Kadir Özbilgin Köşe Yazıları Manşet Tokattan

Bazıları gitmeyi bile beceremiyor

Memleketten uzak, tuzu kuru ve kendisini “bilim adamı” olarak tarif eden STK Başkanı gerekçelerini sıralayarak, görevini bıraktığını açıklamış.

Bunu da nedense, günah çıkarır gibi, sosyal medyada paylaştığı uzunca bir yazı ile duyurma gereği hissetmiş.

Şaşırtıcı mı? Hayır!

Ancak bir STK başkanının, olağan ya da olağanüstü genel kurul yapmadan, kendi kendine bir yönetim kurulu oluşturması (Başkan ve Başkan Yardımcısı ataması), bu yetmezmiş gibi ve sanki bulunmaz Hint kumaşıymış gibi kendisini de danışman başkan yardımcısı ilan etmesi hem çok şaşırtıcı, hem de gülünçtür.

Aslında bu bilim adamının insanı güldüren ve yasal bir alt yapısı olmayan uygulamaları yeni değil.

Hemşerimiz İbrahim Ocak’ın Ankara’da büyütüp, geliştirdiği  “Başkent Tokatlılar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği’ne başkan olduktan sonra önce Zile STK, sonra da Tokat STK gibi alt yapısı olmayan sanal kuruluşlar (kendisi buna kavramlar da diyebilir) icat etmesi de başka bir vaka idi.

Nitelikli bireyler değil de, diplomalı cahiller yetiştirdiğimizden midir nedir, bizdeki olgunlaşma bayağı uzun ( toprak kokusu gelene kadar ki bazen bu da yetmiyor) sürüyor.

E durum böyle olunca, bir türlü olgunlaşamayan bir insanın ettiği sözler, “söylenecek sözü olmayanın boş lafta gözü olması” halini alıyor ve hamaset dolu bir veda yazısına dönüşebiliyor.

Yazdığı veda mektubundaki (yoksa duyuru mu demeliyim) kimi satırları ruh halinin dışa vurumu gibi; sürekli “küskünlüklerimizi bırakalım”, “gün birlik olma, kenetlenme günü”, “karamsarlık pompalamayalım”, “birbirimizi suçlamayı bırakalım”, birbirimizde hata aramayı bırakalım”, önümüze bakalım”, “eleştirin ama muhalefet etmeyin”, “Bunların bize yararı var mı?” deyip durmuş.

Hala “geçmişe takılmayın” demeye getiriyor ama geçmişten ders almanın Tokat yöresinin gelişim mücadelesi için zorunlu olduğunu, geçmişi bilmeden geleceği kuramayacağımızı bilmiyor.

Bize kısaca ve anlamca (mealen) “Kardeşim olan oldu, somut durumun somut tahlilini yapmayın! Yapacaksanız da elinize ne geçecek?” demeye getiriyor.

Bunları söylerken kendisi hala hamaset yapmaktan ve çelik çomak oynamaktan ve egosunu tepede tutmaktan vazgeçmiyor.

Oysa Fars edebiyatının en büyük şairlerinden Sadi Şirazi’nin de dediği gibi “Kişiye hatası söylenmezse kabahatini hüner zanneder.

Yazısında Zile için neler yaptığını (yoksa neler yapamadıklarını mı demeliyim) anlattığı bir bölüm var ki tam bir komedi…

Kendisini bilim adamı olarak tanımlayan birisinin, hala, insanlarımızın, Mevlana’nın dediği gibi, lafa, söze, kuru hamasete değil, öze ve hale baktığını bilmemesi, anlayamaması mümkün mü?

Yıllardır yapılan Amasya-Zile-Tokat turlarını kendilerinin başlattığını söylemiş. İnsaf yahu! Bu turlar yıllardır yapılıyor ve Zile Belediyesi Kültür Müdürü Sayın Necmettin Eryılmaz’ın bu konuda büyük emeği vardır ve bu kurum bugün de Belediye Başkanı Sayın Şükrü Sargın’ın liderliğinde halen de bu turların artması ve turizmin gelişmesi için yoğun çaba sarf ediyor.

Yine özellikle Amasya-Zile-Pazar-Tokat-Niksar turizm destinasyonundaki turlar için TUDER’in (Tokat Turizm Tanıtma Derneği) 150’ den fazla seyahat acentesi ile gerçekleştirdiği info çalışmaları vardır. Elbette yeterli olmasa da, İl Kültür Müdürlüğü ile Tokat’taki konaklama sektörünün de bu yöndeki çabaları da unutulmamalıdır.

Hele Zile’deki Veni Vidi Vici Kültür Müzesi’nin yapılması için bakanlıkla görüşmeler yapıldığına dair göndermeleri var ki inanılır gibi değil.

Gerçekse şudur! Bu müze Zile Belediyesi Kültür Müdürlüğü tarafından hazırlanan, OKA’ ya (Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı) sunulan, ajans tarafından kabul edilen, önümüzdeki ay ihalesi yapılacak, 8 milyon lira bütçeli, daha önce yine belediye tarafından restorasyonu yapılan, 1000 metre karelik eski kışla binasında yapılacak bir projedir ve kendisini bilim adamı olarak tarif eden bu kişiyle de uzaktan yakından alakası yoktur.  Bu konudaki bir haber de bugün www.tokattanhaber.com sitesinde yayınlanmıştır.

Film organizasyonu, el sanatları gelişimi gibi gerçekleştiremedikleri ve beklemede olduğunu söylediği projelerle, Kosova Zile Kurultayı konusu var ki yazsam konu hem uzar, hem de STK başkanlığından çekilmiş bay bilim adamını fazlaca üzer.

Dernek üyeleri ne der ne yapar bilmem ama görevinden çekilmiş bu bay bilim adamının atamasıyla başkan ve başkan yardımcılığına gelen kişilerin, bu atamayı kabul etmemeleri, derneklerini genel kurula götürmek suretiyle, dernek organlarını seçimle belirlemeleri daha onurlu bir davranış olacaktır.

Eğer bunu yapmazlarsa kendilerine her daim, bu görevlerde vesayet altında bulundukları suçlaması, eleştirisi yöneltildiğinde de şaşırıp, üzülmemeleri gerekir. Yani suçlama ve eleştirilere hazırlıklı olmalılar.

Konumuza dönersek, bay bilim adamının görevden çekilmesini “menfaatinin bittiği durakta indi” şeklinde değerlendirmek doğru olmasa da, şair Cemal Safi’nin dediği gibi şunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

“Bazıları gitmeyi bile beceremiyor”

İlgili Yazılar

Çocuklar nasıl profesör olacak?

TOKATtan Haber

Durmaz’dan 20 Soruluk Orman Yangını Önergesi

TOKATtan Haber

Bakan eşi artık Dimes Meyve Suyu içmeyecek mi?

TOKATtan Haber

Yorum Yaz