Kadir Özbilgin Köşe Yazıları Manşet Tokattan

PR çalışması, kuru hamaset ve siyasete soyunan vekil adayları…

Konumuz; Vali Sayın Ozan Balcı ve Belediye Başkanı Sayın Eyüp Eroğlu’nun PR çalışmaları, kuru hamasi söylemler ile yaklaşan seçimlerde siyasete soyunan ve görücüye çıkmaya hazırlanan olası vekil adaylarıdır.

Önce okurlarımız için PR çalışmasına açıklık getireyim. PR; halkın üzerinde etki oluşturmak amacıyla hazırlanan ve inandırıcı bir şekilde yürütülen planlı iletişim çabasıdır. Kısaca halkın genel algısını başarılı şekilde ve iletişim kanallarını kullanarak yönetilmesidir. O iletişim kanalları ise Tokat ölçeğinde yerel halktan kopuk, kendi çıkarlarına odaklanmış yerel medyadır.

***

Uygulamalarına baktığımda Vali Sayın Ozan Balcı’nın mevcut gücünü, kendi kariyerini desteklemesini garanti etmek için kullandığı izlenimine kapılıyorum.

Kanımca, Sayın Vali şehir ve elbette biz Tokatlılar için neler yaptıklarını haberleştirerek PR yapıyor ama bir arpa boyu yol gidemeyen biz Tokatlıların çoğunluğu içinse şartlar giderek daha da ümitsizleşen bir hale geliyor.

Genel bir saptama olarak söylemeliyim ki, bugünkü sorunlarımızın kökeninde yatan, her gelen valinin kendi bakış açısını, stratejik planlamanın aktörleri kabul edilen kent paydaşlarına dayatması, şehrin kaderini kent paydaşlarıyla tartışarak oluşturmamalarıdır.

Geçtiğimiz hafta “Tokat OSB Genişliyor” başlığı ile verilen haberde, Sayın Valinin “Türkiye’nin yeni büyüme politikaları kapsamında yeni sanayi tesislerinin kurulabilmesi için mevcut 4 milyon 777 bin metrekare olan Tokat Organize Sanayi Bölgesi’ne 700 bin metrekare daha ilave edilerek 40 faydalı parseli yatırımcının hizmetine sunacağı” bildiriliyor.

Sayın Vali Şubat 2020’ de de, Tokat OSB’de 5 yılda 5000 bin istihdam yaratacağını söylemişti. Yaklaşık 1,5 ay sonra 2 yılı dolduracağız. Acaba Sayın Vali Tokat OSB’ de istihdamı artırmış mıdır, artırmışsa ne kadar artırmıştır bileniniz var mı? Hoş zaten anlamlı bir istihdam artışı olsaydı bunu çoktan şu bizim malum yerel medyaya servis ederlerdi.

Soru şu! Tokat OSB’ye 700 bin metrekare daha ilave edilerek 40 faydalı parseli yatırımcının hizmetine sunulsa ne değişecek? Tokat OSB bugünkü haliyle Türkiye’nin yeni büyüme politikalarına hangi katkıyı, hangi ölçüde sunacak?

Tokat Sanayicisinin finansmana erişiminde yaşadıkları sorunlardan başlayarak, Gelişmiş bir Tokat OSB için yanıt bulması gereken çok sayıdaki sorular yanıt bulmadıkça bunun ne yararı olacak?

Tokat OSB 40 yeni parselinin yatırımcının hizmetine sunulması ile genişleyemez! Tokat OSB’nin genişlemesi ve büyümesi isteniliyorsa, PR çalışmaları ve kuru hamasetin bırakılarak Şubat 2020’ de yöneltiğim soruların tek tek yanıt bulması gerekir.

Bugün yaşadığımız dijital çağda hala, Tokat sanayicilerin ve ticaret erbabının dışarı açılmasına, pazarlama olanaklarının genişlemesine yönelik olarak hazırlamış ve dijital ortamda ilgilenenlerin yararlanmasına sunulmuş ve tüm ilçeleri de kapsayan bir “Tokat Sanayi ve Ticaret Envanteri Portalı”  bile yokken büyüme politikalarından söz edilebilir mi?

 Vali Sayın Ozan Balcı’nın yanıtlanması gereken başka sorular da vardır.

Örneğin; “Hayvancılığımızın Geleceği, Küçükbaş Hayvancılığımızın Yarınları İçin; Küçükbaş Hayvancılığımızı Geliştirme” hedefiyle gerçekleştirilen “5 Yılda 500 Bin Koyun Projesi Kapsamında” dağıtılan 100 Bin Koyunun akıbeti ne oldu? Küçükbaş hayvan varlığında bir artış oldu mu? Olduysa oranı nedir ve bu oran hangi araştırma verisine dayanmaktadır? Yoksa dağıtılan koyunların sayısında azalma mı oldu? Bu projenin somut ve ölçülebilir çıktıları nelerdir? Bileniniz var mı?

Yine 1425 rakımlı Başçiftlik ilçesine 1000 dekarlık alanda dikilen (30 bini elma) 55 bin kiraz fidanının akıbeti ne oldu? Fidanlar kiraz verdi mi? Bu dikimin sonuçları nedir?

Yine, Sayın Vali, Tokat Büyük Ova Koruma Alanında olan tarım arazilerinin “Tokat Toprak Koruma Kurulu” nda yer alan, GOP Üniversitesi, Tema ve Tokat Ziraat Odası temsilcilerinin ret oylarına karşın, ağırlığı kamu görevlisi olan temsilcilerin oylarıyla, üstelik imar kararının retti yönünde benzer bir mahkeme kararının olmasına rağmen sanayi imarına açılmasını nasıl açıklıyor?

Bir de Turhal Pancar Ekicileri Kooperatifi seçimleri konusu var. Yıllardır kayyum elinde bulunan ve sahip olduğu değerlerin yok pahasına satılmasına çalışıldığı iddia edilen bu kooperatifin genel kurulunun yapılarak yeni yönetimin belirlenmesi ve kooperatifin kayyum elinden kurtulması için Sayın Vali hangi girişimlerde bulunmuştur?

Peki, Tokat turizmi? Tokat turizminin ilerleme kaydedebilmesi için hangi somut projeler, (etkinlikler değil), gerçekleştirilmiş, hazırlanan eylem planı hangi yönüyle uygulamaya alınmıştır?

Acaba Sayın Vali bu konularda da şu bizim bilinen yerel medyaya bir açıklama yapıp bizleri hamasetle değil, veriyle aydınlatabilir mi?

***

Belediye Başkanımız Sayın Eyüp Eroğlu’na gelince…

Sayın Başkanın haber metinlerini kim yazıyor bilmem ama kusurlu metinler olduğunu söylemem gerek.

Sözünü ettiğim, Sayın Eroğlu’nun “Bizim görevimiz halkımızla hemhal olmaktır” sözüyle özetlenen ve “Birlikte Yönetim” vurgusu yapılan belediye haberi…

Haberde Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu’nun “Birlikte yönetim” anlayışı kapsamında vatandaşlarla her daim istişare yaparak karar aldıkları ifade edilmekte ama hemen devamındaki paragrafta 7 yıllık süreci kapsayan çalışmalarını dile getirdiği ve yapılacak yeni projelerle ilgili de bilgilendirmelerde bulunduğu bildirilmekte.

Sayın Başkan böyle bir toplantıda doğaçlama ( irticalen)  konuştuğu için maksadını aşan cümleler kurabilir, anlatmak istediği ile anlaşılan farklı olabilir.  Bakın Sayın Cumhurbaşkanına önceden bir ekip tarafından hazırlanan metinleri Türkçe karşılığı ” elektronik Suflör” olan promter cihazından okuyor. Neden? Çünkü önceden hazırlanmış metinler tekrar tekrar gözden geçirilip, en sağlıklı durumu ile ilgili kitleye sunuluyor.

Bu bağlamda, bu tip haber metinlerini yazarken, Sayın Başkanı zor duruma düşürecek çelişkilere dikkat edilmesi gerekiyor. Sırf bunun için insanlar “metin yazarlığı eğitimi” alıyorlar

Duyurulan haber metnine gelirsek, hemen belirteyim,  ne yapılan çalışmaların, ne de yapılacak yeni projelerle ilgili bilgilendirmelerin bir grup davetliye anlatılmasının “katılımcılık” kavramıyla ve “paydaşların kararlara katılımı” konusuyla uzaktan yakından ilgisi yoktur.

Diğer taraftan, hemhal olmakla, birlikte yönetmek de aynı şey değildir.

Hemhal olmak”; herhangi bir grupla bütünleşmek, birliktelik özelliği göstermek iken, “birlikte yönetmek”, yani yönetişim; belediyenin idari, ekonomik ve politik otoritesinin ortak kullanımı demektir. Diğer bir anlatımla belediye kentsel uygulamalarda alacağı kararlara vatandaşı ortak etmesi, birlikte karar almasıdır.

Örneğin belediye DSİ’nin bahçesine “şehir parkı” yapılması, Meydan Projesi, Kanal Tokat Projesi ve tarım arazisine “Sanayi Sitesi” yapılması için paydaşların; yani bizlerin görüşlerini almış, alacağı karara bizleri ortak etmiş olması gerekir ki, bugüne kadar bu yönde bir uygulamaya tanık olmadık.

Örneğin Sayın Başkan DSİ’nin bahçesine “şehir parkı” yapılması projesinin uygulamaya alınması konusunda ekibiyle birlikte karar vermiş, bunu seçim çalışmalarında açıklamış ve şimdilerde de bu projeyi tamamlamak üzeredir.

Birlikte yönetimden; yani yönetişimden söz edebilmemiz için, Sayın Başkanın bu projeyi uygulamaya almadan önce, projenin nasıl uygulamaya alınacağı konusunda paydaşların görüş ve önerilerini almış olması, bu projenin uygulamaya alınmasına paydaşlarla birlikte karar vermesi gerekirdi. Peki, böyle mi olmuştur. Hayır! Sayın Başkan ekibiyle ve belki de projeyi uygulayan yüklenici firma ile birlikte hareket ederek “Şehir Parkı” nı tamamlamak üzeredir.

Elbette bu Sayın Başkanın tercihidir ve sorumluluğu da O’na aittir. Ancak “Birlikte Yönetim” yani yönetişim vurgusu yapılabilmesi için, belediye başkanının, belediyenin kentsel uygulamalarında, özellikle de çevre ile yakın ilişkisi olan projelerde alacağı kararlara vatandaşı ortak etmesi, birlikte karar alması gerekmektedir.

Eğer Sayın Eyüp Eroğlu gerçekten “Birlikte Yönetimden yani yönetişim” vurgusundan bahsediyorsa biz kendisine bir proje önerelim ki konu daha iyi anlaşılsın.

Örneğin Sayın Başkan, dünya kentlerine ilham veren proje uygulamalarından birisi olan ve belediye bütçesinin belirlenen bir oranının vatandaş katılımına bırakıldığı, belirlenen bu bütçe payı için tüm uygulama ve tasarım kararlarının vatandaşın verdiği ortak karara/kararlara bırakılması projesi olan “Katılımcı Bütçeleme Projesi” ni (buna Aktif Yurttaşlık Projesi de deniliyor) yaşama geçirsin biz de kendisini alkışlayalım.  

Bunlardan geçtim, bir iletişim aracı olan faaliyet raporlarını, gelir gider tablolarını, stratejik eylem planlarını yönetişim ilkeleri ve gönüllülük gereğince aksatmadan (örneğin 2019 faaliyet raporu yayındadır ama 2020 yılı faaliyet raporu 2021 sonuna gelinmesine rağmen halen yayına alınmamıştır) belediye web sayfasında vatandaşın incelemesine açamayan, vatandaşın kentsel yaşam tercihlerine etki eden uygulamalar için vatandaşın görüşlerini anket ya da başka yöntemlerle almayan, vatandaşı kararlara ortak etmeyen bir belediyenin “birlikte yönetimden; yönetişimden bahsetmesi nasıl inandırıcı olabilir?

Tamam, Sayın Başkan kendisi belirleyerek davet ettiği kişilerle hemhal olabilir, sohbet edebilir, onların hal ve hatırlarını sorabilir, gelecek seçimler için yatırım yapabilir bunların hepsine amenna, diyecek tek sözüm olmaz.

Ama “birlikte yönetim”, “katılımcılık” gibi çağdaş yönetişim ilkeleri söz konusu olduğunda yapılması gerekenler ortadadır ve Başkan Sayın Eyüp Eroğlu bu anlamda “yönetişim; birlikte yönetim” kavramını değil, geleneksel yönetim anlayışını uygulamaktadır.

 ***

Bir önemli nokta da şudur!

Can cümleden azizdir” deyip salt kendi çıkarlarını düşünmeyip de Tokat şehrinin gelişimini gerçekten isteyenler, makamları ve toplum içindeki durumları (statüleri) ne olursa olsun, “kültürel gelişim olmadan, toplumsal gelişim, toplumsal gelişim olmadan da, kentsel gelişim” olamayacağını anlamaları gerekir. Bu bilimsel bir saptamadır.

Ancak Tokat genelinde yapılan çalışmaların hiçbirisinde “kültürel ve toplumsal gelişimiöngören tek bir proje yoktur. Çünkü kentsel gelişim için çok gerekli olan bu tip projelerin reklamı yoktur.

Oysa bir şehir için öngörüsüzlük; gelişmenin önündeki en büyük tehlikedir ve maddi manevi hasarı derin ve kalıcıdır.

Dikkatle izleyiniz! Valisinden, milletvekilinden, belediye başkanına, meslek odası başkanlarından bürokratlara kadar bizim siyasetçilerimiz ve yöneticilerimiz ne yazık ki Tokat’ın sorunlarına sürekli pansuman yapma gayretindeler. Konuları günü birlik yaşıyorlar. Çünkü bu davranış modeli daha popüler! Yaraya neşter atmaya, bir anlayış değişikliği ile uygar gelişmenin önünü açmaya hiçbirisinin niyeti yok!

Acı değil mi?

***

Yaklaşan seçimlerde siyasete soyunan ve görücüye çıkmaya hazırlanan vekil adaylarına gelince…

Son dönemde Türk siyasetinde yaşanan gelişmeler milletvekili olmak isteyenlerin iştahlarını kabartmış görünüyor.

Özellikle CHP ve İyi Parti başta olmak üzere ve diğer muhalefet partilerinin parlayan yıldızları bir çekim etkisi yaratmış olmalı ki, bu partilere ilgi duyanlar artıyor.

Tokat’ta da böyle! Tanıdık, bilindik simaların yaptıkları açıklamaların satır aralarında, “yeni döneme hazırlık” yaptıklarını anlıyoruz.

Elbette kimin neyi ne kadar hak ettiğini sırası geldiğinde ve adaylıkları kesinleştiğinde çekinmeden açıkça yazılacak, söylenecek ve dikkate alırlar mı bilemem ama ilgili kanallara da iletilecektir.

Şimdilik şu kadarını söylemeliyim ki, yeni siyasi tablonun ortaya çıkardığı durumdan yararlanmaya çalışan “ne akar ne kokar” tiplerin siyasette Tokat’a bir katkısının olmadığı tecrübe ile sabittir.

Gerek CHP, gerekse İyi Parti’nin İl Başkanları seçimlerini yaparken “tecrübe, biz seçmenlerin başına gelen şey değildir, biz seçmenlerin o başımıza gelenle ne yaptığımızdır” deyişini anımsar, kartlarını doğru oynar ve oluşan yeni fırsatla kendilerine yer bulma çabasına soyunanlara prim vermezler.

Eğer Tokat CHP ve İyi Parti’nin kurmayları doğru ve sağlıklı seçimler yaparlar, yaptıkları seçimlerin gerekçelerini genel merkeze anlatabilirlerse, girecekleri seçim yarışında 4 milletvekili çıkarabilirler.

Dedim ya, o gün geldiğinde ve adaylar kesinleştiğinde elbet söyleyecek sözlerimiz olur.

 Şimdilik şu kadarını söylemeliyim.

Parti kurmayları seçimlere parası çok ama etkisi yok, kerameti kendinden menkul, düşük siyasi profilli kişilerle değil, genç, dinamik, seçimde seçmen davranışına etki edebilecek, farklı partilere mensup seçmenleri bir amaç için bir araya getirme ve partisini iktidar olabileceği oy oranına ulaştırma potansiyeli yüksek, Tokat’ın genel bütçeden en fazla payı alması için çabalayabilecek ve bunu da görünülür kılacak deneyimli kişilerle hazırlanmalıdırlar.

İlgili Yazılar

Belediyeden ‘ürün künye” denetimi

TOKATtan Haber

Turhal Pancar Ekicileri Kooperatifi’nde yaşananlar Amasya Şeker’i ve “birilerini” aklamaya mı yönelik?

TOKATtan Haber

Niksar İlçe Protokolünden Rektöre Ziyaret

TOKATtan Haber

Yorum Yaz