Sayın Özlem Zengin doğduğu ve milletvekili seçildiği topraklar için ne ya da neler yaptı bilmiyorum ama döktürdüğü incilerini ben dahil bilmeyen yok gibi…
Sayın Zengin’in soyadı gibi incileri de zengin…
Çıplak arama savlarıyla ilgili olarak Meclis’te yaptığı konuşmasında “Biliyoruz ki, size ve o kadınlara aferin geldi” diyen Sayın Zengin, bu çabasıyla kendisine de Saray’dan “aferin” geldiğini açıkça bilmese de düşünüyor olmalı.
Sayın Zengin ve destekçileri her konuda dillerine gelen söylemekte sakınca görmüyorlar ama başkaları hoşlarına gitmeyen söylemlerde bulunduğunda abliyi kaçırıyorlar.
Öyle olmasa “Onurlu, ahlaklı bir kadın bir sene beklemez. Bir kadını çıplak arayacaksın, dakikasında bundan rahatsızlığını beyan eder” der mi?
Dilemeyiz, Sayın Zengin, böyle bir duruma düştüğünde rahatsızlığını dakikasında beyan edebilir ama her kadının da böyle davranması gerektiğini kesin bir davranış modeli gibiymiş gibi topluma sunması, olayın vahametini örtmeye yetmez.
Acaba bir kadının yaşadığı böyle tatsız bir durumu, yaşandığı anda anlatamaması “onurlu” oluşundan, yaşadığı tatsız olayın sorumlusu olmadığı halde bundan utanmasından kaynaklanıyor olabilir mi? Sayın Zengin olaya bir de bu açıdan bakmayı düşündü mü?
Sayın Zengin, bir hükümde bulunmak ve sırf içinde bulunduğu siyasal erkin hatalı uygulamasını savunmak yerine, bu yaşanmışlığın korkulacak bir durum almasından duyduğu endişeyi dile getirmesi daha uygun ve yerinde bir davranış olmaz mıydı?
İçinde bulunduğu siyasal erki savunma uğruna her yanlışa sarılması, bunu yaparken gerçek durumdan uzaklaşması Sayın Zengin’e siyaseten bir şeyler kazandırsa da, davranışları veya sözleriyle de kötü bir sonuca yol açabileceğini düşünmesi gerekmez mi?
Peki, bu konuşmayı yaptığı Meclis oturumunda CHP’li Sayın Adıgüzel’in vatan haini İskilipli Atıf Hoca ile ilgili yaptığı konuşmaya “Nereden çıktı şimdi bunlar? Yeter artık” diyerek ve Adıgüzel’in konuşmasının ardından söz alarak “Bu kürsüde, gecenin bu saatinde böyle insanın damarına basar gibi konuşma yapmayı çok problemli buluyorum. Buraya kocaman bir mim koyuyorum, buraya devam edeceğiz” demesine ne demeli?
Bu konuşmayı nereden tutsanız elinizde kalıyor.
Kendisi gerek o Meclis’te bulunan, gerekse Meclis oturumlarını TV’den izleyen insanların damarına basar gibi konuşmayı kendisi için sakıncalı, problemli bulmuyor ama başkalarının hoşuna gitmeyen konuşmaları için “insanın damarına basar gibi konuşma” diyebiliyor.
Sayın Özlem Zengin’in “mim” koyduğu yerden devam edip, hain İskilipli Atıf için neler düşündüğünü anlatmasını sabırsızlıkla bekliyorum. Anlatsın ki, bu konuda, vatan haini İskilipli Atıf Hoca’nın mezarını ziyaret eden zevat gibi mi düşündüğünü öğrenebilelim.
Gerçi bağlı olduğu lideri de 1929 dünya krizine rağmen % 8,5 büyüme yakalayan Atatürk Cumhuriyetini “çömez devlet” diye tanımlamakta bir sakınca görmemiş ama 20 yıldır bu büyümeyi yakalamayı bırakın, yanına bile yaklaşamamasına karşın, durmadan şahlanmaktan söz edebilmişti.
E haliyle merak ediyoruz tabi.
Acaba İskilip Atıf, Tokatlı (ne yazık ki) Mustafa Sabri gibi hainlikleri Atatürk tarafından “Nutuk” ta bizzat anlatılan bu kişiliksizlere, acaba Sayın Özlem Zengin kişilik kazandırmayı mı düşünüyor yoksa gerçek tarihi ile yüzleşmeyi mi?
Anlatırsa öğreneceğiz…
