Cumhur İttifakı’nın Tokat Milletvekillerine bir haller oldu.
Bu vekillerin, genel ve yerel siyasette bir yığın sorun dururken, “öyle bir laf sokarım ki derinden aklın oynar yerinden” hallerine soyunmaları inanılır gibi değil.
Anlaşılıyor ki, siyasal erke yönelik siyaseten söyleyebilecekleri ve inandırıcı olabilecekleri konuları kalmamış, “aşı, işi bırak kardeşim cambaza bak” oyunu oynuyorlar.
AKP Tokat Milletvekili Sayın Mustafa Arslan 31.01.2022 Pazartesi günü saat: 12.59 da, facebook sosyal medya hesabından CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ’nun bir çalışma masasındaki görüntüleri ile bir otelin görüntülerini, “Geceliği 100 BİN Liradan fazla olan boğaz manzaralı kral dairesinden, “millet aç, mutfaklar yangın yeri” edebiyatı parçalarlar… Kendisine itiraz edenleri; “hepinizi fişledik, trolsünüz, bedeli ağır olacak” diye tehdit ederler… Bu işte herkesin bilmesi ve uzak durması gereken kirli siyaset” yorumuyla paylaşmıştı.
Şimdi de MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut, MHP’nin %7 seçim barajına gerilediğini unutup, “Kaset operasyonu ile yeniden dizayn edilen yeni CHP, Cumhuriyeti kuran CHP değildir” deyiverdi.
“Başkasının yerine utanmak” dedikleri bu olsa gerek. Ben gerek bu sosyal medya paylaşımı, gerekse bu talihsiz açıklamayı okurken utandım. Kentim adına tabii ki… Çünkü bu yerel siyasi törenin yıkılmasının en tepe noktasıdır, doruğudur.
Ne yazık ki, bu vekiller, Sayın Mustafa Arslan’ın anlatımıyla “…herkesin bilmesi ve uzak durması gereken kirli siyaset” i tutsak edememişler ama kirli siyaset onları tutsak etmiş, öyle anlaşılıyor.
Eğer öyle olmasa ülkenin ve Tokat’ın bunca sorunlarını, aşı, işi, yoksulluğu, yolsuzluğu, ekonomiyi, enflasyonu anlatmak yerine tıpkı bir trol gibi davranıp yurttaşın ilgisini başka ve gereksiz yerlere çekme yolunu seçerler miydi?
“Millet aç, mutfaklar yangın yeri” değil mi de, bunu söyleyenler “edebiyat parçalamak” la suçlanır.
Diyelim ki bu vekiller yurttaşın ilgilenmediği, gereksiz ve hiçbir soruna çare olamayacak bu paylaşım ve sözlerle bir yerlere şirin gözükmeyi amaçladı ve de en tepeden gelen bir buyrukla seçimlerde birinci sıradan milletvekili aday listesine girdiler. Peki, seçmenlerini böyle mi ikna edecek, böyle mi bir arada tutacaklar? Bu yöntemle mi gelecek seçimlerde oy toplayacaklar? Böyle mi gittikçe düşen oylarını artıracaklar?
Ben her iki vekilin de aldatma yollarına başvurmayacak kadar inançlı olduklarına, kendi düzeylerine aykırı düşecek bir işi yapmayacaklarını düşünürdüm. Bunun tersini kanıtlar eylemlerini görmekten üzüntü duydum.
AKP trolleri de böyle gereksiz, toplumun derdine çare olamayacak paylaşımlarla toplumu geriyor, aldatıyor, oyalıyor, seçmeni kendi istekleri doğrultusunda ayak oyunlarıyla yönlendirmeyi amaçlıyorlar. Hadi onlar trol, yurttaşları hileyle yönlendirmekte bir sakınca görmüyorlar. Artık herkes ve her kesim ne olduklarını biliyor.
Peki, bu sayın milletvekillerine ne diyeceğiz? Duygularını denetleyememek mi, yoksa çaresizliğin dibi mi? Bu sayın milletvekillerinin paylaşım ve açıklamaları hamamın namusunu kurtarabilir mi? Bu tip yetersiz çareler neye yarayacak?
Üzülerek tanık olduğumuz bu olay insana “Artık bu kadar da olmaz” dedirten ve saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen yerel geleneklerimiz açısından da bir büyük üzüntü aslında.
Yazımı okuyanlar “durumdan vazife çıkarır” gibi CHP’yi ya da Sayın Kılıçdaroğlu ’nu savunduğumu düşünmesinler. Herhalde bu partinin Tokat İl Başkanı ve Sayın Genel Başkanı kendisini savunacak kadar bilgi birikim sahibi birisidir.
Benim vurgulamaya çalıştığım, genel siyasetten geçtim, yerel siyasetin “ yanıltma” üzerine kurulması, çıkar elde etme uğruna “gerçeklerin gözlerden kaçırılması” ve bunun da “ağırbaşlı” olarak bildiğimiz ve hemşerimiz olan milletvekilleri eliyle yapılmasıdır.
Tamam! Biz vekillerimizin neredeyse tamamın suyu kesilmiş değirmen örneği şehrimiz için yararsız durumda olmalarına alıştık. Ülkemiz, şehrimiz ve kenttaşlarımız için önemli konularda ses vermiyorlar. Suya sabuna değinip genel başkanlarının tepkilerini çekmemek için ya “tescilli kekemeleri” oynuyorlar ya da şirin gözükmek için süslü sözler ediyorlar, amenna!
Ama böylesine yeni tanık oluyoruz!
