatife göndermiş olduğu teftiş sonunda; Yönetim Kurulu asil üyelerimizden 3 kişi, yedek üyelerden bir kişi Kooperatife usulsüz üye kaydı yapmak, Bakanlığın vermiş olduğu talimatlara aykırı hareket etmek, teftişe gelen heyete istenilen evrakları zamanında vermemek, usulsüz üye kaydı ile yapılan genel kurullarda üstünlük sağlandığından bahisle seçimlere fesat karıştırmak suçlamalarıyla görevden alındı.

 Yerlerine yedek üyeler çağrılması gerekirken, yedeklerin gelmemesi için de bu sefer, yedek üyelerden 4’ ünün, asil üyelerden de bir kişinin kooperatife sermaye borcu olduğundan bahisle (Zikredilen borç tutarı 15 TL, 23TL, 40 TL, 70 TL gibi küçük rakamlar olup 68 bin üyesi olan Kooperatifte takriben 60 binin bu şekilde sermaye borcu bulunmaktadır) yönetim kurulu üyesi olma şartlarını taşımadığını tespit ettiklerini bildirmişlerdir.

 Şahsımla ilgili bir usulsüzlük tespit edemeyen Bakanlık, asil ve yedek üyeleri bu şekildeki gerekçelerle üyelikten düşürdükten sonra şahsımı da memuriyetim sebebiyle Turhal’dan uzaklaştırmak adına Samsun Pancar Ekicileri Kooperatifi’ne tenzili rütbe ile isteğim dışında tayin etmiştir.

Asil ve yedek üyeleri çeşitli bahanelerle, şahsımı da tayin nedeni ile görevden uzaklaştırarak yönetim kurulunu boşaltan bakanlık, daha sonrasında mahkemeye başvuru yaparak kooperatifte yönetim kurulu organ boşluğu olduğunu ileri sürmüş ve kooperatifin yönetimsiz kaldığı gerekçesi ile işlerini yürütemediğini, organ boşluğunun doldurulması için genel kurul yapmak üzere bir yönetim kayyımı atanmasını talep etmiştir.

            Yönetim kurulu asil ve yedek üyeleri yukarıdaki gibi sudan bahaneler ile görevden alındıktan ve şahsım da tayin edildikten sonra Turhal 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/279 Esas, 2020/404 karar sayılı, 20.10.2020 tarihli kararı ile S.S. Turhal Pancar Ekicileri Kooperatifi’ne, 6102 sayılı TTK’nın 530. maddesi gereğince organsız kalan kooperatifin olağanüstü genel kurulu toplantıya çağırıp, yönetim kurulunu seçerek organsız kalan kooperatifin yönetim kuruluna sahip olması amacıyla, 6102 sayılı TTK’nın 530/2 maddesi kapsamında organ eksikliğini gidermek adına, yeni bir yönetim kurulu oluşuncaya kadar görev yapmak ve yönetim kurulu üyesi yetkilerini haiz olmak üzere Tarım ve Orman Bakanlığı’nda Kontrolör olarak görev yapan Serdar Koç, İsmail Bülbül, Yusuf Mevvasoğlu, Mustafa Özdemir (Bu kişiler aynı zamanda kooperatife teftiş heyeti olarak gelen ve yönetim kurulu asil ve yedek üyelerin görevden alınması gerektiğine dair rapor hazırlayan denetim personelidir) ve Halil İbrahim Sever (Tokat Tarım ve Orman Müdür Yrd.)  kayyım olarak sınırlı yetki ile atanmıştır.

                        Gerekçeli karardan da anlaşılacağı üzere kayyımın yetkisi, organ eksikliğini gidermek adına yeni bir yönetim kurulunun seçilmesini sağlamak için genel kurulu gerçekleştirmek üzeredir.  

                        Ancak kayyım heyeti genel kurulu toplayıp yeni bir yönetim kurulu seçilmesini sağlamak dışında birçok işleme imza atmıştır.          

                        Heyet, kooperatifte personel eksikliği bulunmadığı halde, yetkileri bulunmamasına rağmen, siyasi saiklerle yeni personel alımı gerçekleştirmişlerdir.

                        Heyet, kooperatifin mal varlıklarında azalışa sebebiyet verecek şekilde yüklü miktarda kredi kullanmış, ödemesi gelen kredi borçlarını temerrütte bekleterek, kooperatifin yüklü miktarda faiz yüküne katlanmasına ve bu faizlerin de, bankalar ile yeni protokoller imzalayıp anaparaya dönüşmesine ve böylelikle kooperatifin zarara uğramasına sebep olmuştur.

                        Heyet, kooperatife ait olan Pazar ilçesinde bulunan Yaş Sebze, Meyve Tasnif ve Paketleme Tesisi ile Soğuk Hava Deposunu amacının dışında çiftçi ve ortaklarla alakası olmayan bez üretimi yapan bir firmaya kiraya vermiş, kooperatifin zarara uğramasına sebebiyet vermişlerdir. Kiraya verilen tesis tarım tesisi olup, tarım tesisinin bu şekilde kullanıma açılması bile başlı başına bir suçtur.

            Heyet, Kooperatife ait olan Balıkesir İli, Edremit İlçesi, Çamlıbel Mahallesi (Akçay’da Denize Sıfır Konumda) 302 ada, 12 parselde bulunan 36.130,15 m2 alanlı Dinlenme Kampının %7,5 hissesi 2.709,76 m2 arsasını değerinin çok altında satış için karar almıştır.

            Heyet, Mısır kurutma tesisini bir şahsa sezon için 250 bin TL kiraya vermiş, kiraya verilen tesiste bu sezon 25.000 ton mısır kurutması yapılmıştır. Ortalama 22 nem ile gelen mısırlar için, 3.500.000TL+KDV tahsilat yapılması gerekirken 250 bin TL gibi küçük bir rakamla yetinilmiş, kooperatif 3.250.000 TL+KDV kardan mahrum bırakılarak zarara uğratılmıştır. (Danelik mısırda hesaplama şu şekilde yapılmaktadır: Teknik bir konu olduğu için konunun anlaşılabilir olması adına izahını yapmak isterim. Mısırda olması gereken nem değeri 14/15 şeklindedir. Bu nemin üzerinde olan mısırlar bozulmaması için kurutma işlemine tabi tutulmalıdır. Bu sezon hava şartlarından dolayı mısırların ortalama nemi 22 olarak gerçekleşmiştir. Olması gereken nem oranına inmesi için 7 nem kurutma yapılması gerekmektedir. Nem başı kurutma bedeli bu sezon 20 TL/Ton olup, kurutması yapılan mısırlar için kooperatif kasasına 25.000 Ton x 7 nem x 20 TL= 3.500.000 TL+KDV girmesi gerekirken 250.000 TL gibi komik bir rakama, özel bir şahsa kiraya verilmesinin sebebi nedir?)

                        Heyet, kooperatife ait olan kooperatif iştiraki Turpan A.Ş. adına tapulu bulunan Tokat Yolu üzeri, Bölge Trafik arkasında 22.396 m2 alanda kurulu bulunan,   Saatte 25+25 Ton Üretim ve 15.000 Ton Ham madde depolama alanlı Yem Üretim Fabrikası, Saatte 5+5  Ton Üretim ve 60 Ton Ham madde depolama alanlı Arpa Ezme ve Mısır Flake Tesisi, Saatte 40 Ton Kurutma ve 20.000 Ton Depolama (Çelik Silo) alanlı Mısır Kurutma Tesisi ile Ürün Analiz ve Değerlendirme Laboratuvarını, 100.000 m2 alanda kurulu bulunan 1 MW (998 KW) Elektrik Üretim Kapasiteli GES ile, Karadeniz Bölgesinin en büyük, Ülkemizin ilk beş tesisi içerisinde yer alan 250 Baş/Gün B.Baş, 1.000 Baş/Gün K.Baş Kesim Kapasitesine Sahip Et Kombinası ve Parçalama Tesisini yeni 35 milyon dolarlık tesisleri satışa çıkarmıştır.

                        Kayyım heyetinin kanuna ve mahkemece kendilerine verilen yetkiye aykırı düşecek bu uygulamaları şahsım tarafından suç duyurusu yapılarak ve kayyım yetkisi veren mahkemeye şikâyet konusu yapılarak yargıya taşınmıştır.

Satışlar yerel ve ulusal basın tarafından da kaleme alınmış, ilgilileri tarafından gerek TBMM gündemine gerekse kamuoyu gündemine taşınmıştır. Kayyımın bu yetkiyi nerden aldığı sorgulanmaya başlanmıştır.

                        Bu gelişmeler üzerine aldığımız duyumlara göre, tüm bu konuların yargıya intikal etmesi ve basına yansıması sebebiyle kayyım heyetinin satışlara imza atmak istemediği, çekindiği, kooperatifi genel kurula götürmek istedikleri, ancak bu taleplerinin siyasiler tarafından kabul görmediği yönündedir. Talepleri kabul görmeyen kayyım üyeleri bunun üzerine mahkemeye kayyımlıktan çekilmek istedikleri yönünde talepte bulunmuşlardır. Ancak kendileri mahkemeye yukarıda belirttiğim satışlardan bahsetmemişler, iş yoğunluklarını gerekçe göstererek kayyımlıktan ayrılmak istediklerini beyan etmişlerdir. İki yıl önce kooperatife kayyım olarak atandıklarında iş yoğunluğu olmayan kayyımın, değeri 35 milyon dolar olan tesislerin tam da satışı gündeme gelir gelmez iş yoğunluğunu bahane ederek kayyımlıktan çekilmek istemeleri manidar olup bu husus, düşünülmesi ve irdelenmesi gereken bir husustur.

                        Kayyımın görevden çekilmek istemesine ilişkin talepleri kayyım kararını veren Turhal 2.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedilmiş ve buna ilişkin karar kayyımlara tebliğ edilmiştir. Bunun üzerine kayyımlar mahkeme kararını kabul etmeyerek bu kez kararın bozulması ve çekilme taleplerinin onaylanması için üst mahkeme olan istinafa başvurmuşlardır. Ancak bu şekilde eylemlerde bulunan kayyım bu kez istinaf talebinden vazgeçtiklerine dair aynı mahkemeye dilekçe sunmuş ve mahkeme de bu nedenle istinaf taleplerinin feragat nedeni ile reddine karar vermiştir.

                        Kayyımın önce çekilmek isteyip ret ile sonuçlanan karar aleyhine yasal yollara başvurmasına rağmen hızlı bir şekilde bu taleplerinden vazgeçmeleri sonrasında aynı mahkemeye Bakanlıktan bir yazı gelmiş ve mevcut kayyım heyetinin iş yoğunluğu gerekçe gösterilerek görevden ayrılmak isteyen bu heyetin yerine Tokat Valiliği’nden bakanlığa bildirilen, Şenyurt Beldesi Belediye Başkanı Cafer Ünal Arslan, Tokat Merkez Çamlıbel Beldesi Belediye Başkanı Adem Akgül, Niksar Serenli Beldesi Belediye Başkanı Nurettin Keleş, Tokat İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Recep Gökçe ve Tarım ve Orman İl Müdürü Orhan Şahin’ in atanmasının uygun olacağı bildirilmiş, 04 Şubat Cuma akşamı yapılan talep, 07 Şubat Pazartesi günü sabah erken saatlerde mahkeme tarafından kabul edilerek atamaları ivedilikle yapılmış ve hemen tedbiren göreve başlatılmıştır. Halk arasında yargının hızlı çalışmadığı ve uzun süren davalar olduğuna ilişkin serzeniş ve şikâyetler olmasına rağmen bu dosya özelinde kayyım değişikliği talebi ve kararı arasındaki süreye bakılırsa bu düşüncenin yerinde olmadığını, aslında yargımızın çok hızlı çalıştığını söyleyebiliriz.

            Tüm bu açıklamalar ışığında Sayın; Özlem Zengin’in 06.02.2022 tarihli basın açıklamasında dile getirdiği hususlara cevap vermek ve kendisi tarafından cevaplanmak üzere şu soruları sormak istiyorum:

  1. Kooperatife 2014 Ekim ayında seçilmiş olduğum ortada iken ve resmi kayıtlarla sabit olan, yukarıda da ayrıntısı olduğu üzere, 11.240.891,51 TL, yani 5 milyon dolar borç ile devir aldığım kooperatifte, iddia ettiğiniz tarihte, yani 2014 yılında benim görevde olmadığım dönemde, bu borcu kim, kimler nasıl yapmışlardır izah ediniz? Benden önceki yönetim kurulu döneminde bile borç miktarı belli iken siz 67 milyon TL borçtan hangi verilere dayanarak bahsettiniz? Yalancılara bile inanıldığını, kendinize inanılmadığından bahsetmişsiniz. Resmi kayıtlar ortada iken burada yalancı kim ya da kimlerdir açıklayınız?
  2. Kooperatifin aylık kredi ödemesinin 7 milyon TL olduğunu, bu paranın ödenmesinin imkânsız olduğunu ifade etmişsiniz. Yine yukarıda ayrıntısı olduğu üzere, kooperatif, Topek A.Ş., Turpan A.Ş.’nin aylık toplam düzenli ödenmesi gereken kredi taksit tutarı faizler dahil 2.199.905,36 TL’dir. Gerçek veriler bu şekilde iken, tarafınızca bahsedilen 7 milyon TL kredi taksitini hangi verileri baz alarak hesap edip ifade ettiniz açıklayınız?
  3. 2019 yılında Bakanlığa 10’dan fazla şikâyet dilekçesi gitmesi akabinde, Bakan Bey ile birkaç kez bir araya geldiğinizi ve kooperatife teftiş gönderdiğinizi, bu şikâyetlerin suiistimal ve yolsuzluk tabanlı olduğunu ifade etmişsiniz. Yukarıda ayrıntısı ile açıklamış olduğum kayyım süreci, herhangi bir yolsuzluk ve suiistimal davasına dayanmaz iken, buna ilişkin mahkeme kararı apaçık ortada iken sadece bakanlık nezdindeki baskılarınız sonucu organ boşluğu sebebiyle kayyım ataması yapılmış iken, bu yolsuzluk iddialarınızı kim ya da kimler için zikrettiniz açıklayınız?
  4. Ortada yolsuzluk ve suiistimal ile ilgili açılmış hiçbir dava yok iken siz hangi kaynaklara dayanarak bu isnatlarda bulundunuz? İddia ettiğiniz gibi bir yolsuzluk ve suiistimal varsa, bu yolsuzlukların yapılan tesislerin üzerinden yapıldığını iddia ediyor iseniz, yapılan tesislerin ait olduğu şirketlerin yani Turpan A.Ş. ve Topek A.Ş.’nin yönetim kurullarında bulunan ve yapılan tüm iş ve işlemlerde, ihale ve alımlarda yukarıda isimlerini zikrettiğim önceki dönem ve halen fiili olarak Ak Parti teşkilatlarında görevli yönetim kurulu üyelerimiz mi yapmıştır? Açıklayınız!. İnsanları töhmet altında bırakacak şekilde, bu tesislerin yapılmasında birçok emeği olan bu insanlara ve şahsımıza bu iftiraları ve gerçeği yansıtmayan, bu ithamları söyleme hakkını ve yetkisini nerden alıyorsunuz? Açıklayınız!
  5. Kooperatifin yapmış olduğu Yem Fabrikası ve Et Entegre Tesisinin atıl olduğunu ve çalışmadığını iddia etmiş, çalışmayan bu tesislere talipli olduğundan bahisle satılarak, gelirinin çiftçiye dönmesi gerektiğini ifade etmişsiniz. Yukarıda izah ettiğim üzere Topek A.Ş.’nin 2020 ilk altı aylık bilanço karı 1.693.447,47 TL’dir. Eğer Kooperatifte görevden alma işlemi uygulanmamış olsaydı Turpan A.Ş.’de faaliyete başlamış olacaktı. Diğer taraftan 1 MW Güneş Enerjisi santrali dolar bazında aylık kesintisiz elektrik satışı yapmaktadır. Eğer bir atıllık söz konusu ise bu durum kooperatife yaşatılan kayyım sürecinin bir eseridir ve bu durumla alakalı müsebbipleri er ya da geç hukuk önünde bunun bedelini ödeyecektir. Değeri 450 milyon TL yani 35 milyon Dolardan az olmayan bu tesislerin kaç paraya satılmasını öngörüyorsunuz? Önceki kayyımın istifasına neden olduğu söylenen satışlara imza atmalarına dair baskıları kimlerin yaptığını düşünüyorsunuz? Bu kadar kooperatifle ilgili olduğunuza göre,  bu satışları da yakından takip ediyor musunuz? Satılmasını savunduğunuz, çiftçimize yani 68 bin Tokat çiftçisine ait olan bu tesisleri çiftçinin onayı olmadan, genel kurul kararı olmadan 1163 sayılı Kooperatifler Yasasına aykırı olacak şekilde yetkisi olmayan kayyım eliyle mi satılmasını kast ettiniz! Bunu açıklar mısınız?
  6. Bizim dönemimizde ödenmeyen kredi taksiti, personel maaşı, SGK ödemesi, vergi ödemesi borcumuz yok iken, bizden sonra atanan kayyımın kooperatifi kredi taksitlerini ödeyemez hale getirdiği, kredileri temerrütte bıraktığı, daha sonrada bu kredilere işleyen temerrüt faizlerini yapılandırma yaparak anaparaya dönüştürdüğünü üzülerek öğrendim. Kooperatife yapılmış en büyük kötülük bu olur diye kendilerine haber göndermeme rağmen, kooperatifin zararına olacak şekilde bu işlemi gerçekleştirmişlerdir. Bu yapılandırma işleminden bilginiz var mıdır? Anaparaya dönüşen faizler kooperatife ek yük getirmiştir. Öğrendiğime göre yine ödenmeyen taksitler olduğu ve temerrütte bekletildiğidir. Yeni atanan bu kayyımda biriken bu temerrüt faizlerini anaparaya dönüştürmek için adım atarlarsa buna engel olmayı, başka çözümler üretilmesini sağlayacak mısınız? Bu bağlamda kooperatifin 68 bin Tokat çiftçisine katkı sağlayacak mısınız? Yoksa bu süreci sadece kayyım atanması ve şahsım nezdinde husumet besleyerek mi takip ediyorsunuz?
  7. İstifa eden ve satışlara imza atmadığı için istifa ettiği söylenen kayyımın yerine atanan yeni heyet, parti aidiyetleri de olduğu ve yeni yönetim kurulunun oluşması için genel kurulu toplamak amacıyla atanıldığı düşünüldüğünde, sizce satışları yapmak için yetkileri var mıdır? Kayyım, mahkeme kararında yazdığı gibi, genel kurulu toplamak için mi gelmiştir yoksa kooperatifin mallarını satmak için mi? Bu satışları kim ya da kimler organize etmektedir? Bununla alakalı söylemek istediğiniz bir husus var mıdır? Şayet iyi niyetle bu işi sahiplendi iseniz bu kararların, satılması istenen bu yerlerin kayyım eliyle değil de bu malların asıl sahibi olan Tokat çiftçisinin kendi hür iradesi ile yapılacak genel kurulda tartışılarak satmaya ya da satmamaya dair kararı alması kimi neden rahatsız etmektedir? Hakkı ve yetkisi olmadığı halde milyon dolarlık tesislerin kayyım eliyle satılması, beraberinde sizin de ifade ettiğiniz üzere, suiistimal ve yolsuzlukları beraberinde getirmez mi? Genel kurulun bir türlü toplanmaması, Tokat çiftçisine kendi malı üzerinde karar hakkı tanınmaması, seçimin yapılmaması sureti ile kayyım sürecinin devam ettirilerek bu dönemde yapılacak bu tarz işlemlerin hangisinde şaibe yoktur denilebilecektir?
  8.  Sürecin bu şekilde işletilmesi hukuk önünde sorumlu olacak kayyımın da ileride yaşayacağı cezai ve hukuki işlemlere kapı aralamaz mı? Ortada bir suç teşkil eden durum tespit edildiğinde bu konuya ilgili olanlar “bu suçu kayyım işlemiştir, bizim bu konuda ne yetkimiz olacak, altında kimin imzası varsa onlar sorumludur”  deyip hiç bir şeye dâhil olmamış gibi masumca kenara mı çekilecektir? Bu konu hakkındaki fikirlerinizi paylaşır mısınız?
  9. Kooperatifin zarar ettiğinden ve borcu olduğundan bahisle kayyımla karşı karşıya kaldığını ifade etmişsiniz. Kooperatifimizin yani Tokat’ın 68 bin çiftçisinin %23,87 hissesine sahip olduğu Amasya Şeker Fabrikası görevden ayrıldığımız ilk yıl 34 milyon zarara uğratıldı. Basına da yansıdığı üzere 250 milyon TL’ den fazla banka borcu olduğu ifade ediliyor. Buradan kooperatifin ortağı ve bir çiftçi olarak şahsınız nezdinde şikâyette bulunuyorum. Buraya da teftiş göndermeyi ve fabrikayı zarara uğratanların tespitinin yapılması için kayyım atanmasını isteyecek misiniz? Tokat çiftçisi adına açıklayınız!
  10. Biraz önce ifade ettiğim, önceki kayyımın, yani istifa ettirilen kayyımın, yani kooperatife ilk olarak sizin de gayretleriniz ile atanan kayyımın yukarıda sıraladığım hukuksuz işlemleri için Bakan Bey ile tekrar görüşüp, bir inceleme başlatacak mısınız? Biraz önce ifade ettiğim, sizin söylediğiniz gibi, Tarım Kredi değil özel bir şahsa kiraya verilen, kooperatifin 3 milyondan fazla kaybına, zararına yol açan Mısır Kurutma Tesisi kiralama işi için bir inceleme başlatıp, yolsuzluk veya suiistimal var mıdır, teftiş ettirecek misiniz? Bununla ilgili fikirlerinizi paylaşır mısınız?

                        Özlem Hanım’ın kendi ifadeleri ve kooperatifteki kayyım sürecini sahiplenmesi sebebiyle gerçek verilere dayanan yukarıdaki açıklamaları kamuoyunun takdirlerine sunuyor, kendisine yönelttiğim sorularıma cevap vermesini bekliyorum.

            Bu vesile ile kooperatifin milyonlarca lira zarar etmesine sebep olan, 68 bin Tokat çiftçisinin mağdur olmasına, kendi malı üzerinde söz söyleme ve tasarruf yetkisinin elinden alınmasına yol açan bu kayyım sürecini kooperatife yaşatan, sürecin zorlanarak bu şekilde devam ettirilmesi halinde kooperatifin ve Tokat çiftçisinin ekonomik olarak yok olmasına neden olacak siyasi sorumluları hakkında Cumhurbaşkanımız Sayın; Recep Tayyip Erdoğan’ın, önceki dönem milletvekillerimiz ile belediye başkanlarımızı da dinleyerek gereğini yapacağına inanıyor, Tokat çiftçisinin 35 milyon dolar değerindeki tesislerinin yetkisiz kişilerce kanuna aykırı şekilde, yetkisi olmayan kayyım eliyle, hukuksuz olarak satılmasına müsaade etmeyeceğine dair olan inancımı koruyorum.

            Ben Tokat/Turhal’da doğmuş, burada büyümüş, hayatını burada ikame ettirmiş, yarın hak vaki olduğunda da son nefesini yine burada verecek olan bir kardeşinizim. Ben hancıyım, yolcu değilim. Hancı olmanın bilinci ve şuuru ile hareket ediyorum. Bu tesislerin yapılması için mücadelemi de bunun için verdim.

Hepimiz şikâyet ederiz, STK’ların, kurum ve kuruluşların başlarına neden idealist insanlar gelmezler ya da gelse bile neden üzerlerine düşeni yapıp, ellerini taşın altına koyup mücadele etmezler, neden Tokat hep geriye gider, hep göç verir diye. Ben de sizin gibi bu serzenişler ile bu şehirde büyüyen içinizden birisiyim. Bu kuruma talip olmam, talip olduktan sonra elimi değil gövdemi taşın altına koymam da hep bundandır. Şimdi sizlere soruyorum. Bu benim başıma gelenleri gören hangi idealist insan, bu tür kurumlara talip olmaya kalkar, ya da kalkışsa bile değil elini, saçının telini taşın altına koyar mı?

            Şimdi görüyorum ki, kendini ifade edebilme mücadelesi içine girdik. Haklının kendini ifade edebilmesinin bu kadar güç, bu kadar yorucu olduğunu bilmezdim. Bunu da tecrübe ettim. Allah hepimiz için hayırlısını nasip etsin!

            Basın toplantımız sebebiyle toplantıya katılan tüm basın mensuplarımıza ve misafirlerimize, sonsuz teşekkürler ediyor, saygılarımı sunuyorum.

Yalçın BEKLER

 Turhal Pancar Ekicileri Kooperatifi

Önceki Dönem Yönetim Kurulu Başkanı

İlgili Yazılar

Tokat Medical Park Hastanesi’nde yaşananlar ve bizim şu Tokatlılar…

TOKATtan Haber

Bahaneye bak! 26 Haziran Atatürk Kültür Sarayı’nın damı akıyormuş!

TOKATtan Haber

Tokat’ın canına böyle okuyorlar! Tokat Yeşil Küçük Sanayi Sitesi Hikâyesi (1)

TOKATtan Haber

Yorum Yaz